Federal Almanya, Nazi Almanya olmuştur
Avrupa Birliği'nin yegane patronu, yöneticisi ve yönlendiricisi olan Federal Almanya, Türkiye'ye karşı "yıkıcı düşman" gibi davranıyor.
Aslında Almanya4nın Türkiye'ye olan düşmanlığı için "gibi" lafını kullanmak fazla. Federal Almanya Cumhuriyeti, 1970'lerin başından beri Türkiye'ye karşı olarak fiili düşman pozisyonunu almıştır.
Doğu Bloku'nun yıkılması ve Helmut Kohl'ün siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra Almanya'nın Türkiye'ye karşı düşmanlığı "Resmi seviye"ye çıkartılmıştır.
Almanya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı terörist faaliyette bulunan, sivil yurttaşlarını, askerini ve polisini katleden sağ, sol, ayrılıkçı veya İslam görünümlü tüm terör örgütlerine ev sahipliği yapmıştır. Ev sahipliğinin yanı sıra hamiyetperveri de olmuştur.
Türkiye'de çatışmalara girip yaralanan yüzlerce terörist Almanya'da tedavi edildi.
Almanya, sadece Türk devletine değil, Türkiye sosyolojisine yönelik de terörist faaliyetlerde bulunuyor. Hem de bugün değil. 1970'lerde beri Almanya, Türkiye halkının din, inanç ve sosyolojisine yönelik yıkıcı faaliyetlerde bulunuyor.
Örneğin, "Alisiz Alevilik" ile erkek düşmanlığı üzerinde temerküz eden "Feminizm" Almanların ülkemizde hayata geçirdiği en büyük sosyolojik depremlerden iki tanesidir.
Ateist olan ve terörizmi kutsayan "azul"lara verdiği işsizlik sigortası adlı kemikle yıllarca besleyen Almanya, Alisiz Alevilik ile sadece Türkiye'nin değil, birçok toplumun geleneklerine aykırı olan, erkek düşmanı, lezbiyenliği kutsayan ve öne çıkaran, Feminizm adlı ifsad tohumunun marjinal düzlemde de olsa kök salmasını sağladı.
Almanların Türkiye'deki bilinen vakıflarının faaliyetlerinin tamamı Türkiye devletinin ve toplumunun aleyhine olduğunu artık sağır sultan bile duymuş durumda.
Almanlar, Türkiye'deki "dincilik"te de ciddi anlamda İngilizlerden rol çalmış durumdalar.
Cemalettin Kaplan ve onun ardılı sosyopatların yanı sıra, Sünneti, hadisi ve Nübüvvet müessesini rededen Akabe'den seslendiğini sanan müfsidi kebirin de uzun süre finansörlüğünü Almanya yaptı.
Alevi Müslümanların itikadını kısmen ifsat etmeyi başaran Almanya, Çocuklara sarkıntılık yapan, çocukları Zeytinburnu'ndaki tekstilcileri dolandıran müfsidi kebir üzerinden Sünni Müslümanların da itikadını ifsad etmede de başarılar elde etti, ediyor.
Aynı zamanda ihanet ve casusluk şebekesi olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün en azgın teröristlerinin de ev sahipliğini Almanya yapıyor.
Almanya, 15 Temmuz 2016 gecesi yüzlerce yurttaşımızı katledip binlercesini yaralayan FETÖ teröristlerinin ABD ile birlikte en büyük koruyucusu olmuştur.
Aynı Almanya, bir ajanının Türkiye'de suçüstü yakalanıp derdest edilmesinden dolayı kıyameti koparırken, yüzlerce vatandaşını, onlarca polis ve askeri şehit eden FETÖ'ye kucak açıyor. Aynı şekilde 1970'lerden beri binlerce subay, asker, general ve polis şehit eden solcu ve ayrılıkçı teröristlere de ev sahipliği yapıyor.
Almanya'nın Türkiye'deki tüm terörist faaliyetlerin en büyük hamisi olmasına rağmen, Türk Dışişlerinin ve mevcut hükümeti maalesef bu konuda uluslararası düzlemde bir adım atmamıştır. Ya da attıkları adımlar, dostlar alışverişte görsün havasında. Türkiye'nin böylesine yetersiz görünmesinin bir çok sebepleri gösterilebilir. Ancak kanaatimce en büyük zarar Türk medyası tarafından veriliyor. Bazı medya organları muhalefet adına ihaneti yayın politikası haline getirmişlerdir maalesef.
Hükümetin politikası paralelinde yayın yapan medya organlarının yönetim kadrosunda ağırlıklı olarak da kifayetsiz, çapsız ve omurgasızların egemen olmasından dolayı Batı'ya verebilecekleri bir cevapları bulunmuyor.
Bu yüzdendir ki 46 yıldır Türk hükümetlerinin sergiledikleri ayıbın faturası AK Parti'ye çıkarılıyor. AK Parti'nin elbette ki Almanya'nın o çirkin, insanlık yüzkarası Nazizme evrilmesine karşı sert tepki göstermesi gerekir. Dışişleri'nin göstereceği tepkiler elbette ince akıl oyunları ve diplomatik hamleler olmalı.
Federal Nazist Alman Cumhuriyeti, hiçbir hükümet döneminde bu kadar açık seçik Türkiye düşmanlığı yapmamıştır.
Önceki gün Neo Hitler Angela Merkel, Almanya ile politikalarında yumuşamadığı sürece Türkiye ile Gümrük Birliğini müzakere etmeyeceğini söylüyor.
Karşımızda bir Nazi Almanya var. Almanya, Avrupa ülkelerini AB yemi ile susturmayı başardı. Şimdi karşısında tek engel Türkiye'yi görüyor Avrupa'da. Ve Türkiye'yi açıkça paspas ediyor.
Nazist Almanya'nın Gümrük Birliği şantajına karşı Türkiye'nin kaç eylem planı var çok merak ediyorum. Nazi Almanya'nın anlayacağı dilden cevap verilip Düşman Konsepti'nde değerlendirilmesi artık elzem olmuştur.