Faiz ve Kur Sarmalından Kurtulmak için
Bir ülkenin gücü tek bir faktör ile açıklanamaz. Güçlü olmanın arkasında birçok unsur bulunur. Askeri olarak güçlü olmak elbette önemlidir. Ancak askeri güç, bu unsurlardan sadece bir tanesidir. Ekonomik anlamda güçlü olmadan askeri güç tek başına yeterli olmaz. Çünkü askerin ihtiyaçlarını karşılamak için ekonomik olarak güçlü olmak gerekir. Ekonomik anlamda güçlü olmanın yolu da üretim kapasitesine, nitelikli insan kaynağına ve bu yönde politika üreten siyasi iradeye bağlıdır.
Siyasi iradenin güçlü olabilmesi için halkın gücünün arkasında olması bir hayli önem taşır. Halkın gücünü arkasında alamayan siyasi irade, uzun vadeli politikalar yerine kısa vadede kendisine oy getirecek, ancak uzun vadede ülkenin ekonomik sıkıntılarını çözmediği gibi üzerine yeni problemler eklediği politikalar izleyecektir.
Her politika tercihinin olumlu/olumsuz yan etkileri vardır. Her tercih bir anlamda diğerinden bir süreliğine vazgeçiştir. Örneğin; faizler yükseltildiği zaman dışarıdan yüksek faiz elde etmek isteyen yabancı yatırımcı tasarruflarını faizin yüksek olduğu ülkeye doğru kaydırır. Buradan reel bir getiri elde etmek ister. Yabancıların tasarruflarının ülkeye girişi ile döviz kurunda düşme yaşanır. Ancak faizin yükselmesi, yerli yatırımcılar için oldukça olumsuz bir durumdur. Faizlerin yükselmesi kredi maliyetlerini artırdığı için yatırımların ertelenmesine neden olur. Büyüme hızı yavaşlar, istihdam artışı azalır veya işsizlik artar. Ancak halkın büyük bir bölümü ekonomideki gidişatı sadece döviz kuru üzerinden yorumladığı için faizlerin yükselmesinin olumsuz etkileri ile pek ilgilenmez. Döviz kurunun yükselmesini ekonominin kötü yönde gittiğini, döviz kurunun düşmesini ekonominin iyi yönetildiği olarak yorulmadığı sürece bu sarmaldan kurtulmak oldukça zor bir durumdur.
Bu sarmaldan kurtulmak kısa vadede çok zor bir durumdur. Ancak yapısal reformlar ile bu sarmaldan uzun vadede kurtulur ekonomi. Nitelikli insan kaynağı artırılarak, yüksek katma değerli üretimlerle çıkılır bu sarmaldan. Nitelikli insan kaynağını yetiştirmek de en erken 10-20 yıl zaman gerektirir. Ancak siyasi irade için bu zamanı bulmak çok da kolay değildir. Eğitim politikalarında yapılacak köklü reformlar ile nitelikli insan kaynağı yetiştirilebilir ancak. Eğitim politikalarında yapılacak köklü değişiklikleri uygulamak bile bir hayli zaman ister. Daha önce de belirtildiği gibi her politika bir vazgeçiştir.
Kısa süreli mesleki eğitimlerle bu eksiklik giderilmeye çalışılır. Onlarca yıl okullarda yapılamayan mesleki eğitim kurslarıyla birkaç ayda yapılmaya çalışılır. Ancak her ne hikmetse bu gibi mesleki eğitim kurslarının neticesi de daha hızlı ve daha olumlu olmaktadır…
Cengiz Han’ın dediği gibi “Bir çivi bir nalı, o nal bir atı, o at bir komutanı, o komutan orduyu, o ordu koca bir ülkeyi kurtarır.” Bu ülke vatandaşları olarak herkes burada belirtilen çivi gibi önemlidir. Eğitim hayatı göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Her birey hem kendisinin, hem de ülkesinin geleceğini kurtarmak için kendisini geliştirmelidir. Okuyarak, araştırarak, öğrenerek katma değer üretmelidir. Bu konuda verilecek en güzel örneklerden biri şüphesiz ki Baykar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar’ın gösterdiği güçlü iradeyle oğlu Baykar Makine Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar ve ekibi, bir çivi, bir nal, bir komutan örneğinde olduğu gibi büyük bir çığır açtılar.
Her bir vatandaş aynı şekilde kendini geliştirerek ekonomik kalkınmada önemli birer rol alabilir. O zaman faiz ve kur sarmalından çıkarak daha güçlü bir ekonomi, daha güçlü bir ordu ve daha güçlü bir ülke haline geliriz. Böyle bir Türkiye gerek bölgesinde, gerekse dünyanın herhangi bir yerinde zulme uğrayan mazlumların haklarını koruyabilir. Her ne iş yapıyorsak o işte katma değeri artırmanın yollarını araştırmalı, öğrenmeliyiz.
Katma değeri artırmaya bir örnek vererek yazıma son vermek istiyorum. İşlenmemiş bir kalıp demir parçasının fiyatı 5 dolar iken o demirden bir at nalı üretildiğinde 12 dolar seviyesine çıkıyor. Aynı demirden iğne yapıldığında 3500 dolar olurken saat yay sistemine dönüştüğünde 300 bin dolar seviyesine çıkıyor. Saat yay sistemi üretmek için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapılmalı. Araştırmanın ilk adımı da meraktır, dert edinmektir. Daha sonra araştırma, okuma, öğrenme, deneme ve uygulama gelmektedir. Ayeti kerimede de buyurulduğu gibi (İnşirah 7) “bir işi bitirince bir diğerine koyulmamız gerekiyor.” Boş duracak zamanımız yok.