FATİH TERİM'E TEŞEKKÜR EDERİZ
EURO 2016'ya katılan takımımız yurda döndü. Milli takım gruptan çıkamadı ve Çek Cumhuriyeti'ni yenerek bize galibiyet zevkini tattırdı. Almanya, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa gibi dünya şampiyonlarının bulunduğu bir ortamda şampiyon olmamızı bekleyemezdik. Şampiyonaya katılmamızı bile yeterli bulmalıyız bugünkü şartlarda. 4 (dört) defa Avrupa Şampiyonasına katıldık. Bunun üçü Fatih Terim zamanında diğerleri de Mustafa Denizli döneminde gerçekleşti. Değişik antrenörler geldi, milli takımı çalıştırdı fakat hiçbiri başarılı olamadı. Fatih Terim'in bu başarılarını tesadüf ile açıklamak mümkün değildir. Çoğu kere yabancı antrenörlere kucak açıyoruz sonuç başarısızlıkla bitiyor.
Takım bir üst tura geçemeyince hemen herkes Fatih Terim'e sataşıyor sanki Avrupa Şampiyonu olacakmışız. Böyle bir hayal olabilir ama asla gerçekleşemez. Bunu böyle bilmek gerekiyor. Fatih Terim bizi Avrupa Şampiyonasına götürmekle görevini yapmıştır. Futbolcuları da hesaba katmak lazımdır onlar neden başarılı olamadılar? Çünkü alt yapı eksik ve zihniyetimiz dumura uğramıştır. Fatih Terim'e primler bahane edilerek saldırılıyor. Bir kere şunu bilmemiz lazım: Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, Fransa bileti alınınca 500 bin Euro prim sözü vermişti. Sözün gereği olarak şampiyona öncesi 350 bin Euro dağıtıldı ayrıca mevcuda 150 bin Euro eklenip ödeme yapıldı. Primin oyunculara dağıtımı konusu ise Federasyon ve Fatih Terim arasındaki görüşmelerin sonucundan karara bağlandı.
Prim konusunda belki ölçü biraz kaçmış olabilir. Nedeni ise yabancı antrenörlere ve oyunculara verilen ücret çok çabuk göz ardı ediliyor. Hatta yaşlı ve hastalıklı oyunculara verilen paralar havaya gidiyor. Avrupa'nın ve Amerika'nın emekliye ayrılmış futbolcuları ülkemize tantana ile davet ediliyor, görkemli törenlerle imzalar atılıyor, propagandalar yapılıyor. Sonuçta hüsrana uğrayan biz oluyoruz. Onlara döviz olarak verilip havaya uçan paraları neden unutuyoruz? Unutmayalım ki Euro 2016'da Galler'i, İzlanda'yı, Avusturya'yı kimse bize büyük takım anlatmasın. Kendi oyucularımıza haksızlık etmiş oluruz. Doğaldır ki, başarıyı biz de isteriz ama yerli malzememiz bu kadar. Üstelik yabancı hayranlığı kulüplerimizde hala mevcuttur.
İzlanda'dan söz etmişken futbolcu ihraç ettiğini unutmayalım. Fransa'da şaşırtıcı sonuçlara imza atan İzlanda'lı futbolcular Avrupa'da top koşturuyorlar. İşte onlardan bazıları Hördur Björgvin Manusson (Juventus), Emil Hallfredsson (Udinese), Gylfi Sigurdsson (Swansea City), Aron Einaz Gunnersson (Cardiff City), Johann Berg Gudmudsson (Charlton), Kolbeinn Sigtharsson (Nantes), Jon Bödvarsson (Kaiserslautern).
Bir de Cüneyt Çakır'ın başarısı var. Zorluk derecesi çok yüksek İtalya-İspanya maçını Cüneyt Çakır yönetti. Maç oynanmadan Cüneyt Çakır ile ilgili medyadaki olumsuz demeçler kasıtlı içerikte idi. Aslında tartışılır bir, iki faul dışında başarılı maç yönetti. Gözlemci, aynı zamanda hakem atamalarının gerçekleştiren İskoç asıllı Hug Dallas İngiltere elenince saldırganlaşıyor. İngiliz hakemlerinin önlerinin açılması için Cüneyt Çakır'ın harcanması lazımdır nitekim de öyle oluyor. Cüneyt Çakır seni tebrik ediyoruz.
Hakem Cüneyt Çakır, Milli Takımımız, Fatih Terim ve oyuncularımız Fransa'da boy gösterdiler. Bayrağımız göndere çekildi, seyircilerimiz galibiyet de yenilgi de gördüler. Sporda her ikisi de vardır, yalnız şampiyonluk hayali kuralım da, gerçekleşmesinin zor olduğunu bilelim.
Sonuç: "Fatih TERİM ve Cüneyt ÇAKIR Euro 2016 Fransa'da ülkemizi başarı ile temsil etmişlerdir."