Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.19
Gram Altın
2906.28
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Temmuz 2020

Evet Sayın Müge Anlı, Yazmıyor!..

Haftaya ATV’deki Müge Anlı ile Tatlı Sert’le başlamak varmış, kısmet.

“İnternetten Ümit İsimli Kişiyle Tanışmıştı.

Evlenme vaadiyle 415 bin lirasını kaptırdı” alt yazısını okuyunca orada takıldık.

Selcen Hadimli adlı başından iki evlilik geçmiş, çoluk çocuk sahibi bir Hanımefendi,

“internette tanıştığı” “Adam”ın “evlilik vaadi”ne kanmış ve yüklüce parası gitmiş…

İddianın özü bu.

Müge Anlı gayet haklı olarak, “Ya kardeşim, hani 18 yaşında olsanız tamam diyeceğim de, koskoca insansınız, başınızdan iki evlilik geçmiş, erkekleri tanımışsınız… İnternette tanıştığınız birine nasıl oluyor da böyle güveniyor, onca parayı kaptırıyorsunuz? Kusura bakmayın, ben size söylüyorum ama, ‘Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla!’ gibisinden… Ekranları başında bizi izleyenler bu konularda dikkatli olsunlar diye” muhtevalı nasihatlerde bulundu.

*

Çoluğunun çocuğunun rızkını “internette tanışıp âşık olduğu” ‘Adam’a kaptırdığını iddia eden Selcen Hadimli’nin tek evi elinden gitmiş, 100 bin liralık banka borcu peşindeymiş, her ay bilmem ne kadar ödemesi gerekiyormuş, üzerine habire faiz biniyormuş, yiyecek ekmeğe muhtaç kalmış…

Üstelik, kendisine evlilik vaadiyle yaklaşan adamın “evli” olduğunu da iş işten geçtikten sonra öğrenmiş.

En çok da, “Adam”ın kendisinden çektiği paraları Bodrum akşamlarında, başka kadınlarla yemesine bozuluyormuş…

Üzücü ve sıradan bir durum.

Neyse ki, adam telefonla bağlandı, “Borcum borçtur, kimseyi dolandırmadım!” dedi, parayı ödeyeceğine, hatta bunun için bir “Noter Onaylı Taahhütname” göndereceğine söz verdi de durum biraz düzeldi.

Efendim;

İnternet üzerinden tanışmalarda, hele iş “paraya” dökülmüşse “kötü şeyler yaşamama” ihtimaliniz yok gibidir.

Benim de bu yazıyı, salt bir Kadın “İnternette tanıyıp güvendiği adama 415 bin lirasını kaptırdığını iddia ediyor” diye yazma ihtimalim yoktur!..

Benim meselem bu değildir.

Ya nedir?

Bir sahne özellikle dikkatimi çekti, sizinle paylaşmak isterim:

Müge Anlı, “evli olduğunu bilmeden gönlünü kaptırdığı adam”a parasını da kaptırdığını iddia eden Hanımefendi’ye “haklı olarak” yüklenirken dedi ki;

“Sana evli olmadığını söylemiş, nüfus kâğıdına bakmadın mı, orada evli olduğu yazmıyor muydu?”

“Yok” dedi kadıncağız;

Yeni kimliklerde evli-bekâr diye yazmıyor!”

Müge Anlı’nın ve “daimi uzmanların” şaşırmış halleri dikkatimi çekti:

“Yeni kimliklerde evli-bekâr yazmıyor mu, hiç bakmamıştım!”

Hemen baktılar yeni kimliklere…

Hakikaten de “Yaz-mı-yor!”muş!..

Benim “eski kimliğin” arka yüzünün tepesinde birbirini takip eden iki bölüm vardı:

Medeni Hâli: Evli

Dini: İslâm.

Şimdiki kimlikte bu ikisi de yok!..

Soyadı, Adı, Doğum Tarihi, Cinsiyeti, Seri No, Uyruğu, Son Geçerlilik Tarihi ön yüzdeki bilgiler.

Arka yüzden, “evlilik” kısmı çıkartılmış, “Yer kıtlığından” değil tabii!..

Ana Adı var, Baba Adı var, bir de T.C. İçişleri Bakanlığı var.

Medeni Hâli ve Din bölümü çıkartılmış.

(Din kısmı “AİHM hükümleri!” uyarınca “isteğe” bağlı olacakmış…)

Geçelim!..

*

Müge Anlı, dünkü programda gündeme gelinceye kadar, Yeni Kimliklerden “Medeni Hâl”le ilgili hususun çıkartıldığından habersizmiş, çoğumuz çoğu şeyi atlıyoruz zaten…

Öyle hızlı yaşıyoruz, öyle koşturuyor, kendimizi hatta “kimliğimizi” öyle unutur hale geliyoruz ki…

“Kimliklerimizden” kimliğimizin en önemli parçalarından ikisi…

“Medeni Hâlimiz” ve “Dinimiz” çıkartılmış olsa bile, farkına varmıyoruz?..

Müge Anlı, bu “kimlik eksiltmesi” karşısındaki şaşkınlığını “Niçin yazmıyor ki, evli-bekâr” diyerek ortaya koyuyor.

Biz ise…

İşi taaaaa…

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ne kadar götürüyoruz!..

İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284’e, Cedaw’a kadar…

Hatta…

Üniversiteye Giriş Sınavı’nda “Mabel Matiz Sorusu”nun sorulmasına kadar…

Ne alâkası varsa!!!

*

Müge Anlı Hanımefendi, “Kimliklerden Din Hanesi”nin atılmasına (hadi isteğe bağlanmasına) ne der bilemem…

Ya benim gibi “Din hanesindeki uygulama değişikliğini” yanlış bulanlardandır ya da “Herkesin inancı kendisinde kalmalıdır.” diyerek bu bölümün atılmasına
destek verenlerden…

Lâkin…

Programı izlerken, kimliklerden “Medeni Hâli” bölümünün atılmasını “garipsediğini” gördüm ki, bu konuda aynı fikirdeyiz demektir.

Mesele…

Müge Anlı’nın “Kimliklerden Medeni Hâli bölümünü atmaya ne gerek vardı?” diye soran gözlerine tatminkâr cevabı verebilmekte…

Evet, ne gerek vardı?..

“Evli” olduğumuzu ve “Müslüman” olduğumuzu “Çip”lere gizlemeye ne gerek vardı ki?..

Tefekkür!