Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Nisan 2016

Evine bir ekmek götürmeyecek tartışma

Defalarca yazdım. Bizler 7 düvele karşı mücadeleyi yekvücut olarak veren bir milletiz.

Bundan yüzyıllar sonra bugünleri yazanlar bizleri de yazacak.

Kimini hain, kimini kahraman, kimini de zenginliğini kaybetmesin diye Milli Mücadele yıllarında ellerinde beyaz bayrak ve tuz ile Yunan kuvvetlerine teslim olmaya gidenler misali değer vererek anlatacak tarih.

İnşallah iyilerden oluruz.

Dünya üzerinde 11 küsur terör örgütünün hakkında birleşme antlaşması yaptığı başka bir ülke biliyor musunuz?

Peki, yine dünyamızda Türkiye kadar "olmayan, yapmadığı, görmediği" şeylerle suçlanan bir başka ülke var mıdır?

Mesela kimse 2. Dünya savaşı yıllarında Yahudileri kestikleri halde Almanları konuşmazken niye herkes "Ermeni tehciri / yer değiştirmesi" nedeniyle bizleri yargılamaya kalkar?

Garip değil mi?

Kut-ul Amare diye zaferimiz var. Haberimiz yok.

Tarihimizi son 100 yıldan, o da kendi istedikleri yönde başlatmışlar, gerisini bize unutturmuşlar sorgulayan yok.

Laiklik tartışması bize reel anlamda fayda sağlamayacak bir tartışma.

Binlerce yıllık devlet geleneği olan ülkemizin bundan 100 yıl öncesine kadar gündeminde olmayan bir konu.

Yani bizleri aslında hayati anlamda çok da etkilemeyen bir tartışma.

Bu açıdan bakılınca Sayın TBMM Başkanımız İsmail Kahraman'ın kendi kişisel görüşünü ifade etmesi sonrasında yaşanan "laiklik elden gidiyor" yaygarası da ciddi anlamda sıkıldığım kısır bir tartışma.

Baştan söyleyeyim ki bazıları fırsat bulamasın. Anayasada laiklik ilkesi olmalıdır. Benim sorunum daha çok tanımla alakalı.

Bunlar laikliği, İslam karşıtlığı olarak formüle ettiler.

"Laiklik" diye diye bizim zamanımızı aldılar. Başörtülü annelerimizin, bacılarımızın askerdeki çocuğunu, nişanlısını görmesine bile izin vermediler. Laiklik adı altında yaptılar bunu.

Devletin tepesindeki isim, Cumhurbaşkanımız meseleye güzel bir tanımla bir istikamet verdi. "Laiklik, devletin her dine, görüşe eşit mesafede olmasıdır." Dedi. Bu tanım gayet kapsayıcı.

Ama örümcek kafalı bazıları işi yine sulandırıp başka yerlere çekmeye çalıştı.

Ben ne hukukçu, ne siyasetçiyim. Sadece kendim gibi birer birey olan insanların görüşlerini yansıtmaya çalışacağım.

  • Sizce laiklik mevcut şekliyle bizi birleştirici, toplumsal birliğimizi bütünlüğümüzü sağlayıcı bir rol oynayabiliyor mu?
  • Dahası biz laik olunca daha mı ilerici oluyoruz?
  • "Laikim" deyince itibarımız artıyor mu?

Haydi, biraz da tehlikeli sorular soralım:

Laik olmazsak ne olur? 100 yıl önce laik değildik mesela. Ne değişir hayatımızda.

Anayasa besmeleyle başlarsa bundan kim, neden rahatsız olur?

Size bir şey söyleyeyim mi? Bu kısır tartışmalardan herkes bıktı artık.

Millet işine gücüne bakıyor. Gerisi teferruat.

Sadece son bir haftalık tartışmalara bile bakıldığında ne kadar zaman kaybı yaşadığımızı görebilirsiniz.

Anayasamız laik olsun. Ama şu da unutulmasın. Biz milli, manevi değerlerine bağlı bir toplumuz. Bizi biz yapan değerlere saygıyı eksik etmeyen bir milletiz.

Eğer bunlardan vazgeçmemiz isteniyorsa ona da "dur" diyecek dirayetimiz vardır.