Ey İnsan... Sen Koca Bir Hiçsin!
Kalbi zemzemle yıkanan,
içindeki şeytanı müslüman olan, gelmiş ve gelecek günahları bağışlanan son
peygamber olan Muhammed aleyhisselamın sıklıkla yaptığı bir dua var:
“Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Benim kalbimi
Sen’in dinin üzerine sabit kıl.” (Tirmizi, Kader, 7)
Resulullah aleyhisselam
sahabileri arasında bu duayı sıkça yapınca sahabiler endişelenmeye başlar. Yani
bir insanın din/islam üzere sabit kalıp kalmaması insanın iradesi ile olabilir!
İnsan isterse dinde sabit kalır, istemezse sabit kalmaz! Böyle olduğuna inanan
bir insan doğal olarak kalp yönetiminin kendi elinde olduğuna inanır...
Fakat resulullah aleyhisselamın
yaptığı bu dua meselenin hiçte öyle olmadığını haykırır... Yani;
-
Ey başıboş
yaratılıpta dünyaya salıverilmeyen insan!... Sen başıboş bırakılmış değilsin.
Dilersem seni dinde tutarım, sapmazsın. Dilersem seni nefsinle baş başa
bırakırım sen de saparsın. İslamdan uzaklaşırsın. Ve sen de bunu anlayamazsın.”
Kalp yönetiminin Allah’ın
elinde olduğunu bilen bir insan doğal olarak yalvarmaya başlar. Çünkü islamda
kalıp kalmamak kimsenin inisiyatifine verilmiş değil.
***
“Ey kalpleri çeviren Allah’ım!...”
-
Yani
hidayette olan bir kalbi dalalete, dalalette olan bir kalbi de hidayete
çeviren...
-
Kalplere hükmeden...
-
Dilediğini
yapan ve yaptığından sorguya çekilmeyen...!
-
Dalalete
sürüklediğine zulmetmiş olmayan!
-
Mülkü
üzerinde tam tasarruf sahibi olan...
-
***
Değerli okur!... İnsan
gerçekten de Allah’a esir düşmüş durumda... Bunun farkına varan kişi bu duayı
sevap kazanmak için değil, ateşten kurtulmak için defalarca okur...
Ve açıktan okunan bir
yalvarma duasıdır bu.
Aksi halde sahabiler işitip:
Ya resulullah! Bizden
korkuyor musun?! (yani; biz hidayetteyiz ve ölünceye kadar da hidayetten
ayrılmayacağız!... Hidayetten sapma gibi bir durum mu olacak?)” diye
sormazlardı...
***
“... Benim kalbimi Sen’in dinin üzerine sabit
kıl.”
Çünkü kalbim de Senin, Dinin
de Senin... Kalbimi hangi halden hangi hale çevirirsen çevir yine de bana
zulmetmiş olmazsın. Çünkü ürün Senin... Senin dininde kalmak ve o hal üzere
ölmek demek kalp sahibinin/emanetçinin/insanın cennet kapısına alınması
demektir...
Bu insan için ebedi bir
saadet demektir...
***
“Ey kalplere hükmeden
Allah’ım! Kalplerimizi Sana tâate amade kıl.” (Ahmed b. Hanbel, II, 418)
Hidayete alınan bir insanın ibadet
etmesi de kendi tasarrufunda değildir... Bir müslümanın ibadet edebilmesi için
Allah’ın öğretmesine, hatırlatmasına, kalbinde rağbetin yaratmasına, kulun
unutmamasına, güç ve kuvvetin verilmesine ihtiyacı vardır... Ve bu ihtiyaçların
tamamını Allah yaratır.
Ey insan....
Vallahi Allah’ın yardımı olmazsa sen koca bir hiçsin!