'Evet'e çöpteki 'Hayır' kaos hazırlığı
İş işten geçtikten sonra yazmanın konuşmanın hiçbir faydası olmaz. Şimdiden not düşmekte yarar var. Tarihinin en şiddetli travmatik toplumsal sarsıntısını, değişimini, dönüşümünü yaşıyoruz. Dindarın dindarlığı, muhafazakarın neyi muhafaza ettiği, ülkücü geçinenin komünistle el ele yürüdüğü, dindar ile dinsizin kol kola gezdiği, kapitalistin, liberalin sosyalistleştiği, sosyalistin dindarlaştığı, milliyetçilerin solculaştığı bir dönem. Bugün yaşanan toplumsal değişimde, hiçbir siyasi cephe, ideolojik yapı, sosyal grup varlık nedeni olan karşıtları ile mücadele içinde değil. Artık her grup içindeki iktidar savaşları ile uğraşıyor. Bir birine yakın grupların ittifakları yerine karşıt grupların kendi iç bünyesindeki iktidar savaşlarına karşı ittifak arayışları söz konusudur.
İşte bugünlerde bütün siyasi yapılarda bunların işaretlerine şahit oluyoruz. Öyle görülüyor ki, muhalif olma adına şeytana bile pabucunu ters giydirecek manevralar ve oyunlar yaşanıyor.
Türkiye 94 yıllık Cumhuriyet tarihinin en büyük değişimini yaşıyor. 94 yıldır uygulanmaya çalışılan, fakat bir türlü oturtulamayan ve bugüne kadar bütün istikrasızlığın ana kaynağı Parlamenter Sistemi bırakıp Cumhurbaşkanlığı Sistemini oylayacağız.
Fakat 65 günlük referandum kampanyası boyunca gördük ki, ne olduğu pek anlaşılamayan bir dönem geçirdik. Meydanlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan inmeseydi durumun belirsizliği devam ederdi.
Girişte işaret ettim. Lafı çok dolandırıp durmakta yarar yok. Referandum süreci bütün siyasi partilerdeki iç çekişmeleri, amansız mücadeleleri ortaya çıkardı. Referandum sürecinde siyasi partiler rakipleri ile değil kendi iç mücadelecine sahne oldu. AK Parti içinde resmen il-ilçe teşkilatları, belediyelerin etrafında oluşan dar kadrolu rant ekiplerine karşı tabanın birikmiş öfkesini gördük. Bu öfkenin 'Genel Merkeze ve Recep Tayyip Erdoğan'a şefkat tokadı' niyetini gördük. Son zamanlarda bunların ikna olup olmadıklarını pek anlayamadık. 14 yıldır elde ettikleri imkanların referandum ile birlikte gitme ihtimaline karşı mevcut durumun devam etmesi için oyun içinde oyuna giren teşkilat mensuplarını gördük. Meydanlarda 'Evet' propagandası yapıp, sütre gerisinde 'Hayır' için organizasyon yapanları gördük.
Bu referandumu gündeme getirip Meclis'ten geçmesini sağlayanların partisinin tabanını çekmek bir tarafa iterek bloklaştırdığını gördük.
Şimdi de Referandum sonrası 'Evet' çıkması halinde bunu nasıl kaosa çevrileceği üzerinde çalışanları duyuyoruz. Bunun hesabını yapanlar sadece CHP'liler değil, bunun hesabını yapanlar sadece Doğu Perinçek grupları değil. Bunu yapanlar AK Parti'nin bugüne kadar rantını yiyenler, imkanlarını kullananlar. Halende 'Evet' için çalıştıkları imajı verip perde arkasında tam tersi çalışma yapanlar.
Kulislere yansıyan dedikodulara göre referandum sonrası yeni siyasi partiler geliyor. Bu partiler içinde yer alacak kurucular kurulu üyeleri şimdiden belli. Bu partilere sığınmanın düşüncesinde olanlar kendilerine FETÖ operasyonunun ulaşma imkanı bulunanlar. Bunlar ağılıklı. Bu kesimler referandum sonrası kurtuluş yolu olarak kaosu görüyor. Bunun için çalışma yapıyor.
İşte bu kaosun ilk işareti 'Evet'in kazanması halinde gölge düşürmek. Kulislere yansıyan dedikodulara göre yıllardır seçimlerde kaos çıkarmada hünerli olanlar şimdilerde hazırlıklara başladıkları. Şimdilik dedikodu diyorum. Ama Pazar günü, Pazartesi günü İstanbul'da, Ankara'da veya yurdun herhangi bir yerinde çöplerde 'Hayır' pusulaları görürseniz şaşırmayın. Hatta bu pusulalar şimdiden bulunması gereken yerlere zula lanmış bile olabilir. 'Evet' 'hayır' makasının dar olması halinde 'Evet' zaferine gölge düşürüp toplumsal tepkiyi tetiklemek için ilk kaos planlarından biri bu olacak. 'Çöpteki Hayır Pusulaları'. Bunu da algı problemi çekmeyecek Ankara ve İstanbul 'da ki isimler üzerinden yapılırsa ona da şaşırmayın. 'Evet' veya 'Hayır' çıkması Türkiye'de yeni kaos planlarının uygulanmasını engellemeyecek. Fakat 'Evet'in çıkması bu kaos planlarına karşı Türkiye'ye yeni manevra alanı doğuracak. Aksi halde Türkiye'nin parçalanmış siyaset dönemi 15 yıl sonra tekrar başlayacak. Bunun için hevesli içerde epey bir kesim var.
Şimdilik bu kadar
Cuma'nın hayrı üzerinize olsunu2026