Evrensel Âlim Fuat Sezgin
İlim yolunu tercih eden bir aileden gelen Fuat Sezgin, yaşadığı çağda bilim tarihinin paradigmasını değiştirecek eserler telif etmiştir. Babası, Osmanlı’nın son döneminde kadılık yapmış bir din âlimidir. Nitekim babasından kalan otuz ciltlik Taberî tefsirini altı ayda okuyarak Arapçasını geliştirmiştir.
Seminerini takip ettiği Hellmut Ritter’in öğrencisi olması, onun için kolay olmamıştır. Fuat Sezgin, Ritter’in öğrenciliğine talip olduğunda ilk olarak ‘kaç saat çalışırsın?’ sorusuna muhatap olur. Zihninde bir hesap yapar: uyku, yemek ve dinlemeye sekiz saat ayırdığında geriye on altı saat kalmaktadır. O da hemen şu cevabı verir: “On altı saat çalışabilirim.” Ritter, Sezgin’in verdiği cevaptan memnun kalmaz. Öğrenci olma talebini reddeder. Sezgin, o gece uyuyamaz, öğrenciliğe kabul edilmemekten dolayı rahatsız olur. Ertesi gün,‘yirmi dört saat çalışırım’ diyerek tekrar talepte bulunur. Ritter, bu cevap üzerine Fuat Sezgin’in talebesi olma isteğini kabul eder.
Kimsenin ders almayı istemediği ve danışmanlığına başvurmadığı Ritter, ‘zor’ bir hocadır. Nitekim Ritter’in kendisi 33 dil bilmektedir. Sezgin’e göre, Ritter, başta İstanbul kütüphanelerinde bulunan –ki dünyadaki yazmaların üçte biri ülkemizdedir- eserler olmak üzere, Türkiye’deki yazmaları en iyi bilen kişidir. Oryantalist Ritter, Sezgin’in “bütün bildiklerini büyük bir gayret ile bana aktardı” dediği seçkin kişidir.
Oryantalistlerin hadis alanındaki şüpheci yaklaşımlarını doçentlik tezine konu olarak seçen Fuat Sezgin, Buhari’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar isimli kitabıyla hadis alanındaki olumsuz bakış açılarına karşı bugüne ve geleceği hitap eden, alanında hala aşılamamış bir eser kaleme almıştır. Oryantalistlerin ve onların İslâm ülkelerindeki takipçilerinin ileri sürdüğü hadis karşıtlığına bilimsel zeminde bir itiraz geliştirmiştir. Bu kapsamda hadislerin sadece şifahi yöntemle değil, kayıt altına alınarak yazılı olarak da muhafaza edildiğini delillerle ortaya koyarak ispatlamıştır. Fuat Sezgin üzerine ülkemizde ilk doktora çalışmasını yapan Ali Karakaş eserinde bu konuyu ele almaktadır. (Hadis Oksidentalizmi ve Fuat Sezgin, İstanbul 2018)
1960 darbesi sonucu üniversiteden uzaklaştırılan ve 147’likler olarak bilinen akademisyenler arasında yer alan Fuat Sezgin, evrensel âlim olarak bilim tarihine damgası vuran bir ilim adamımızdır. Üniversiteyle ilişkisinin kesilmesi ve Almanya’ya gitmek zorunda kalmasına çok üzülmesine rağmen, amaçları ve hedeflerini gerçekleştirmenin verdiği huzurla şu sözleri söylemektedir: “Ülkemden atılıp yurtdışına gittim belki ama bunlar olmasa bu çalışmaları yapamayabilirdim.”
1961 yılında Almanya’da Frankfurt Üniversitesi ile Marburg Üniversitesinde dersler veren Sezgin, 1982 yılında Frankfurt’ta Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslâm Bilimleri Tarihi Enstitüsü ve sonraları İslam Bilim Tarihi Müzesi’ni kurar. Bu müze içinde Müslüman ilim adamlarının icat ettiği aletlerin 800’den fazla maketi bulunmaktadır.
Ortaya koyduğu keşif ve eserlerle Sezgin, çeşitli ülkelerin yöneticilerinden önemli ödüllere layık görüldü. 1978 yılında Fuat Sezgin’e Kral Faysal Vakfı’nın İslâmî Bilimler Ödülü verildi. Ayrıca Almanya, İran gibi ülkelerin önemli ödülleri de yirmi birinci yüzyılın bu büyük âlimine verildi.
Almanya, 2009 yılında Hessen Kültür Ödülü’nü, Sezgin’e ve onunla beraber Gazze katliamında İsrail yanlısı açıklamaları ile tepki çeken Alman Yahudileri birliği başkanı Salomon Korn’a vermek ister. Ancak Fuat Sezgin, bu şahsı protesto etmek için ödülü reddeder.
İslâm bilim tarihinde tarihinin önde gelen bir âlimi olarak Sezgin, dünya coğrafya tarihini yazmak için bildiği diller yeterli olmayınca elli üç yaşında üç aylık bir çalışmayla Rusça, altmış yaşlarından sonra ise Portekizce öğrenmiştir.
Bilge Fuat Sezgin, Müslüman dünyanın sistemli ve çok çalışması gerektiğini her ortamda vurgulama ihtiyacı hissetmiştir. Coğrafya alanında üç-dört yılda hazırlayacağını düşündüğü kitap, 28 yılını almıştır. Bunu şöyle ifade etmektedir: “332 cildi okuyacaktım, Arapça yazılanları okuyacaktım…Coğrafya beni 28 yıl meşgul etti, tam 28 yıl.”
Özetle, Fuat Sezgin, bilim dünyasına kazandırdığı orijinal eserlerle, evrensel bir âlim olarak bilinmektedir. Yeni bir bilim paradigmasını ortaya koyan Sezgin, telif ettiği eser ve müesseselerle dünya çapında tanınan bir âlim olmuştur.