Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2961.23
BIST 100
9913.49
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Eylül 2021

Fatura neden sorgulayan insanlara kesiliyor?

“Bilime savaş açtılar, bilim düşmanı yobazlar, aptallar, komplocu düz dünyacılar, hiçbir kanıtları yok, Erdoğan’ın altını oyan sinsiler, Geziciler, zavallılar, Fetöcü devlet düşmanları…” Hakaretler, aşağılamalar, tehditler bu şekilde uzayıp gidiyor.

Bir iki medya organı ve birkaç yazar hariç hemen hepsi aynı argümanlarla saldırıyor, ötekileştiriyor ve onları yok sayıyor.

Hatırlayınız, pandeminin ilk yılında alınan bir kısıtlama kararı öncesi marketlere akın eden halka da ağza alınmayacak hakaretler yapmışlardı. O günlerde “luppocu” diyerek günlerce alay ettikleri o fakir amca için çok üzülmüştüm.

Ancak onlar gözlerini karartarak önlerine kim gelirse dalga geçmeyi, hakaret etmeyi daha makul bir seçenek olarak görüyorlardı.

Bugün de hemen hepsi aşı karşıtı olarak yaftaladıkları bir avuç insana hemen her gün hakaret ederek onları bir yerlere eklemlemeye çalışıyor. Kimi Gezicilere, kimi Fetöcülere, kimi de küresel güçlerin birimlerine hizmet ettiklerini düşünüyor.

Oysa bugün başta FETÖ olmak üzere Gezici tayfanın ve muhalefetin hemen hepsi aşıyı savunuyor. Yani bu konuda kimlerle ağız birliği yaptıklarını hiç görmüyorlar.

Geçenlerde kendi imkânlarıyla bir miting tertiplemişler. İçlerinde Atatürkçüsünden, dindarına, sağcısından solcusuna hemen her kesimden insan vardı. Üstelik bu tür itirazlar, mitingler dünyanın birçok ülkesinde de yapılıyor.

Elbette içlerinde bu süreci kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyen art niyetli insanlar olabilir. Aynı durum aşı savunucuları için de geçerli. Neticede bu tür insanlara karşı uyanık olunmalı lakin orada gerçekten kaygı duyan, endişe içerisinde olan, sorup soruşturan, sorgulayan, samimi ve duyarlı insanlar da vardı.

Bu insanların endişelerine neden kulak vermiyorlar?

Daha düne kadar bir Siyonist projesi olarak gördükleri Coca-Cola’da böcek kanı var diyerek evine sokmayan insanlar bugün aşıya mesafeli duran insanları komploculukla suçlayarak bilim düşmanı ilan ediyor.

Oysa içlerinde bizzat RNA teknolojisinin ve PCR testinin mucitlerinden tutun Nobel ödüllü bilim adamlarına varana kadar çok sayıda işinin ehli bilim adamlarının açıklamaları, tespitleri, çalışmaları söz konusu. Bu insanların bilime savaş açtıklarını kim iddia edebilir?

Bilim denilen şey, standartlarını sadece DSÖ’nün belirlediği doğrultuda hareket eden ve sürekli ilaç mümessili gibi propaganda yapan insanların söylemlerinden ibaret bir şey midir?

Günün her saati bu insanlara hakaret etmek ya da onlarla dalga geçmek yerine neden bu insanların kafalarını allak bullak eden bilim adamlarına bir şey söylemiyorlar?

Başından beri korku pompalayarak yaşadığımız gezegeni bize dar eden, morallerimizi bozarak bağışıklığımızı düşüren sözde bilim adamlarının hiç mi kabahati yok!

Bir önceki yazımda Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. John PA Ioannidis’in, bilim adamlarının covid için yaptıkları tahminleri nasıl da boşa çıkardığını yazmıştım.

Bugüne kadar yaptıkları hiçbir tahmin tutmadığı gibi sürekli insanlara korku pompalamaya devam ediyorlar.

Daha dün “pandemiyi sadece aşı bitirecek” diyorlardı bugün ise DSÖ’nün bir yetkilisi çıkıp “covid aşılarının pandemiyi sonlandırmayacağı konusunda uyarıyor.”

Ardından Oxford Üniversitesi tarafından yayınlanan bir çalışmada covid aşılarının işe yaramadığı söyleniyor.

“PCR testi hastalığı hatasız tespit ediyor” deniliyordu bugün ise “yüzde elliye” düşürdüler. “Aşı olanlar bulaştırmaz” diyen profesörler bugün “bulaştırıyor üstelik hastalığı da yakalanıyorlar” diyor.

Sağlık Bakanlığı rastgele çocukları PCR testine tabi tutacağız diyor ancak buna itiraz eden annelere kızıyorlar.

Biontech hiçbir sorumluluk kabul etmiyor ve aşının mucitlerinin bile aşı olduklarına dair net bir bilgi yok ancak fatura bunu sorgulayan insanlara kesiliyor!

Ne yani bunca karmaşıklığı sorgulayan insanlar çıkmasın mı? Bilimin birinci kaidesi sorgulamak mı yoksa kayıtsız şartsız biat edip teslim olmak mıdır?

Bir avuç sorgulayan, endişe eden ve inatla korkmayan samimi insanlara yüklenen onları terörize eden yazar-çizer, siyasetçi, sanatçı, moderatör, kanal yöneticisi insanlar neden bir kez olsun onları bu duruma düşüren bilim adamlarına iki çift laf etmiyor.

Etmiyorlar çünkü güçlünün güçsüzü ezdiği iğrenç bir çağ bu!