Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.15
Gram Altın
3000.00
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Temmuz 2018

Fena İtiyad

Bazı güzel kelimelerimizi ne yazık ki yitiriyoruz. Onlardan biri de "itiyad" kelimesidir, yani alışkanlık. Keşke alışkanlık kelimesini dilimize alırken itiyad kelimesini de koruyabilseydik. Ama sanıyorum bugün artık pek kullanan yok. Başta Peyami Safa olmak üzere bir çok romancımızın eserlerinde geçiyor.

Yaklaşık on yıl önce merhum romancımız Bahaeddin Özkişi hakkında düzenlediğimiz bir anma programında yazarımızın yakın dostları da meclise gelmiş ve hatıralarını anlatmıştı. O zatlardan biri de "Fena İtiyadlarla Mücadele Cemiyeti"nden söz etmişti. Bu derneğin ismi, o zamandan beri aklımda kalmıştı. Sonra Topkapı Suriçi civarında yürürken sağda biri levha gördüm: Fena İtiyadlarla Mücadele Cemiyeti. Çok heyecanlandım. Demek o cemiyetin merkezi burasıymış. Gerçi eski tesirinin kalmadığını öğrenmiştim ama yine de varlığının devam etmesi beni sevindirmişti. Yeşilay'ın benzeri hayırlı amaçlarla kurulmuş bir dernekti. Bu konuda cemiyetin kurucuları, idarecileri ve emektarlarıyla oturup konuşmak mümkün olmadı. Gün geldi, Vehbi Sınmaz'ın Kiralık Katil Arıyorum isimli hatırat ağırlıklı eseri, Akıl Fikir Yayınları'ndan çıktı. 104 sayfalık ince, sevimli ve rahat okunan bir eserdi. Bir de gördüm ki, eserde uzun zamandır merak ettiğim bu cemiyetle ilgili geniş malumat var.

Kitabın hikmet dolu diğer bölümlerini şimdilik es geçerek asıl konuya gelelim. Ama önce 'meçhul meşhur'lardan muhterem Vehbi Sınmaz Beyefendiden bahsetmeliyim. Yazık ki yakın tanışma imkanım olmadı. Ama B. Özkişi toplantımıza katıldığını hatırlıyorum. Bir de Üstün İnanç büyüğümüzün bir iftar davetinde bulunduğunu. 1934 Manisa Alaşehir doğumlu Vehbi Sınmaz, 1960 İstanbul İmam Hatip Okulu mezunu. 1959 senesinde İstanbul'da Fena İtiyadlarla Mücadele Cemiyeti'ni kurdu. 1969'da Manisa'da milletvekili seçildi. 1994'te İnsan ve Kültür Vakfı'nı kurdu. Ankara'da 1975'te Düşünce adlı dergiyi çıkardı. Cemiyetin anlatıldığı sözkonusu metni kısaltarak buraya alıyorum:

"1959 yılı Ocak ayının sekizinde, İstanbul Samatya semtinde cemiyeti kurduk. Kurucular arasında Hüsnü Gültekin, Sabahattin Topşahin, Ayhan Gültekin, M. Emin Yalçın, Sabri Sinan, Adil Akdağ, Metin Kurşunlugil, İhsan Gürdoğan, İsmail Özen, Hakkı Kopya, Sabri Beşer, Hayri Aydın, Mehmet Ödemişli ve ben Vehbi Sınmaz olarak kurduk. Amacımız, kötü alışkanlıklardan kurtulup iyi alışkanlıklar kazanmaktı. Ömür kumaşını, zaman makası keserken zamanla savaşmamalıyız. Zaman, bizim hayat şartımız ve sebebimizdir. İki günü bir olan, dünya denilen pazarda alışveriş yapmadan gidenler zarardadır. Dünya bir zararhane değil, karhanedir. Dünya bir yoldur, yolda durulmaz, yürünür. Nebatlar, meyvesini toprağa düşürerek verirler. İnsanlar ise meyvesini toprağın üstündeyken verirler. Toprağını arayan tohum ol. İnsanları başıboşluğa, köksüzlüğe götüren, ahlakta, sanatta ve dinde kendilerine telakkiyi ölçü edinenlerin ölçüsüzlüğüdür. Yaptığı hareketin ahlaka aykırı olduğunu söylediğimiz kimse, ahlakın telakki meselesi olduğunu söylemekle işin içinden çıkıverir. Bundan dolayı, her şahsın kendisine ait bir telakkisi ve bu telakkiye bağlı, bir ahlakı vardır."

Sınmaz, "asrımızda, lazım gelen çalışmayı yapabilmek için 24 saatin dışında zaman imal edebilecek fabrikayı kurmak gerektiğini" hatırlatırken bir çok insanın zamanını malayani, hatta zararlı işlerle geçirdiğini söylüyor. İşte cemiyeti arkadaşlarıyla bu hassasiyetle ve topluma faydalı olmak amacıyla kuruyor. İdealist, iyi niyetli dostlarla. Yer yok, para yok, mekan yok. O sırada Kenan Aslanbeg isimli bir alperenle karşılaşıyorlar. Kenan Bey, Şehremini'de mekanını da, minibüsünü de bu kutlu hizmete adıyor. Başta Peyami Safa olmak üzere bir çok kıymetli fikir, sanat ve siyaset adamını burada konuşturuyorlar.

Fena İtiyadlarla Mücadele Cemiyeti, tam 59 yıl önce kurulmuş. Şimdiki Başkanı Tufan Karabay ama pek faal değil. Kendi kendime hayal kuruyorum: Bir gençlik aşısı yapılsa ve bu güzel derneğimiz yeniden hayata geçirilse ne güzel olur. Galiba bunun için bize u00c2kif'in heyecanı ve imanı lazım: "u00c2lemde ziya kalmasa halk etmelisin halk, / Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk."