Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Fetih ve Gençlik

Haftasonu Türkiye'nin en büyük gençlik sivil toplum kuruluşlarından Genç-Kon ve Mostar Gençlik Federasyonu büyük ve anlamlı bir organizasyona imza attı. Dünyanın ve Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen yaklaşık beş bin genç ile Uluslararası 10. Fetih ve Gençlik Buluşması son derece güzel ve verimli bir şekilde tamamlandı.

"Bitmeyen Fetih" sloganıyla düzenlenen organizasyonda ülkemizin hatta dünyanın hem bugünü hem de yarını olan gençlerin gönüllerin fethi ile dünyayı daha yaşanabilir hale getirebilecekleri mesajı verildi.

Sultan II. Murad'ın, oğlu Fatih Sultan Mehmet Han'ın henüz 12 yaşında olmasına rağmen onu padişah yapması verilen eğitime ve gençlere güvenin göstergesidir. Fatih Sultan Mehmet Han sadece 21 yaşındayken İstanbul'u fethederek çağ açıp çağ kapatan bir genç idi. Fetih ve Gençlik Buluşması'nda yapılan konuşmalarda zikredilen hususlardan biri de eğitimdi. Fatih Sultan Mehmet'in genç yaşta İstanbul'u fethedecek seviyeye gelmesi, bir demirin kılıç olana kadar işleyen süreç üzerindenanlatılarak gençlere anlamlı bir mesaj verildi.

Gençlere güvenip, doğru bir eğitim süzgecinden geçirildiğindenice Fatih Sultan Mehmet'ler yetişebilir. Elbette ki herkesin Fatih Sultan Mehmet olması beklenmiyor. Ancak cevherin doğru işlenirse bir kıymeti olacağı bir gerçektir.Yaklaşık yüz yıldır ülkemizde gençleri doğru yetiştirecek bir eğitim modeli oturtulamamıştır. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bir konuşmalarında belirttiği üzere "Sadece iki alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı fevkalade üzgünüm. Bunlardan biri eğitim diğeri kültür sanattır. Bu iki alanı önceliklerimizin en başına çıkarmak mecburiyetimiz olduğuna inanıyorum." sözleri de bu düşüncelerimi destekler niteliktedir.

Ülkemizin en önemli insan kaynağı olan gençlerin en büyük sorunlarından başında eğitim gelmektedir.Nitekim TÜİK'in yayımladığı Gençlik İstatistikleri verilerine baktığımız zaman Türkiye'de 2014/'15 öğrenim döneminde yükseköğretim net okullaşma oranı bir önceki yıla göre azalış göstererek %39,5'e düşmüştür.

Eğitim sistemimiz teorilerin öğretilmesi olduğundan dolayı gençler, öğretilen teorileri akıllarında bulunan "gerçek hayatta ne işimize yarayacak?" sorusuna cevap bulamıyorlar. Bu sebeplegençler talep eden yani talebe olmamakta ve öğrenci konumuna geçiyorlar. Gençler öğretilen teorileri ezberleyerek ve sınavlarda ezberledikleri teorileri yazarak/işaretleyerek sınıf geçmekte ve bu teorilerin gerçek hayatta karşılığını bulamadan mezun olmaktadırlar. Eğitim sistemimiz ağırlıklı olarak öğretim sistemi üzerine kurulduğundan dolayı daha çok kopyalama yollarına gidilmektedir. Eğitimin düşünmek için değil öğrenmek için yapılması en büyük problemimizdir.Gençler, düşünmeye, araştırmaya ve geliştirmeye sevk edilmelidir. Bilginin eğitim aşamalarında ezberletilerek değil düşünme ve analiz yapma yetenekleri verilerek gençlerin gelişmesi sağlanmalıdır.

Gençlerin diğer önemli problemleri ise meslek edinme ve istihdam olarak karşımıza çıkmaktadır. TÜİK'in İşgücü İstatistik verilerine göre 2017 yılı ocak ayında genç nüfus (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,3 puanlık artış ile %24,5 olarak tespit edilmiştir. Gençlerin eğitim sürecinde öğrendikleri bilgileri pratiğe çevirmelerine olanak sağlamaları için kamu-üniversite-sanayi/iş dünyası iş birliğinin kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. TÜİK verilerinde görüldüğü üzere en az bir okul bitiren 15-34 yaş grubundaki fertlerin sadece %35,9'u en son tamamladıkları eğitimleri süresince ücretli veya ücretsiz bir çalışma deneyimi yaşamıştır.Bu oranın bu haliyle bile düşük olması bir yana gençlerin yaşadıkları iş deneyimlerinin aldıkları eğitim ile ilgisi de bir hayli azdır. Gençler, eğitim sürecinde kendi alanlarıyla ilgili bir işte tecrübe kazandıkları takdirde gençlerin istihdamı artacak hatta ülkemizin en önemli problemlerinden olan verimlilik konusunda da iyileşme sağlanacaktır.

İstanbul Ticaret Odasının 2016 yılı meslek komiteleri üzerinden yaptığı araştırmada iş dünyasının en önemli sorunlar arasında kalifiye eleman eksikliği dördüncü sırada yer almaktadır. İş dünyasının kalifiye eleman sıkıntısı yaşaması eğitim modelimizdeki problemlerin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda da belirtiğim üzere gençler doğru bir eğitim sürecinden geçtiği zaman Fatih Sultan Mehmet Han gibi dünyayı değiştirebilecek önemli bir parametredir.

Ülkelerin uluslararası ilişkilerdeki gücüne etki eden unsurlardan biri de sahip olduğu genç nüfustur. Küresel güç dengelerinin yeniden belirlendiği bugünlerde gençlerimizi doğru değerlendirip Türkiye'nin gücüne güç katmalıyız. Türkiye'nin sahip olduğu güç kapasitesinin çok azını kullandığı gözle görülen bir gerçektir. Gençlere doğru eğitim verdikten sonra gençlere güvenmeli, gençlere sorumluluk vermeli hata yapmalarından korkmamalıyız.

Son not:Batı dünyasında olduğu gibi sömürge kültürü ile değil ceddimizden bize miras kalan fetih kültürüyle yetişen gençler gittikleri yerlerde insanlığa hizmet etmek için çalışır.