Fatma Dilara'ya saldırı: Psikolojisi bozuk canım!
"İlk önce olayı AK Parti'nin kurguladığını düşünmüştüm, ama sonra şahitler ve görüntülerden saldırının gerçek olduğunu anladım" yazmış online sözlükte biri. Yorumu burada zikretmemizdeki sebep, bunun esasında çoğu kişinin gizli itiraflarına tercümanlık yapmasıdır.
Hatta işi biraz ileriye götürelim de bir an için herkesin kafasından "ne oluyor, yeni bir kurgu mu" tarzından şüphe kıvılcımlarının yansıdığını da söyleyelim!
Eee, daha "Kabataş yalanı" nam, saldırı iddiasına inanan herkesin provokatif yalancı ilan edildiği dün kadar yakın bir zamana tanıklığımız bulunur değil mi?
Kabataş saldırısı profesyonel bir kurgu muydu yahut gün gibi gerçek mi, yakın zamanda ispatlanamayacak gibi görünse de dindar kesimin buna inanmasındaki arka planı irdelemeye kimse istekli değildi!
Şu muhafazakar millet, bir bilim kurgu tarzındaki saldırıyı neden hemen doğru olarak kabul etti, diye düşünmek de akıllarına da gelmemişti! Buna belki akıllarına gelmedi yerine işlerine gelmeyenler oldu demek daha doğru olurdu ya, neyseu2026
Kabataş olayı bilim kurgu formatında olsa da Maltepe'deki saldırı aksiyon, gerilim film havasını hepimize hissettirmedi mi? Peki ya tanıklar, görüntüler ve şoförün sağduyusu olmasaydı? Bizler bugün Kabataş olayından da aldığımız dersle(!) 16 yaşındaki genç kızın provokatörlük, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, evet oylarını artırmaya yönelik bir hile vs vs bir yığın ifadeyle suçlandığını görmeyecek miydik?
Neye inandığınız mühim değil, referandumda ne yönde oy kullanacağınız da; lütfen bu satırların muhatabı olarak var olduğunu iddia ettiğiniz vicdanınızın şahitliğinde net ve kesin cevaplar verebilir misiniz?
-Başka sorum yok!
Öte yandan biz başörtülü taifenin yıllardır karşılaştığı bilumum saldırı ve tacizin "Kabataş Yalanı" çerçevesinde değerlendirilmesi ve yok sayılması çoğu tacizi sindirmemize de sebep olmuyor mu?
Öyle çok uzağa gitmeye gerek yok, sosyal medyanın pervasız ortamında, "Başını aç da kafana oksijen gitsin!" yollu ifadeler, saldırıların en masum hali desem kimler bana katılmaz? Hadi olayı biraz sokağa çekelim de "orası sosyal medya, herkesin dili gereğinden fazla uzuyor" yollu savunularla karşılaşmayalım!
Tam bir hayvan sever olan kızımın, mahalle parkımızdaki köpeği sevmek için yanına gittiğinde başı açık sahibesinin "Benim köpeğim türbanlıları sevmez, onlara havlar" demesinin sorumluluğunu da köpeğin üzerine mi atmalı?
Kızımın yine bir gün -bu kez Muğla'da- minicik bir köpeği sevmek için yanına yaklaştığında şortlu sahibesinin köpeğin zincirinden tutup sert ve düşmanca tavırlarla götürmesi de mi köpekçiğin kabahati? Bir de toplu ve organizeli güncel bir saldırıdan örnek vereyim de, "bunlar münferit hadiseler efem" demesin bağzı kimseler!
Özgecan Aslan'ın duruşmasına katılmak için gittiğimiz Mersin Adliyesi'nde sözde Özgecan Aslan'ın ailesine destek olmak için gelen kimi kadın dernekleri üyeleri, KADEM üyelerine saldırıp onları linç etmeye kalkışmadı mı? Çevik kuvvet olmasa bizi hemen oracıkta linç edeceklerinden hiç şüphe duymadığım ortamda yaşadıklarımın bir halisünasyon olduğunu kim söyleyebilir? Arkamdan küfrederek geçen kadından, eşarbıma uzanıp başımı açma ve saldırma girişimi endişesiyle, hızla uzaklaşmam da bir kurgu muydu?
Şiddetleri polis tarafından engellenen kadınlardan biri, yumruğunu sallayarak giderken bana bakarak, "Kocasının dört karısından biri olmayı kabul eden zavallılar!" diye bağırırken polisin, saldırı olasılığına karşı beni geriye çekmesi de hayal miydi?
Şükür ki bu tipler toplumda az ve azınlıkta da her zaman yanımızda kapalılardan önce açık arkadaşlarımız var oldu! Şükür ki bu milletin mayası asırlarca eskiye uzanan birlikteliğe sahip de böyle parazitel vakalar bizleri topyeku00fbn suçlu ilan etmeye götürmeyecek! Şükredecek çok nedenimiz olsa da, "Ama kadının psikolojisi bozukmuş canım!" yollu savunular serdetmeyin de Batının, Müslüman'sa 'terörist' Hıristiyan'sa da 'Psikolojisi Bozuk' tavrını sürdürmeyiniz lütfen!