FETÖ'cüler ve yalan
15 Temmuz darbecileri
kendi vatandaşlarının üzerine, onların vergileriyle alınmış silah ve uçaklardan,
yine milletimizin verdiği maaşlaacımadan, kalleşçe mermi ve bombalar
yağdırdılar.
Evet,hain darbeciler
248 vatandaşımızı şehit ettiler, iki binden fazla insanımızı yaraladılar.
Ülkemize
büyük zararlar verdiler, insanlarımıza olmadık korkular ve geleceğe güvensizlik
aşıladılar.
Darbeciler
milletimize ihanetin ne kadar ağır olabileceğini, ne kadar rezil ve aşağılık
olduklarını gösterdiler. Kendi ordusuna duyduğu güveni zedelediler.
Darbeciler aynı
zamanda general seviyesine gelmiş, subay olmuş komutan kılıklı hainlerin
seviyesizliğini, kişiliksizliğini meydana koydu.
Mert bir
şekilde, “Evet ben FETÖ’cüyüm” diye
itiraf eden açık yürekli yok aralarında. Profesör de olsalar maalesef böyle.
Yalan,
iftira, çarpıtma, çelişkili ifade, garip ve tuhaf savunma, sırıtarak doğruyu
ters yüz etme her şer ve kötülük var bunlarda. Genlerine işlenmiş. Hepsinin
ortak özelliği olmuş.
Artık
karakter sapması, kişilik bozukluğu bunların içine sinmiş. Yalanı öyle rahat
söylüyorlar ki şaşarsınız. Daha doğrusu artık alıştık, şaşırmak bile elimizden
gelmiyor. Aksine gerçeği söyleyen biri karşımıza çıksa esas o zaman
şaşıracağız.
FETÖ’cüleri
iyi tanıyan gazeteci Nedim Şener’in ifadesiyle;
“FETÖ’cülerin en iyi
bildiği şeyler;
Yalan
İftira
Kumpas
Yine yalan
Sahte doküman
Cinayet
Darbe
İhanet
Sonunda İNKÂR veya
FİRAR”
Gerçekten bu
FETÖ olayı Türkiye’nin tarihi boyunca karşılaştığı en büyük fitne.
Görmüyor
musunuz şimdi de yurt dışındaki hadiseleri ülkemiz aleyhine çevirmek için her
türlü komplonun içindeler. Hollanda’da Osmanlı aleyhine, ülkemize kin kusan da
bunlar. Yunan bayrağına sarılan yine bunlar.
Ve bu
güruhun en büyük hedefleri de Sayın Cumhurbaşkanımız. Her türlü
yalanı, iftirayı, çarpıtmayı gayet rahat, yüzsüz bir şekilde, sırıtarak,
utanmadan atıyorlar.
Ancak Yüce Milletimiz bu tehlikeyi
aşmasını biliyor, bilecektir de…