Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.93
Gram Altın
3003.55
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ağustos 2017

FETÖ, Beşiktaş ve Fikret Orman

FETÖ terör örgütü, Osmanlı'nın yıkımında başat rol oynayan Jön Türkler ve onun ardılı olan İttihat ve Terakki Fırkası'ndan daha tehlikeli ve yıkıcı bir örgüttür. Ve Türkiye Cumhuriyeti devleti böylesine yıkıcı bir terör örgütü ile uğraşırken, maalesef içeriden de büyük ihanetlerle karşılaşıyor.

Casusluk ve ihanet şebekesi olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün askeriyeden tapu dairesine kadar sızma yaptığı bu ülkede, spor camiasını da boş bıraktığını düşünmek safdillik olur.

FETÖ, Fenerbahçe'ye açık açık çökmeye çalışırken, Beşiktaş ve Galatasaray'ı boş bıraktığı elbette düşünülemezdi. Bu terör örgütünün el altından Fenerbahçe'ye sızmanın zor olduğunu görünce direk çökmeyi tercih ettiği ortaya çıktı. Sevelim veya sevmeyelim, Aziz Yıldırım gibi bir duvar olmasaydı Fenerbahçe de FETÖ'nün kontrolüne geçecekti.

Türk futbolunun diğer iki büyük kulübüne baktığımızda ikisinin de FETÖ'nün tarlası haline geldiğini görüyoruz.

Galatasaray spor kulübünün futbol şubesine çeyrek yüzyıl öce hakim oldukları ortaya çıktı. GS. Futbol takımı değil de FETOSPOR futbol takımına evrildiği ortaya çıktı. Borç batağında yüzen kulübe dünyanın en modern ve lüks stadını yapan hüku00fbmet ve onun lideri stad açılışında taraftar tarafından "organize bir şekilde" yuhalanıp hakaret edildi.

Aynı şekilde Fenerbahçe'nin taraftarı da terbiye ve ahlak sınırlarını aşarak bir basket maçında ağza alınmayacak küfürleri savurmuşlardı dönemin başbakanı ve maçı izleyen bakanlara.

Beşiktaş taraftarı içindeki (Çarşı grubu) ise FETÖ organizasyonu olan Gezi eylemlerinde başrolü oynamıştı. Bununla da yetinmeyen Çarşı, Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisini yakıp işgale kalkışmıştı.

Sadece bu üç olaya baktığımızda ilk iki olayın terbiyesiz, ahlaksız ve seviyesiz bir holigan girişimi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz ancak Çarşı Grubunun yaptığını ise tamamen hükumeti ıskat etmeye yönelik bir eylem olduğunu görürüz.

Fikret Orman yönetimindeki Beşiktaş Futbol Kulübü ligde şampiyonluklarına şampiyonluk eklerken, diğer yandan FETÖ'nün, ülkenin siyasetine, hür iradesine ve Meclise yönelik terörizm faaliyetlerinde de maalesef kullanılıyor.

Hüku00fbmet düşmanlığı hem FETÖ terör örgütü hem de ulusalcı faşist çeteleri devlete ihanet boyutuna kadar götürüyor. Ve maalesef bu iki terörist yapı, içeride ve dışarıda ölümüne yıkıcılık faaliyetlerini sürdürüyorlar.

Spor camiasında devlete ihanete varan faaliyetlerin merkezinde yer alan çetelerin neredeyse tamamının Beşiktaş'ın Çarşı Grubu taraftarı olması çok ilginç.

Daha da ilginç olanı, Bu ihanet çetelerinin tamamının İstanbul'daki taraftar olmasıdır.

Bir an dikkatli baktığımızda, Beşiktaş taraftarı içerisinde olan ve devlete ihanet eden bu çetelerin neredeyse tamamının Kulüp binasının bulunduğu çevrelerden olduğunu görürüz.

Bütün bu ilginçliklerin üstüne tüy diken şey ise, Bu hainlerin Beşiktaş kulübünün bazı yöneticileri tarafından el üstünde tutulması.

Bütün bunlardan Fikret Orman'ın habersiz olduğunu düşünmek saflığın da ötesinde aptallıktır.

Şimdi Puzzleın bu parçalarını bir kenarda tutarak FETÖ terör örgütünün Fikret Orman ile yolunun kesiştiği bir diğer olaya bakalım:

Önceki gün, FETÖ'nün namlı teröristlerinden Zekeriya Öz'ün Fikret Orman'a ait bir residanstan 5 milyon Dolar değerinde iki daire aldığı bilgisi ortaya çıktı.

Zekeriya Öz, 6 bin Lira civarında maaşı olan bir memurdu. Bu iki daireyi satın alabilmesi için maaşından tek kuruş harcamadan tam 2916,5 ay yani 243 yıl çalışması gerekiyor. Yani 250 yıl civarında çalışması gerek. Maaşının yarısını yediğini kabullenirsek , terörist Zekeriya Öz'ün 5 milyon dolarlık iki daire alabilmesi için 500 yıl çalışması lazım.

Terörist Zekeriya Öz'ün 5 milyon Dolar civarında iki daire (37 ve 38 numaralı daireler) aldığı Fikret Orman'ın da ortağı olduğu residansın iskan problemi varmış.

Ve FETÖ'cü polis ile yargıdaki teröristlerinin sıklıkla işledikleri suçlardan biri de problemi olan ve tanınan işadamlarına çökmek.

Burada bir ithamda bulunmuyorum. Sadece "maaşıyla ve mal varlığı ile o dairelerin bir metrekare sıvasını dahi almaya imkanı olmayan bir hırsız, Fikret Orman'dan o iki daireyi nasıl aldı" diye soruyorum.

Fikret Orman, bir an önce 37 ve 38 numaralı daireleri kime sattığını ve satışları karşılığında banka hesap numarasına ne kadar para transfer edildiğini açıklamak zorundadır.

Yıldırım Demirören'in mahvettiği, uçan kuşa borcu olan Beşiktaş'ımın sürekli ipi göğüslemesi bana hep tuhaf geldi hep. Borç içinde yüzen batak bir kulüp nasıl olur da şampiyonlukları üst üste getirir?

Zekeriya Öz, Gezi eylemleri, Başbakanlık Ofisi'ni yakma ve işgal teşebbüsü, hüku00fbmete yakın birkaç gazeteci bozuntusunun kulübe kene gibi yapışmasıu2026 Bunların bir izahı olsa gerek.

Bir Beşiktaşlı olarak sevgili başkanımı mercek altına almak benim için farz oldu. Her türlü rezilliğe tahammül edebiliriz ama CIA ajanı hain FETÖ'yü kayırma ve FETÖcülerin beslenmesine asla tahammül edemeyiz.