Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Fedakâr insanlarımız

Daha önceleri başkalarını üzmemek, kimseyi kırmamak, fedakârlık ve verici davranma, yardımlaşma ve dayanışma, anne-babaya bağlılık gibi toplumu sağlamlaştıran unsurlar sanki giderek zayıflıyor gibi bir inanca saplanmamak elde değil demiştim. Bazı dostlarımız çok karamsar bir tablo çizdiğimi söylediler. Haklıydılar…

Çünkü toplumumuz çok şükür ki sadece bu tiplerden oluşmuyor. Elbette eli öpülesi insanlarımız, başkalarını kendisinden çok düşünen fedakâr fertlerimiz de o kadar çok ki! Hangi birini anlatayım?

*50 yaşlarındaki mübarek bir anne. 3 kızı var. Düşünün çocukları daha 5 ila 10 yaşlarında iken eşi vefat etmiş. Bu anne her türlü zorluğa göğüs gererek, temizlikçilik yaparak manevi eğitimlerini de vererek, kimseye muhtaç olmadan kızlarını okutmuş, büyütmüş. Şimdi üçü de üniversite mezunu, edepli kişiler diyor bana. Kendisini tebrik ediyorum.

*18 yaşındaki genç kızımızın morali bozuktu ve sık ağlama krizlerine yakalanıyordu. Sebebini sorduğumda bir trajedi çıktı karşıma: Daha 6 yaşında iken aile olarak trafik kazası geçirmişler ve kızımız dışında bütün aile fertleri kurtulamayarak vefat etmişti. Düşünün annesi, babası ve iki kardeşi birden yok olmuşlar. Yalnız kalınca neyse ki dayısı ve eşi bu çocuğa sahip çıkmış, onun bakımını üstlenmişlerdi.

Yıllar geçmiş ve şimdi üniversite öğrencisi olan kızımız, “Artık yoruldum, kaldıramıyorum” diye söze başlayıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı. Kendisine mecbur olmadıkları halde bakan dayısına ve eşine, “Onlara yük oluyorum. Buna üzülüyorum. Bana ettikleri masrafı kendilerine ve diğer çocuklarına harcayabilir, daha rahat yaşam sürebilirler. Onları engellediğim için sıkıntılıyım” diyordu bu ince düşünceli hassas kızımız.

Bizi dinleyen dayısının eşi söze karıştı ve kızımıza şunları söyledi: “Buna üzülmen doğru değil. Biz seni çok seviyoruz. Sen bizim değil geçimimizi daraltmak, aksine rızkınla geldin. Geçimimize bolluk bereket getirdin. Rabbimin lütfusun sen bize. Senden sonra işlerimiz hep güzel gitti. Sen bize değil biz sana çok şey borçluyuz.”

Yengesinin tebrike layık sözleri o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Yetim ve öksüz bu kızı samimi olarak sahiplenmişti.

*Maddi durum iyi değildi, birtakım önemli ve ciddi sıkıntıları da yok değildi. Ancak dertlenmek yerine haline şükrediyordu. Dedi ki, “Rabbim o kadar nimetler vermiş ki anlatamam. Sağlığım yerinde. Bak şimdi cebimdeki parayla gidip mütevazı bir yerde yemek de yiyebilirim. Daha ne isterim ben? Şükürler olsun O’na.”

Anlattıklarım yine sık rastlanan olaylar. Böyle insanlarımızın sayısı artar inşallah…