Fanlı alçaklık!
Batı’nın çirkin yüzüne yapılan medeniyet makyajı dökülmeye başlamıştı ki; sığınmacılar kalan kısmını Yunanistan sınırında resmen kazıdılar… Şu bizim camilerimize, Kuran’ımıza tüm mukaddesatımıza ihanet edenlerin Batı’yı yıllarca allayıp, pullayıp kafamıza sokmasına inat, tüm hadiseler batının vahşiliğini ortaya koymuş oldu. Müslümanları medeniyetten uzak, batıyı ise medeni gösterenlerin gerçek yüzlerini de inşallah bir gün göreceğiz.
Yıllarca Ensarlık ettiğimiz Suriyeli ve diğer göçmenlere Yunanistan’dan yeni bir hainlik hamlesi; gaz bombalarının etkisini artırmak için "fan" çalıştırıyorlar... Demek ki 9 senedir işlediğimiz hayır ve hasenat, üzerimizde öyle bir atmosfer, kalkan oluşturmuş ki; kolay kolay gaz bombası yaklaşamıyor, bunun için fanla destek verdiler... Sığınmacıları soydular, paralarını, telefonlarını aldılar yetmedi çırılçıplak geri gönderdiler… Almanya ve Avrupa Birliği (AB) bize sıra gelince cebine atmadığı elini Yunanistan için cömertçe kullanarak: “Aman ha; sığınmacıları içeri sokmayın” dediler... Gerçi AB böyle bir şey istemese de Yunanistan karakterinin gereğini aynı çirkinlikle gösterecekti. İşin acı yanı; bir zamanlar kendine kucak açan Suriyeliye bu alçaklığı yapmasıdır.
Avrupa’nın bu vahşi tavrı acilen okul kitaplarına konulmalı. Yeni nesillere, Avrupa’nın gerçek yüzü biran evvel öğretilmeli ki; kendi medeniyetlerine kafalarında daha çok yer açılsın ve gerçeklerle yetişsinler... Bizi yalanlar ile travma sahibi ettiler… Öğrendiğimiz her hakikatle örseleniyoruz, yıkılıyoruz. Bizim yaşadıklarımızı yeni nesiller asla yaşamamalı! Tarihi, Batı’yı kısaca her şeyin aslını öğretmeliler... Aslında tüm güzelliklerin, hak ve hukukun İslamiyet’te olduğu batı özentisine harcanan emekten çok daha fazlasıyla anlatılmalı. Çocukların doğuştan günahkâr olduğuna inanan insanların gerçekte ne günahlar işlediklerini çocuklarımız bilmeli, gençlerimiz tam olarak idrak etmeli. Yunanistan sınırında sığınmacıların başlarına gelen musibetler aklımızı geçte olsa başımıza getirmeli. Batı özentisi gerçekte başa bela, sınırda yaşananlar ise sadece başka bir cihetidir. Kısaca: Yunanistan hem kendi adına hem de Batı adına insanlık suçu ve ayıbı işlemektedir... Ve bunu aşkla şevkle yapmaktadır.
Bu yüzyıl, geçen yüzyılın yalanlarını ortaya koyma yüzyılı oldu. Medeniler medeni değil, kahramanlar kahraman değil, Bazı Müslüman görünenler ise Müslüman değiller... Bu yüzyıl yalanları kusma yüzyılı oldu. Bu da insanlığın iyileşeceğine bir işarettir. Hastalık ortaya çıkacak ve tanınacak ki tedavi süreci başlasın. Vahşi batı ve pislik Asya inşallah İslamiyet ile yeni ve gerçek bir aydınlanma dönemi yaşayarak, hem insanlığı hem de temizliği öğreneceklerdir. Öyle bizim fazla bir emek sarf etmemize gerek yoktur. Sadece kendimiz olalım, kendi değerlerimize geri dönelim yeter. İşte dört milyon Suriyeli insana doğal bir şekilde baktık, kendimiz olarak baktık ki buna vesile olandan Allah razı olsun. Ne oldu? Bir bereket geldi, depremlere karşı sigorta oldu, veren elin dayanılmaz huzuruna kavuştuk. Bakın bu Corona virüsüne karşı aşımız bile 4 – 5 milyon mülteciye sahip çıkışımız olacaktır. Ruh güzelliği savunma hücrelerine uyarıcı olacaktır inşallah.
Bu arada yeri gelmişken, Corona virüsü korkusundan dolayı marketleri talan eden insanları kameralardan tespit edip, derhal karantinaya almalı zira asıl tehlike bunlardır... Allah korusun, yarın bir savaş çıksa, bir kıtlık falan olsa, bunlardan her şey beklenir! Bu resmen gözü dönmüşlüktür… Nerede o savaş meydanında, istediği suyu başka bir yarılı sahabenin “su” diye inlemesini işitip, belki o son yudumu olacağı suyu ona gönderen, içmekten hayâ eden sahabe, nerede ebedi yaşayacakmış gibi marketlere saldıran bu aç gözlü arızalı insanlar? Onun için sahabeye kavuşmak mümkün değil. E… Yıllarca yanlış şeyler, yalanlar öğretilirse, tüm erdemler sıyrılıp gider. 15 Temmuz’da ve bu corona virüsünde, marketlerin talan edilmesi hiç hayra alamet değil! Bu hastalık derhal tedavi edilmeli! İnsanlarımıza itidal, kanaat, sabır ve merhamet serumu verilmeli ve gerçeklerin anlatıldığı vitaminle takviye yapılmalıdır... Bizi biz eden, insanlığa önder eden değerlerimiz varken, altı pis, kafası pis Batı’nın medeniyeti başını yesin. Zaten yemiş ki mültecilere sergiledikleri tutum ortada. Batının makyajı pis şekilde akmıştır. İnsanlık İslam’ın gerçek güzelliğine muhtaç! Allah bizi iki türlü virüsten korusun. Biri medeni gösterilen vahşi Batı virüsü, diğeri her türlü pisliği yiyenlerden ortaya çıkan Corona virüsü… Allah İslam Âlemini ve insanlığı muhafaza etsin, geçmiş olsun.
