Evet Diyeceğim. Neden?
Yıllarca kültür sayfasında kültür ve edebiyat yazıları yazan biri olarak 16 Nisan 2017 tarihinde ülkemizin geleceği hususunda bir iki söz söyleme ihtiyacı hissettim. Evet ülkemizin geleceği, ortadoğunun geleceğidir, Ortadoğunun da geleceği İslam coğrafyasının geleceğidir. Bu gelecekte söz erbabı insanların tevili bırakıp net olması lazım.
İki gün önce bır kısım sanat erbabı güruh neden hayır diyeceklerini açıklamışlardı. Bizim insanımız da ağzımızdan çıkan kelimelere bakıyor. Bu kelimeler ki onları diri tutacak, bir tutacak ve ayakları üstünde tutacaktır. Biz, bu gün sözlerimizi söyleyebiliyorsak, evet demek istediğimizi beyan edebiliyorsak korku imparatorluğunun elinden kısmen de olsa kurtulduğumuzun bir işareti. Ama bu işaretler bizi hakikat eşiğine ulaştırmayacak bu yüzden ülkemizin, devletimizin çok başlılığını azaltmak ve kararların erken alınmasını sağlamak için evet dememiz gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemizde istikrarın, huzurun, büyük ve söz sahibi bir devlet olacağımız idealiyle 16 Nisan 2017 tarihindeki referandumda evet diyeceğim.
Ülkemizde kimsenin dininden, ırkından, mezhebinden dolayı ötekileştirilmediği büyük bir Türkiye özlemiyle bu referandumda evet diyeceğim.
Ülkemi ve milletimi sevdiğim için ve bağımsızlığımızı yeniden kazanacağımız için bu referandumda evet diyorum.
Üstad Sezai Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirinde geçen İstanbul'un Osmanlı'ya olan özlemini bitirmek için, İstanbul'un Osmanlı'ya olan aşkından dem vurmak için evet diyeceğim. Çocuklarımıza puslu zaman menkıbeleri yerine asr-ı saadet menkıbeleri anlatmak için evet diyeceğim. Eski bir filmin siyah beyaz sokaklarında çıkmaz sokakla karşılaşmamak için evet diyeceğim.
Nazarıma göre hayır tahrib eder. Tahrib etmek de kolaydır. Evet ise inşadır. İnşa etmek de çok zordur. Kolaya değil zoru tercih ettiğimi biliyorum. Neye evet dediğimi de... Biz görüşlerimizi beyan ederken de bir birimizi kırmadan geleceğimiz hakkında kaygımızın farklı olduğunu bilmeliyiz. Bu ülkede yaşayan herkesin yasalar önünde eşit olduğunu bilmeliyiz. Kimse kimseyi denize dökemeyecek bir zihniyete erişmesi lazım geldiğini bilmeliyiz. Bir birimizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız Hadis-i Şerifi, şiramız olmalı bizim.
Biz, yasaklı duygularımızı hakikat ölçeğine vurmalıyız. Bu ülkede isteyen başı örtülü bir şekilde okuluna gidiyor, işine gidiyor. İsteyen de başı açık... Kendimizi işlevsiz sosyal bunaltıların tahakkümünden kurtarmalıyız. Vatansız kalmamak için evet demeliyiz.
Şimdilerde erdemden, asaletten, ahlaktan bahsenler var. Onlar, bir zamanlar ezanı susturanlar, başbakanımızı asanlar, camileri ahıra çevirenler, sırf başı örtülüdür diye sorgusuz sualsiz işten attıkları insanları hatırlasınlar yeter. Biz onların yaptıkları bu zulümleri hatırladıkça evet diyeceğiz.
Onlar ne için erdemli sözler söylüyorlar? Darbe girişiminde bulunanlar için. Peki erdemden bahsederken şunun altını neden çizmiyorlar. Vatana hainlik, devlet düzenini bozma, milli iradeyi zorla ve cebren ele geçirinlerin de cezası olmalı. Asıl erdem de bu değil mi? Ülkemizin en mahrem sırlarını okyanus ötesiyle işgal güçleriyle paylaşanlar için mağdur mu diyeceğiz?
Şimdi mesele şu. Son yıllardaki kazanımlarımız 15 Temmuz darbe girişimiyle elimizden alınmak istendi. Tekrar zülüm ve köle zihniyetine az kalsın düçar olacaktık. Ama çok şükür halkımız artık esaret zincirlerini kırarcasına haykırdı. Kendilerini tankların önüne attılar. Halkımızın yanında yer alan güvenlik güçlerimiz de kanının son damlasına kadar mücadele etti. Şehit Ömer Halisdemir bu kazanımlarımız yok olmasın diye şehit olmadı mı. Yok otuz kurşunu boşuboşuna mı yedi.
Artık her birimiz vicdana dayalı bir yorumlama vechesiyle neden hayır neden evet diyeceğimize karar verelim. Ben, tek bir devlet tek bir vatana sahip olmak için evet diyeceğim. Paralel devlete, derin devlete, başkalarına bağımlı kalmaya hayır diyeceğim. Bundan sonra her günümüz bir imtihan, oturup var oluş meselemizi sorgulayacağız bu imtihanda. Kararımız evet ise bu imtihanı başarıyla geçeceğiz. Biz, 16 Nisan'da evet diyemezsek başka zaman evet diyecek vaktimiz olmayacak...Vesselam.