Fetoculuğun Fetösentrizmi ve Narsizmi
FETÖ Denilen çete, bugün ortaya çıkmış bir olgu değildir. Bu çeteyi, sadece son bir ay, son on yıl veya son kırk yıl bağlamında değerlendirmek büyük bir yanılgıdır. Bu çetenin resmi ve gayri resmi çok uzun bir tarihi vardır. FETÖİZMİ çok uzun tarih anlayışı içinde, fikirler ve hadiseler arasında irtibatlar kurarak anlamlandırmamız, anlatmamız ve kavramamız gerekmektedir.
15 Temmuz darbe ve işgal girişiminden sonra FETÖİZM çetesi ile mücadele için birçok kurum, etkinlikler gerçekleştirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı, din istismarı ve FETÖ konulu tek maddelik gündemle olağanüstü Din Şurasını topladı. Bu şura sonunda yayınlanan bildiride FETÖ terörizminin dini istismar ettiği ve bu çetenin sahte bir Mehdi hareketi olduğu vurgulandı.
Resmi ideoloji, din ve siyaset ayrılığının gerekliliğini hep din istismarı kavramı üzerinden savunmuştur. Bu anlayış, İrticanın din istismarı yaptığını öne sürerek sivil dini hayata otoriter ve totaliter bir şekilde müdahale edilmesini meşru görmüştür.
Din istismarı, tarihin bütün dönemlerinde yaşanan bir olgudur. Din istismarı, kişinin dine uygun yaşamak yerine, dini kendi sosyal, ekonomik, siyasal, kişisel ve bedensel ihtiyaçlarına uygun bir araç hale getirmesidir. Başka bir ifade ile din istismarı, dinin kullanışlı bir araç hale getirilerek diğer insanları sömürmeye kalkmaktır.
Din istismarı ve dindarlık aynı şeyler değildir. Dindarlık ve din istismarı birbirinin zıttı olan şeyleri ifade etmektedir. Dindarlık, kişinin ahlaki ve manevi açılardan olgunlaşmak ve daha iyi insan olmak için dini tecrübe etmesidir. Din istismarı ise kişinin kendi iyiliği uğruna dini, başkalarının kötülüğü için bir araç olarak yozlaştırmasıdır. Din istismarı, sapkın bir din egoizminden başka bir şey değildir. Din istismarının özünde din yoktur. Din istismarının merkezinde egoizm, bencillik ve hırs bulunmaktadır.
FETÖİZM, bir egoizm ve narsizm halidir. Fetöist teröristler için kendilerinden daha değerli, üstün, mükemmel ve özel kimse yoktur. FETÖSENTRİZM, Fetuşşeytan ve çetesinin en temel karakteristiğidir. FETÖİSTLER, kendilerini merkeze olarak bütün dünyaya ve insanlığa sahip olmanın kendilerine verilen doğal bir hak olduğunu sanmaktadırlar. FETÖSENTRİZM, Fetuşşeytanı ve teröristlerini her şeyin merkezi haline getirirken, onun dışında kalan bütün insanlığı ötekileştirmekte ve hiçleştirmektedir.
FETÖİZM, FETÖSENTRİK bir sapkınlık olduğu kadar, çete başı Fetuşşeytan'ın da en temel kurgusal özelliği onun narsizmidir. Fetuşşeytan, bir kişi olmadığı gibi, onun kişiliği de yoktur. Fetuşşeytan, bir kurgudur. Bir kurgu olan Fetuşşeytan'ın her tarafından akan şey, narsizmdir. Fetuşşeytan, kendisini, bütün insanlardan üstün görmekte, herkesin kendi kişisel üstünlüğüne teslim olmasını istemektedir. Fetuşşytan'ın ekmek ve su kadar ihtiyaç duyduğu şey, övülmek ve yüceltilmektir. FETÖ çetesinin dünyanın her tarafında düzenledikleri Gülen Konferanslarının amacı, Fetuşşeytan'ın övülme ve yüceltilmeye duyduğu açlığı tatmin etmektir. Fetuşşeytan, kendisinin ve çetesinin yaptığı faaliyetleri sınırsız bir şekilde abartmakta ve onlara, hiç kimsenin yapamadığını onların başardığını söylemektedir. FETÖİSTLERİN kendilerini nitelemek için kullandıkları "Önden Giden Atlılar", "Işık Süvarileri", "Altın Nesil" ve "Yeryüzünün Varisleri" gibi nitelemeleri, kendilerini yüceltmeye ve abartmaya doymayan sınırsız bir FETÖSENTRİZMİN ve narsizmin tezahürleri olarak değerlendirebiliriz.
