FETÖ; innel insane le fi husr
Koca kâinatta akıl ve irade sahibi tek varlık
biz olmasak da adına “insan” denilen akıllı ve iradesi olan yegane
varlık bizleriz. Ve tabi ki dünya üzerinde yaşayan tek akıllı ve en değerli
varlık da biz insanlarız.
Allah Tebarek ve Teala’nın insanı en güzel kıvamda (ehsen-i takvim) yaratmış olması insanın akl edebilme (taakkul) , tercihte bulunabilme (mürid) yeteneğinden kaynaklıdır. İnsana bu yeteneği bahşederek onu diğer canlılardan üstün kılan Alemlerin Rabbi insanlardan, kendilerine verilen bu ikrama (kerremna) layık yaşamalarını ister. Eğer insanoğlu bu ilahi isteğe ve yaradılış gayesine uygun düşmeyen bir yol belirler ise (küfr) o zaman başına gelecek musibetlerden de sorumlu olmayı tercih etmiş demektir.
Kainat soytarılığına
Kendisine hitaben yazılarımızda “muhterem”
diyorduk, “Hocaefendi(!)” diyorduk. Ne kadar alçak olduğunu 1986-87’lerden beri
25 yıl boyunca her yerde anlatırdık, CIA ve MOSSAD adına çalıştığını söylerdik,
Müslümanların birlik ve beraberliğine kasteden bir kukla olduğunu dile getirirdik.
Ancak Sarıkız, Ayışığı darbe hazırlıkları dönemi ve Ergenekon operasyonları
sürecinde, “Bunlar değiştiler mi?” demeye başlamadık değil. Lakin kısa
sürede asıl niyetleri ortaya çıkınca ihanetten dönüşün pek de mümkün olmadığını
gördük.
Evet,
Allah nasip etmedi, Fetullah Gülen hayattayken onun 50 yıllık kirli yüzünü insanların görmesini murad etti. İnsanların gözünde, kalbinde ve dilinde, “Muhterem Hocaefendi”den “CIA kuklası Kainat Soytarısı”na düşmesi gerekiyordu. Hayatlarını kararttığı insanların ahı ahirete kalmayacaktı, kalmadı. Üstü örtülen, başkalarının boynuna atılan dünya kadar suç ve günahın kime ait olduğu herkes tarafından bilinmeliydi.
İhanet operasyonları başlıyor
Bundan 7 yıl önce, Türkiye her yönüyle en
görkemli dönemini yaşarken, 17 Aralık 2013 sabahı bir cendereye sokuldu.
Fetullahçı savcı ve polislerin düzmece istihbarat ve belgelerle Recep Tayyip
Erdoğan’a karşı başlattıkları operasyon yine Sayın Erdoğan’ın dik duruşuyla
bertaraf edildi. Ancak aradan 7 yıl geçmesine rağmen hala FETÖ’nün bu ülkenin
başına getirdiği felaketin sanılarını hem siyasi hem ekonomik hem insani ve hem
de uluslararası ilişkilerde yaşıyoruz.
ihanet ilk değildi ki,
Devleti ele geçirmek maksadıyla 50 yıl uğraşan
FETÖ devletin en stratejik kurumlarına yerleşmişti. Emniyet, istihbarat, ordu
ve bunların kirli işlerini gören karanlık yapılar ülkede pek çok kez kaos için
harekete geçmişlerdi.
2011’den alıp gelirsek, PKK’nın, en kanlı
terörünü 2011 yazında gerçekleştirmesi, Eylül 2011’de MİT-KCK görüşmelerinin
sızdırılması, İlker Başbuğ’un tutuklanması, 28 Aralık 2011 Uludere saldırısı.
2012’de ise 7 Şubat günü Mit Başkanı Hakan
Fidan’ın ifadeye çağrılması, 2012 yazındaki PKK terörünün tırmandırılması,
sonbahar aylarında da PKK yanlısı açlık grevleri FETÖ’nün etkili olduğu
olaylardı.
Önce engellemek istedikleri Çözüm Sürecini
sonra (bizi de inandırarak) destekler gibi görünmesi, 2013 Gezi olaylarını
örgütlenme ve desteklenmesi, olayları tırmandırmak için, kurumsal hiyerarşiyi dinlemeden
provokatif kararlarla olaylara müdahale etmeleri yine bu minvalde hadiselerdi.
Evet,
FETÖ 17/25 Aralık’a gelmeden önce pek çok
kere ihanete varan girişimlerle Türkiye’yi zorda bırakmayı hedefledi. Ama bütün
samimiyetimle ifade etmeliyim ki bütün ihanetleri, Sayın Recep Tayyip Erdoğan
ve bir avuç kadar ekibinin firaset ve basireti ile bertaraf edildi.
Bunu laf olsun diye söylemiyorum,
yaşadıklarımdan biliyorum. Çünkü 28 Ocak 2011’de Fetullahçıları bayağı rahatsız
eden bir yazıma (STV YÖNETİCİLERİNE, HANİ KARDEŞTİK?) öyle insanlardan tepki
geldi ki, fitneci olmamak için ondan sonra bu tür yazıları yazmaya tövbe etmek
zorunda kaldım. Bu sebeple biz de birkaç kez kerhen “Hocaefendi(!)” demeye
başladık. İşte bu yüzden FETÖ ihanetine karşı sadece ve yalnızca Sayın R.
Tayyip Erdoğan, Hakan Fidan ve birkaç vatan evladı onurlu duruş sergilediler.
Ve;
50 yıllık çalışmanın adı hüsran oldu.
Tabi ya,
İnsanlar iman edip imanlarına yaraşır salih
(yararlı, selamete vardıran) amellerde bulunmayınca bütün yapıp ettiklerine
Allah Teala bir isim koymuştu:
Hüsr(an).
İşte Fetullah Gülen ve örgütü FETÖ’nün 50
yıllık çalışmalarının neticesi budur:
Hüsran.