Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Ekim 2021

​Evlat! Ben sana yürümeyi öğrettim, Her adımda benden uzaklaştın

Günümüzde anne ve babalar için çocuk yetiştirme süreci geçmişe göre çok daha önemli bir hale geldi. Teknolojinin etkisi ve buna ek olarak gelişimsel sorunların artması, anne ve babanın çocuk yetiştirme sürecindeki görev ve sorumluluklarını da fazlasıyla artırdı. Anne ve babaların çocukların fiziksel büyümelerinde olduğu gibi zihinsel olgunlaşma süreçlerinde de bilinçli bir şekilde onları desteklemeleri ve yol göstermeleri gerekmektedir.

Anne ve babaların çocukları üzerinde gereğinden fazla korumacı davranmaları ve onlardan yüksek bir akademik başarı istemeleri, çocukların çoğu gelişim özelliğine zarar vermektedir. Anne ve babadan gelen bu talepler genelde kendileri için hayal ettikleri toplumsal saygınlığı ve maddi kazanımları yüksek bir hayatı, çocuklarının yaşamalarını istemelerinden kaynaklanmaktadır. Bunun içinde çocuklarına, küçük yaşlardan itibaren büyük sorumluluklar yüklerler. Katı kurallı ve başkası tarafından şekillendirilen bir hayatı yaşayan çocuk da hiçbir zaman kendi olamaz.

Çocukların hayatına, gelişim özellikleri düşünülmeden anne ve baba tarafından yapılan sert müdahaleler onları zihinsel bir çıkmaza sürüklemektedir. Bu müdahalelere karşı çocuğun bireyselleşme çabalarının da anne ve baba tarafından sert bir şekilde durdurulmasıyla çocuğun bireyselleşme çabaları söner. Bireyselleşme çabaları sönen çocukta zamanla özgüven sorunları ortaya çıkar. Özgüven sorunları da çocuğun karar verme süreçlerini olumsuz etkiler. Karar verme süreçlerinde yaşadığı belirsizlik de akran grupları arasından dışlanmasına neden olur. Çocuk yaşta yaşanılan bu dışlanma, çocuğun topluma uyumunu da zor bir hale getirir. Topluma uyumu zorlaşan çocuk belli bir süre sonra tüm sosyal ilişkilerini askıya alarak zihninde kurduğu hayal dünyasında yaşamaya başlar. Hayal dünyasıyla birlikte çocuk giderek çevreden kendisini soyutlar ve yalnızlaşır. Yalnızlaşmayla derslerden soğuyan çocuğun sorununu akademik bilgiyle çözmeye çalışan anne ve baba da bu yalnızlaşmanın daha fazla olmasını sağlar. Karne dönemlerinde anne ve baba tarafından yapılan akran kıyaslamalarıda zaten yalnızlaşan çocuğu içinden çıkamayacağı karmaşık bir labirentin içine doğru sürükler. Çocuk, isteği dışında gelişim sorunları ve yalnızlaşmasına ek olarak birde anne ve babası tarafından çevresinde inşa edilmeye çalışılan akademik bir rekabetin içerisinde kendisini bulur.

Tüm bunların üstüne gelişimsel sorunların kaynağı bulunmadan akademik başarının artması için çocuğun hareket alanının kısıtlanması da yapılan büyük hatalardandır. Çocuk bu kısıtlamalarla birlikte günlük fiziki ihtiyaçları dışında gelişimi için çok önemli olan hiçbir hareket unsurunu gerçekleştiremez.

images_bf845845191cc91b107465070de3284e.jpg

Öğrenmenin anne karnında yapılan ilk hareketle başladığı düşünüldüğünde, çocuklarda hareket faaliyetlerini kısıtlamanın onların öğrenme faaliyetlerine olumsuz bir etki yapacağı ortadaki gerçektir. Çocuklarda etkili bir öğrenme sağlanması ve gelişim sorunlarının çözümünde hareket ihtiyaçlarının karşılanması son derece önemlidir. Hareketin artması çocuklarda öğrenmeyi kolaylaştırdığı gibi kalitesi ve kalıcılığını da artırır. Çocuklarda hareketin herhangi bir spor branşıyla devam ettirilmesi de onlara disiplin, özgüven gibi önemli kişisel özellikleri kazandırır. Sosyalleşmelerinin yanında akran grupları arasında ön plana çıkma ve liderlik gibi özelliklerini de ortaya çıkarır. Sporla birlikte topluma uyum hızlanır ve birey olma yolunda önemli adımlar atılır.

Çocuklarda hareket ihtiyacının karşılanması akademik başarı da dâhil çoğu gelişimsel sorunun çözülmesine fayda sağlayacaktır. Anne ve baba tarafından çocuk yetiştirme süreci değişmez katı kurallara göre değil, çocukların gelişim özelliklerine uygun ve onların bireyselleşme çabalarına fırsat verecek şekilde düzenlenmelidir.

Çocuğun ihtiyacı olan hareket faaliyetlerine günlük yaşamında fazlaca yer verilmeli, hareket etme çabaları da yeteneğine uygun bir spor branşıyla devam ettirilmelidir. Hareketsiz çocuk yetiştirme de başarı sağlanamayacağı bilinmeli ve özellikle çocuklar için hareketin önemi unutulmamalıdır.

Başkasının değil de kendi hayatını oluşturabilmesi için çocuklarınızı desteklemeniz ve gelişim özelliklerine zarar vermeden onları iyi yönlendirmeniz gerekmektedir.