FETÖ'de dağılma neden az?

Bütün foyaları meydana çıktı aslında. FETÖ liderinin son derece rahat ve sık yalan söylediği, Batılı güçlerin ve özellikle ABD ile güneydeki sevdikleri ülkenin güdümünde oldukları, Fetullah'ı mesih-mehdi kabul ederek bütün çalışmalarını buna yönelik yaptıkları, üç dini bir tutarak İslam'ın içini boşalttıkları gibi ana konular başta olmak üzere sapkınlıkları saymakla bitmiyor.

Giderek de yeni ilginç mevzular, sapkınlıklar, tuhaf davranışlar, itiraflar ortaya çıkıyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi korkunç bir olay. Belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılaştığı en vahim hadise. FETÖ'ye bağlı güçler masum insanlarımızın, ülkemiz asayişini düzenlemekle görevli polislerimizin, TBMM'nin üzerlerine bombalar attılar, mermiler yağdırdılar. Halen inanamadığım bu çılgınlığa nasıl kalkıştılar, bu kadar ihanete nasıl daldılar? İnanılacak gibi değil.

Yani aklı başında biri için artık bu örgütte kalmak, hatta ufacık bir sempati beslemek mümkün olmamalı diye inanmalı, bunu görmeli diyor insan. Ancak FETÖ'deki dağılma umulan ölçüde değil. Yine yandaşların çoğu FETÖ'yü savunmaya devam ediyorlar, örgüte bağlılıklarını sürdürüyorlar. "Bu 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ne diyorsunuz?" diye bir soru ile onları anlamaya çalıştığınızda, "Darbe ile bizim ilgimiz yok" şeklinde yalan söylüyorlar, aynı liderleri FETO gibi.

Nurettin Veren beyin yazdığı "FETO. Cemaat'e Dair Duyulmayan Konuşulmayan Bilinmeyen Her Şey" (Destek Yayınları, Eylül 2016) adlı oldukça doyurucu ve kolay okunan kitabı okurken rastladığım bilgi bu konuyu büyük ölçüde aydınlatıyor.

Veren (kitabını herkese tavsiye ederim) bağlılarının tutulduğu bu yapılanmaya Frankenstein Sistemi adını veriyor. Örgüt'e alınan gençlerin en başta aileleriyle bile ilişkilerini kestiklerini veya ailelerinin kontrollerini kaybederek kopma noktasına geldiklerini söylüyor. Beyin yıkandığını, kendilerine cihat ediyorsunuz denilerek körü körüne itaate tabi kılındığını anlatıyor. En küçük uyumsuzluk veya laf dinlememe durumunda örgüt dışına atıldığını ifade ediyor.

Tabi düşünün ömrü örgütte geçmiş, oradan geçimini temin eden, çevresi oradan olan ve başka iş yapması çok zor olan biri nasıl ayrılabilir ki? Denizden çıkmış bir balığa dönmez mi?

Dolayısıyla zombiliğe devam ediyor, "hocamız ne yapsa, ne derse vardır bir hikmeti" diyerek FETÖ'yü savunmayı sürdürüyor.

Rabbim kör gözleri açsın, güzelim ülkemizi bu dehşetli tehlikeden korusunu2026