Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ekim 2019

Felaket fırsatçıları

Millet olarak iyi ve kötü günlerimiz olmuştur. Bayramlarımız olduğu gibi zaman zaman felaketler de yaşadık. Kimi zaman depremlerle sarsıldık, kimi zaman fırtınalarla savrulduk, kimi zaman sellerle boğuştuk. Her seferinde milletimiz birlik ve beraberlik içinde bu süreçleri atlatmaya çalıştı. Yaraları sarmaya çalıştı her seferinde bu aziz millet.

En son 5,8 şiddetinde sarsıldık. Tesellimiz ise can kaybımızın olmamasıydı. Yeniden depremlerle ilgili senaryolar yazılmaya başlandı. Herkes birilerini suçlamaya, birilerini sorumlu tutmaya çalıştı. Binaların sağlamlığından, depreme dayanıklı olup olmamasından, alınması gereken tedbirlerden, sakat binaların dönüşümünden filan bahsedildi. Bütün bunlar her zamanki seyrinde gelişti. Dikkatimizi çeken en önemli husus ise bütün bu konuşmalar ve tartışmaları gölgede bırakacak bir hinlikti. O da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nun tavrı oldu. Milletin acısı ve sıkıntısı üzerinden siyasi rant elde etme çabaları gözden kaçmadı.

Ülkemizde bugüne kadar planlanan kirli işlerin altından hep Cumhuriyet Halk Partisi çıkmıştır. Önce bu kirli oyunları planlarlar ve sonra bu işlerden hükümeti sorumlu tutarlar. Bütün bunları planlarken sarıldıkları en önemli şey ise yalandır. 27 Mayıs kanlı darbesinden tutun da en son 15 Temmuz kanlı kalkışmasına kadar başımıza gelen siyasi felaketlerin hepsinde Cumhuriyet Halk Partisinin parmağı vardır. Siyasi gelişmeleri çarpıttıkları ve saptırdıkları gibi elimizde olmayan doğal felaketler karşısında da aynı tavrı sergilemekte ve bu felaketlerden nasıl siyasi çıkar elde ederiz diye bıyık altından plan yapmaktadırlar.

Kendi dönemlerindeki beceriksizlikleri yüzünden bu milletin yaşadığı sıkıntıları unutmuşuz gibi bize yeni yüzlerle yeni bir siyasi hareket göstermeye çalışıyorlar. Kardeşim zihniyet aynı zihniyet olduktan sonra değişen isimlerin ne önemi var. Hepsi aynı yolun yolcusu ve aynı kumpasın bireyleridirler. Biz depremle sarsılırken onlar 1999 depreminde toplanan paraların hesabını soruyorlar. Adama sormazlar mı o dönemde iktidar siz değil miydiniz? Basiretsizliğinizden batma noktasına gelen ülkede toplanan yardımlarla memurun maaşını ödeme derdine düştüğünüzü ve dilenci gibi batının kapısında beklediğinizi ne çabuk unuttunuz. Günlerce deprem bölgesine ulaşamayan siyasilerimiz yok muydu? Depreme dayanıksız binalar sizin döneminizde yapılmadı mı? Kaçak yapımına müsaade ettiğiniz ve kontrolsüz yükselen binaların yıkılan enkazları altında can veren onca vatandaşımızın vebali omuzlarınızdadır. Zaman geçmiş olsa bile farklı siyasi atraksiyonlara girmeniz ne o günleri unutturur ve ne de sizi o sorumluluktan kurtarır. Şimdi çıkmış yaşanan depremler akabinde utanmadan ve sıkılmadan o günlere atıf yaparak hükümeti yıpratma gayreti içindesiniz. Neredeyse o günlerde kendi hatalarınızın faturasını bugünün iktidarına keseceksiniz. Hinliğin bu kadarına da pes yani.

Siz bunu devamlı yapıyorsunuz zaten. Bu millete kendi elleriyle seçtiği başbakanı astıranlar da yine bu zihniyetin mensupları. Her on yılda bir darbelere zemin hazırlayıp darbelerin akabinde iktidara koşanlar da bu zihniyetin mensupları. Postalların önünde adeta secde edercesine eğilip yalakalık yapanlarda bu zihniyetin mensupları. 15 Temmuz’da 250 vatandaşımızı katleden terör örgütünü masum göstermeye çalışanlarda bunlar. Milli kalkınmayı hazmedemeyip ülkesini batı sömürgesine şikâyet edenler de bunlar. Faiz sömürgesinden kurtulmuş ülkemizi ve milletimizi yeniden faiz lobisine mahkûm etmek için gizli kapılar ardında İMF yetkilileriyle görüşmeler yapanlar da bunlar. Devlet ve millet birlik içinde felaketlerden sıyrılma mücadelesi verirken yan çizenler de bunlar. Çocuklarını terör belasından kurtarmak için PKK’nın siyasi uzantısı partinin kapılarında gözyaşı döken anneleri umursamayanlar da bunlar. Evlatlarımızı şehit eden melunların leşleri peşinden gidenler de bunlar. Daha sayayım mı?

Siz felaket tellalı olduğunuz kadar felaketlerden nemalanmak isteyen küçük adamlarsınız da. Sizi ve zihniyetinizi iyi tanıyoruz.