Fecre Düşen Gül; KÜLTÜR AJANDA!
Kültür; bir toplumun edebu00ee, tarihi, coğrafu00ee, içtimai yapısını oluşturan değerler bütünüdür. Geçmişle gelecek arasındaki köprünün halden söze, sözden öze yansıması ve tahrif olmamış sevda ağrısı. Özümsenmemiş bir kalıp değil de kristal bir kalp içinde korunmayı bekleyen, beklerken bir dilde, bir yazıda, bir türküde, bir şiirde yad edilmeyi isteyenu2026
Uzun öykülerin kısacık anlara, büyük özlemlerin dijital ekranlara hapsedildiği uyku faslında, zamana ve mekana yaprak yaprak döküldü Kültür Ajanda. Hummalı bir çalışmanın özenle hazırlanmış sayfaları, titizlikle dile geldi de kıymetli olanları nezaketle fısıldadı okuruna. Diyelim ki; akşamın karamsar cemalinde güneşin titrek büyüsü. Hazanın mahzun sinesinde baharın yağmur buğusuu2026
Haber Ajanda'nın imtiyaz sahibi Yavuz Selim Beyefendi Kültür Ajanda'nın da fikir mimarı. Kimseler bilmezken hayalinde yeşertip büyütmüş kalem dostlarıyla Kültür Ajanda'yı; bunun içindir ki cismani varlığı yeni olsa da manevi mazisi eskiye dayanıyor derginin.
Kültür Ajanda genel yayın yönetmeni ve istişare kurulu üyesi Nesrin Çaylı, Haber Ajanda'nın Eylül sayısındaki röportajında "Kültür Ajanda bir yarış değil, bir varış sevdasıdır" söylemiyle dokunuyor henüz ilk sayı çıkmadan gönüllerimize ve ekliyor "eylediğim ne varsa, eylemek zorunda olduklarımdır." Dokuz sayfalık söyleşiyle bize, üstlenilen vazifenin ne derin bir şuur yükü ve bilmek sancısından ibaret olduğunu izah ediyor. "Bir'i birleyelim ve ötekileştirmelere inat, birleşelim dedik" seslenişinden sonra da Prof. Dr. Sadettin Ökten ile yaptığı söyleşiyle ışıtıyor gönlümüzün karanlık caddelerini.
Kültür Ajanda, Servet Hocaoğulları'nın kaleminden,"Yüzünü koruyan şehir!" kapak başlığı altına "Siirt'in ellerinde kezzap izleri var; yüzünü korurken olmuş" ifadesini yerleştiriyor. Hocaoğulları, "Barış sürecinin umut kapısı" olarak tanımladığı Siirt'e öyle latif bir dil, öyle heybetli bir kırılganlık yerleştiriyor ki etkilenmemek mümkün değil. Memleketini hiç bitiremeyecekmiş gibi anlattıktan sonra "o konuştu, ben dinledim; sadece elini uzatmadı bana, bir de yüzüme yüzü ile baktı" sözleriyle gülümsüyor anlıyor olmanın aydınlık çilesine.
Derginin yazı işleri müdürü Zehra Ulucak, dünyaca ünlü Yahudi müzisyen Gilad Atzmon ile doyurucu bir söyleşinin kapılarını aralıyor bize. İnsanlık anlayışını ön planda tutarak , ırkçı politikaları reddeden ve Filistin direnişini destekleyen Atzmon, maneviyata ve mutlakıyet kavramına olan inancını belirterek Kur'an'ı da okuduğunu söylemiş röportajında.
İstişare kurulu üyelerinden Ayla Ağabegüm, Kültür Ajanda'nın çıkış heyecanını, ilk öğretmenlik yılları heyecanıyla özdeşleştirerek edebiyat yolculuğunda dergilerin mektep vazifesi üstlendiğini anlatmış. İstişare kurulu üyelerinden Belkıs İbrahimhakkıoğlu ise ilk sayı için kaleme aldığı yazıda"Aşk Ehli"ne değinmiş. Tasavvufun şevk, muhabbet ve teslimiyet ile beslendiğine... Dergide istişare kurulunu oluşturan diğer isimler, Dilek Yaraş, Fikri Akyüz, Lokman Ayva, Mehmet Şeker, Servet Hocaoğulları, Şükriye Çakır. Mehmet Şeker'in "Nerede Kaldınız Be Kızanım?", Şükriye Çakır'ın "Yine Bir Gülnihal" Dilek Yaraş'ın "Tövbelerden Rahmet Yağmuru'na" isimli yazılarına yer verilmiş bu sayıda.
Ajanda Grup Başkanı Müzeyyen Selim, Yayınlar Genel Yönetmeni Doç Dr. Sinan Canan, Genel Koordinatör Erkan Oğur, İletişim Genel Koordinatörü Dilek Yaraş, İnternet Sayfası Editörü Bige Canan'ın titiz gayretlerinden oluşan Kültür Ajanda, onlarca genç ve yetenekli kalemi de yüreğinde barındırıyor.
Selam ileu2026