Ey Zalimler! Yenileceksiniz
İsveç’te zavallı bir adam, Kur'an'ı Kerim yaktı. Başka biri Hollanda’da Kur'an'ı Kerim yırttı. Zaman zaman, Kur'an'ın öğretileri karşında aciz kalan çevrelerin son çırpınışları olan bu girişimler, ilk değil, son da olmayacaktır. Batı bataklığının farkına varan ve huzur arayan fıtratı bozulmamış kitleler, Kur'an'a yöneldikçe, Kur'an'ın mucizesi karşısında aciz kalan zavallılar, böylesi çirkin davranışlara devam edecek. Ama bu zavallıların son çırpınışları onların zifiri fikirlerine bir fayda sağlamayacaktır. Kur'an'ın, İslam’ın ve İslam ümmetinin tarihi yürüyüşü devam ediyor ve edecektir. Ne demişler; “İt ürür, kervan yürür.”
Geceyle
gündüz, karanlıkla aydınlık, hayırla şer, hakla batıl, elmasla kömür bir olmaz.
Güneş balçıkla sıvanmaz. İslam’ın güneş misali aydınlığı karşısında kafasını
zibile gömenler, sadece kendilerine karanlık yapmış olurlar. Ama Kur'an ve
İslam güneşi, gözü görenlerin dünyasını aydınlık, gönüllerini gülistan yapmaya
devam edecektir. Gözlerini kin, nefret, şirk ve zulüm karanlığı bürümüş olanlar
islamın aydınlığını görmese de insan olanlar görmeye devam edecektir.
Batılılar tüm renkleriyle bir asırdır dünya insanlığına kan kusturuyorlar. Tarih boyunca da bu şer odakları, çok çirkin cürümler ve insanlık dışı çok suçlar işlemişlerdir. Sadece başkalarına da değil, kendi aralarında da aynı çirkin cürümleri işlemişlerdir. “Engizisyon mahkemeleri” Amerika kıtasının yerli kabileleri olan “Kızılderililerin yok edilmesi” Avusturalya kıtasının yerlileri olan “Aborjinlerin yok edilmesi.” “Afrika kıtasının neredeyse yarısının insan avcıları tarafından toplanıp köle olarak batıya götürülmesi.” Geri kalanlarının halen devam etmekte olan sömürge çarkında öğütülmesi.” Dünyanın geri kalan tüm kıta ve ülkelerini de aynı sömürge çarkına dahil etmeleri, batılıların cürümlerinden sadece az bir kısmıdır.
Gözünü şer ve kötülük bürümüş olan batı kültürünün bu zulümleri sonuna kadar devam edecek değildir. Allah (cc) şöyle buyurur: “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. (İbrahim 14/42) “Ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. Biz de onu ve askerlerini yakaladık ve onları denize attık (Orada boğuldular).” (Kasas 28/39)
Allah (cc)
şöyle buyurur: “(Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız
ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü bir yerdir!” (Âli İmran 3/12) bu ayeti kerime Allah'a
(cc) ve onun kitabına elini veya dilini uzatan tüm İslam düşmanlarına net bir
cevaptır. Kur'an-ı kerim i baştan sona
incelediğimiz zaman tarih boyu helak edilen nice kavimlerden bahseder.
Resulullah (sav) da hadisi şeriflerinde helak olan birçok topluluktan haber
verir. Kur'an ve sünnet in bu denli ağırlıklı olarak geçmişte helak olan
kavimleri biz insanlara mükerreren hatırlatmasında elbette çok ders ve ibretler
var. Bu kıssalar masal veya ninni değil…
Bu kavimlerin helak edilişlerinin detaylarında farklılıklar olsa da temel neden bu kavimlerin hadlerini aşmaları, Allah'a (cc) asi olmaları, şirk koşmaları ve Kur'an’ın orijinal ifadesiyle zalim olmalarıdır. Oranı, uygulanış biçimi, faili, mef’ulü farklı olsa da sonuçta zulüm, zulümdür. Ve zulüm adil olan Allah'ın (cc) mülkünde işlendiğine göre, asla cezasız kalmayacaktır. Er veya geç, zulüm bitecek ve zalimler cezalarını göreceklerdir.
İşte buna delil bazı ayetler
·
“Onlar bir tuzak kurdular. Farkında
değillerken Allah da bir tuzak kurdu. Bak, onların tuzaklarının sonucu nasıl
oldu: Biz onları ve kavimlerini topyekûn helâk ettik. İşte zulümleri yüzünden
harabeye dönmüş evleri!... Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret
vardır.” (Neml 50-52)
·
“Eğer Allah, insanları zulümleri
yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat
onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an
geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (Nahl 16/61)
·
“Nice memleketleri helâk ettik. Onlara
azabımız gece uykusuna dalmışken yahut gündüz istirahat hâlinde iken
gelmişti.Azabımız kendilerine geldiğinde, “(Biz bunu hak ettik.) Gerçekten biz
zalimler olmuştuk” demekten başka söyleyecekleri kalmamıştı.” (A’raf 7/4,5)
·
“Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında
diz üstü çökekaldılar. Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur.
Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud 11/67,113)
·
“Biz onlardan önce, kendilerinden daha
zorlu nice nesilleri helâk ettik de ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar.
Kaçacak bir yer mi var?” (Kaf 50/36)
· “Zalimler hangi devrilişle devrileceklerini görecekler. (Şu’ara 26/227)