FETÖ'cü kaymakamların referansı kim?
Tehlike çok büyük, askeriyeye, emniyete, istihbarata, eğitime, yargıya ve bürokrasiye yani devletin tamamına sızmış; 40 yıllık kanserli yüz binlerce zehirli hücrenin, 210 günde bittiği hatasına düşmeyelim. Su uyur, FETÖ'cü darbeciler ve arkasındaki terör devletleri uyumaz. En uygun zamanda, darbeyi püskürtmüş halkın da hesaba katıldığı yeni bir planda, yeni gerekçelerle ve yeni müttefiklerle tekrardan saldıracaklardır. FETÖ'nün devlet içerisinde kendini çok iyi gizlemiş "C Timlerine" dikkat edelim. O alçaklar ki gözlerini dahi kırpmadan, bir gece vakti 248 vatan evladımızı şehit, 2 binden fazla vatan evladımızı da gazi ettiler. Vatanı içten işgal etmeye, bölüp parçalamaya çalıştılar. Şeytanın dahi akıl edemeyeceği yol ve yöntemlerle, devlet yönetimini ele geçirmek; Amerikan kuklası bir FETÖ devleti inşa etmek amacıyla masum insanların hayatlarını kararttılar. Emniyet, askeriye ve bürokraside acımasızca kumpaslarla, iftiralarla insanları işlerinden, eşlerinden ve hayatlarından tasfiye ettiler. Kendilerinden olmayanı Müslüman dahi görmediler.
NEREDEYSE VATAN ŞALTER İNDİRECEKTİ
PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kollarına, bacaklarına zarar verecek, öldürmeyen ancak sakat bırakacak, çapı ve etki alanı sınırlı terör eylemleriyle saldırırken, FETÖ ise en alçakça ve en acımasız bir şekilde doğrudan en hayati yerimize, şah damarımıza, kalbimize, bekamıza, hayatı aniden ve tümden durduracak görülmemiş bir ihanetle saldırdı. Oysa direnişlerin sembolü, destanların kalesi, insanlığın yurdu, ümmetin umudu Türkiye'nin tarihsel geçmişinde, köklü geleneğinde, "vatan, bayrak, ezan ve devlet" mukaddes ve dokunulmaz olmuştur. Devletin bekası söz konusu olduğunda, kardeş ve evlat katli dahi mubah görülmüştür. 15 Temmuz alçak darbe girişiminde de insanlar yalnızca bu mukaddes değerler için şehadete koştular.
DAHA BÜYÜK KIYAMET KOPMADI!
Dedik ya 40 yılda neredeyse bir kuşağı kaptırmışız FETÖ'ye. Başta Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN ve İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun, FETÖ'yle mücadelede olağanüstü gayret ve azimlerine rağmen tasfiye edilenler daha buzdağının görünen yüzü, alt tarafında kıyametler kopuyor. Ne demişti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "İnanın FETÖ konusunda bizim bildiklerimizi bilmiş olsanız, 2-3 saat uykunun bile fazla olduğunu görürdünüz. Çok daha derinlere sirayet etmişler, gördükçe şaşkınlık yaşıyoruz".
FETÖ-PDY soruşturmasında, Tokat Başsavcılığı tarafından örgütün mülkiye yapılanmasına yönelik operasyonda Beytüşşebap eski Kaymakamı Kadir Güntepe bazı kaymakamlarla beraber, FETÖ'nün gizli haberleşme programı "Kırmızı Bylock" kullanıcısı olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. Tutuklandıktan sonra kameralar karşısında "Kadir GÜNTEPE'den terörist çıkmaz, ( bu sözlere çok dikkat edin FETÖ'cü çıkmaz demiyor, Terörist çıkmaz diyor!) bu kumpastır, eninde sonunda bunun hesabı sorulacaktır" şeklindeki meydan okumalara şahitlik ettik.
KİM ALDI BUNLARI, KİM REFERANS OLDU?
Tokat'taki soruşturma olmasaydı şu an 100 kaymakam adayı asaleten atanmıştı. 100, 101 ve 102. dönemlere ait kaymakam alımları, mülakatları 17/25 Aralıktan sonraki döneme ait. Adamlar itiraf ediyor, "sınavdan 1 gün önce soruları aldık" diye. Bu satırların yazarı, 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini dereceyle bitirip, hakimlik sınavında da Türkiye derecesi yapmasına rağmen mülakatlarda ayrımcı gerekçelerle elenirken kim aldı bu FETÖ'cü kaymakamları, kim bunlara referans oldu? Bunlar ortaya çıkarılıp, tasfiye edildikçe devlete çöreklenmiş FETÖ'nün "C Timi" de çözülecektir.
Darbe girişimi hemen sonrası 246 mülki idare amiri açığa alındı. "İşi bitirdik" sandılar, sonra ne oldu? Bylock keşfedildi. Savcılıklar ve MİT harekete geçti. 350 mülki amir daha tespit edildi. Bunların da şu ana kadar sadece 150'si ihraç edildi. Diğerleri için İçişleri Bakanlığı'na sızmış FETÖ'nün "C timleri" direniyor.
BYLOCKÇU HALEN GÖREVDE Mİ?
Son dönemdeki FETÖ'cü kaymakamların alımında etkisi çok büyük olduğu iddia edilen, Bylock'u da kayıtlara göre ilk olarak 12.08.2014 tarihinde kullanmaya başlayan, Tokat Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce 02.12.2016 tarihinde silahlı FETÖ terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle kaçacağı veya delilleri değiştireceği yönünde kuvvetli şüphe bulunan, tutuklanma yerine "YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAKLI ADLİ KONTROL KARARI" verilen kişinin, İçişleri Bakanlığı'ndaki bir Personel Genel Müdür Yardımcısı olduğu iddia edilmektedir. İşin en vahimi ise FETÖ/PDY terör örgütünün gizli haberleşme ağı ve örgüt üyeliğinde en büyük delil olan Bylock'u kullanan bu üst düzey bürokratın meslekten ihraç veya uzaklaştırma yerine, 01.12.2016 tarihinden beri " Bakanlık Hukuk Müşaviri" olarak görevine devam ettiği yönünde çok vahim iddiaların varlığıdır.
ADALET, MERHAMETTEN EVLADIR
Bylock, FETÖ'nün gizli iletişim yazılımıdır ve suçun en büyük delilidir, kırmızı çizgidir. "Bylock'a girmişseniz net bir şekilde FETÖ/PDY hiyerarşisi içinde terör örgütü elemanısınızdır." FETÖ/PDY terör örgütüyle mücadele konusu, hayatidir, kritiktir ve tavizsiz bir konudur. FETÖ ile mücadelede taviz ve hoşgörü bu vatana ihanettir. 15 Temmuz aziz şehitlerinin anısına hürmetsizliktir. Devlet mekanizması ve yetkili organları, kendi meclisini bombalayacak kadar alçaklaşan FETÖ'cülerle mücadele konusunda risk alamaz, hoşgörü ve merhamet ile yaklaşamaz. Onlar şehitlerimize merhamet etmediler. Adalet her zaman merhametten evladır.