FETÖİSTLER, hep üstün niteliklere ve yeteneklere sahip olduklarını iddia etmekten ve kendilerini olağanüstü erdemlerle donanmış varlıklar olarak sunmaktan çok hoşlanırlar. Bilim olimpiyatlarında kendi kolejlerinde okuyan öğrencilerin başarılarını Nobellik başarı gibi sunmaları, onların kendilerini şişirme ve şişinme saplantılarının bir sonucuydu. Türkçe olimpiyatları gibi organizasyonlar, kendilerinin dünyanın en önemli işlerini başarıyla yaptıklarına bütün dünyayı ikna etme ve inandırma şovlarıydı. FETÖ çetesinin en önemli sermayesi şovculuktur.
Fetuşşeytan, kendisinin dünyada eşi ve benzeri olmayan yeteneklere sahip olduğuna inanmaktadır. FETÖİSTLERİN, Fetuşşeytan'ı dünyanın en önde gelen en etkili entelektüellerinden biri olarak göstermek için uluslararası faaliyetler yapmaları, Fetuşşeytan'ın olmayan yeteneğini var gibi gösterme girişimidir. Fetuşşeytan'ın Amerika'da oturma izni alması için birçok kişiye yazdırılan referans mektuplarında Fetuşşeytan'ın sıra dışı yetenekleri ve çalışmalarının olduğu gerekçe gösterilerek ona oturum verilmesinin talep edildiğini hatırlamalıyız.
Fetuşşeytan ve FETÖİSTLERin, narsist ve FETÖSENTRİK saplantılarından dolayı en çok nefret ettikleri varlık, kadındır. Fetuşşeytan ve FETÖİSTLER, kadına saygı ve sevgi duymamakta, kadını kendilerine eşit olarak asla kabul etmemektedirler. FETÖ terör örgütü içinde kadının adı ve varlığı yoktur. Ablalar, Fetuşşeytan'ın narsizmini tatmin eden ve FETÖSENTRİZMİN içinde yok olan değersiz nesnelerden başka bir şey değildirler. Fetuşşeytan, psikopat, sosyopat ve narsist bir kurgu olduğundan dolayı, kadına olan duyarsızlığını ve cinselliğe olan körelmişliğini, kadın ve cinselliğin hizmetlerin önünde engel olabileceği, asli görevlerine odaklaşamayacakları ve kadından uzak durma şeklindeki yaşantılarını ise dini gerekçelerle maskelemeye çalışmaktadırlar. Fetuşşeytan ve FETÖİSTLER, kadını aşağılayan ve değersiz gören bir narsizme sahip olduklarından dolayı, kadından uzak durmakta, fakat kadını kendi iğrenç amaçları için kullanmaktadırlar.
Fetuşşeytan'ın ve FETÖİZM'in dini istismar ettiği doğru olmasına rağmen, bu yeterli bir tespit değildir. Bütün geçmişleri boyunca yapmış oldukları örgütlenme ve faaliyetlerine bakıldığı zaman Fetuşşeytan ve FETÖİSTLERİN, takiyyelerinin, münafıklıklarının, desiselerinin ve dindüzenbazlıklarının arkasında narsizm ve FETÖSENTRİZM vardır. Fetösentrik sapkınlıklarından dolayı FETÖİST haydutlar, dini istismar etmenin ötesinde dini imha etmektedirler. Fetuşşeytan, narsizmini saklamak için "yaşatma idealini" tek amaç olarak benimsediklerini iddia ediyordu. Ancak 15 Temmuzda FETÖİSTLERİN, narsist ve FETÖSENTRİK eğilimlerinden dolayı onların tek idealinin darbecilik ve öldürtme sapkınlığı olduğunu yaşadık.