Evlilik Okulu /Ali Bal
Evliliğin yüzde elli biri nedir, dedi konuşmacı. Salondan farklı cevaplar geldi. Üç kelimeden oluşan bir cevap, dedi konuşmacı. Sonra konuşmacı cevap verdi: gülümsemek, teşekkür etmek ve özür dilemek.
Şimdi, evlilik müessesini ayakta tutmak ve aileyi güçlendirmek için Tokat’ta “Evlilik Okulu” var. Tokat Eğitim-Bir-Sen 1 No.lu Şubesinin koordinasyonunda Tokat Valiliği, Tokat Belediyesi, Tokat İl Müftülüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği “Tokat Evlilik Okulu” her hafta çarşamba ve perşembe günleri programlarını başarı ile yürütmüş ve 10 grup eğitimini tamamlamış.
2019 Temmuz’unda başlayan eğitimlere bugüne kadar 100 çift katılmış, bunların bir kısmı nişanlı, bir kısmı da en fazla iki yıllık evli. Eğitimlerde aile içi iletişim, bütçe yapma, gelecek planlama, çocuk planlaması, eğitim, sağlık, maddî ve manevî alanlarda aileyi ilgilendiren her konuya yer verildi, diyor Şube Başkanı Şaban Ceylan. Güzel, tebrik dilecek bir düşünce. Ayrıca programa katılan her çifte Tokat Valisi Dr. Ozan BALCI tarafından 500 TL değerinde çeyizlik hediye ve “Evlilik Okulu Sertifikası” verilmektedir.
Eğitim için çok güzel mekânlar seçilmiş. Çiftlere, Tokat Belediyesi Karşıyaka Mahalle Konağı’nda toplam 8 saatlik eğitim verilmiş. Kültürel çalışmalara her zaman destek veren Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu’nu kutluyoruz. Başkan Eroğlu, evlilik ben diye düşünmeyi bırakıp, biz olarak hayata bakabilmektir, diyor.
Diğer taraftan bu projeye önemli bir katkı da Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden gelmiş. Evlilik konusunda uzman olan öğretim üyelerinin de katıldığı program, sürekli saldırılara maruz kalan evlilik kurumunun korunmasına büyük katkılar sunmuş.
Evlilik Okulu için 13 Şubat Perşembe günü sertifika töreni düzenlendi. Törene protokol üyelerin katılımı gösterdi ki proje herkes tarafından sahiplenilmiş. Törene, Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk konuşmacı olarak davet edilmiş. Aile içi uzmanı da olan Öztürk, konuşmasına yazının girişinde bahsettiğim soru ile başladı. Evet, evliliğin yüzde elli biri, gülümsemek, teşekkür etmek ve özür dilemekten oluşuyor, dedi. Sonra salondakilere hep bir ağızdan eşlerin birbiri için söylemelerini istediği, “Benim için değerlisin, seni seviyorum.” cümlesini tekrar ettirdi. Dinleyicilerle diyalog kurarak sürdürdüğü konuşmasında Öztürk, dinleyicilere kaç yıllık evli olduklarını sorarak mini bir anket de yaptı.
Son yıllarda aile içi şiddet ve boşanmaları da görünce böyle hikmetli ve anlamlı projelerin gerekliliğini daha iyi anlıyoruz. Ailelerin ticari bir müessese olmaması için gayret göstermek gerekir. Basit tartışmaları büyütmeden olası tehlikelerin önüne geçmek için bilhassa aile içi iletişim çok önemli. Sabır, tahammül, samimiyet, muhabbet ve en güzel meyve çocuk da varsa dünyanız cennete dönüyor.
Bizim aile yapımızı sadece çağdaş kanunlara teslim edemeyiz. Son yıllarda özellikle kadınlar lehine çıkarılan bazı kanunlar var. Süresiz nafaka konusu var. Çocuklarını göremeyen babalar var. Eşine ve çocuklarına her türlü şiddeti uygulayan babalar da var. Temelden başlayarak, kızlarımızı geleceğin iyi bir annesi, erkeleri de iyi bir babası olarak yetiştiremezsek daha çok sorun yaşarız. Kadınımız annelik, erkeğimiz de babalık vazifesini, ki bu ilahi takdirdir, unutamaz. Yükselen feminist görüşler ailemizi tehdit ediyor. Elbette orta yolu tavsiye etmek gerekir. Ne erkeği tek başına egemen kılan ne de kadını üstün gören bir anlayış aileyi devam ettirebilir.
Baba evin direğidir, anne de temelidir. Bize dizilerde sunulan aile yapısı faciadır. Peygamberimizin nasihatlerine, dinimize, örfümüze, medeniyetimize dönemezsek ailemiz kalmayacak. Ailesi yıkılan bir toplumdan millet de olamaz. Milletin kalesi ailedir.
Eğitim-Bir-Sen koordinasyonunda yürütülen “Evlilik Okulu” ortak aklı, geleneği, istişareyi, hürmeti ve muhabbeti hatırlatıyor. Emeği geçenleri kutluyorum, Türkiye’ye örnek olmasını diliyorum.