Faşizmin ırkı yoktur
Yıl 2013, yani bundan on yıl evvel 6 Haziran günü başkanlığını yaptığım Medya Yazarları Derneği tarafından Urfa AVM City Konferans Salonunda " açılım süreci" ile ilgili bir panel düzenliyorum.
Paneli ben yöneteceğim. Konuşmacılar Sayın Altan TAN, AK Parti Milletvekili
Sayın Abdülkerim GÖK, merhum eski Urfa Belediye Başkanı Sayın Feridun YAZAR ve
Emekli Müftü İbrahim İSLAMOĞLU konuşmacı olarak katılacaklar. Panel son derece
renkli olacaktı.
Biz de sevinmiştik Açılım süreci bu ülkeye birlik ve dirlik getirecek diye.
Çünkü silahlar susacak, insanlarımız artık ölmeyecekti.
Salon tıklım tıklım, konuşmacılar yerlerini aldılar, ancak AK Parti
Milletvekili Abdülkerim Gök salona girdiğinde bir genç elinde bir pankartla
sahneye çıktı ve o pankartta şöyle yazıyordu, “Başbakan İstifa.” O zaman Sayın
Recep Tayyip Erdoğan Başbakandı. Recep Tayyip Erdoğan açılım sürecinde
hendekler kazılmadan evvel Kürtlerle ilgili cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş
çok büyük açılımlar yaptı.
Bir oğlum gidip pankartı kaldırmak istedi. Arkadan yuh sesleri yükseldi ve
arkasından peş peşe su şişeleri fırlatıldı. Bunu yapanlar belliydi.
Akılsızların işiydi bu. Güya Kürtlerle ilgili haktan hukuktan bahsediyorlardı ve
yeri geldiğinde en büyük ahlak dışı haksızlığı yapmaktan da geri kalmıyorlardı.
Çünkü Kemalizm den bu dersi alanlar her kim olursa olsun kendilerinden başkasına
hayat hakkı asla tanımazlar.
Bu provokasyon daha evvel belli bir kesim tarafından tertip edilmiş ve
rastgele olan bir hareket değildi.
Bu hakaret hem bana ve hem misafirlerime yapılmıştı.
Böyle bir ortamda bir AK Parti Milletvekili elbette bulunamazdı. Bunu gören
AK Parti Milletvekili Sayın Abdülkerim Gök, salondan ayrıldı. Ardından birçok
insan da salonu terk etti. Davet ettiğim ve Ankara’dan bizim için Urfa ya gelen
misafirimize yapılan bu hakareti de asla unutamam.
Yaşını başını almış güya Kürtlerin hakkını savunan birçok insan bu eylemi
engellemediği gibi desteklemekten de vazgeçmedi.
Hâlbuki bu konuşmacıların bir araya gelmesi büyük bir zenginlikti.
Bu durum başta Altan TAN olmak üzere diğer konuşmacıları da çok üzmüştü.
Hatta rahmetli Feridun Yazar sonradan bu eylemi engellemek evvela bana düşerdi
diyerek pişmanlığını dile getirmişti,.
Sayın Altan Tan mikrofonu alarak ilk konuşmayı yaptı.
"Bizler bu kafayla hiç bir yene varamayız, kendimiz çalar kendimiz
dinleriz. Salonda başkaları da vardı. Onlar gitti sadece biz kaldık.
Birbirimize ne anlatacağız" gibi son derece anlamlı ve sitem dolu kısa bir
konuşma yaptı. Panel devam etti ama bizi
bir araya getiren o manevi hava yok olup gitmişti.
Eğer bu gibilerin eline fırsat geçerse, Kemalizmin yaptıklarından daha
beterini bu millette yaparlar bundan hiç şüphe etmiyorum.
Faşizmin ne Türkü ne Arabı, ne Kürdü ne bir başkası ne fark eder.
Gerisini anlatmaya gerek var mı? Yaşadıklarımız yetmiyor mu?
İsteyen bu olayı Youtube kanalından
izleyebilir.