Evangelistlerin hedefinde Türkiye var!
Netanyahu, 2001 tarihinde “Filistinlileri sert bir şekilde vurmalıyız" diyor. “Hatta onlar sadece bir kez değil, birçok
kez acı çekmeliler.”
Filistin’i yerle bir edecek geniş çaplı bir saldırıdan
bahsediyordu Netanyahu.
Dünyanın İsrail'i işgalci olarak görmesinden korkup
korkmadığına dair bir soru sorulduğunda ise şu yanıtı vermişti: "Dünya hiçbir şey söylemeyecek. Dünya
kendimizi savunduğumuzu söyleyecek.” Amerikalıların da yüzde sekseni
arkamızda.”
Tam da dediği gibi oluyor değil mi? Dünya hiçbir şey
söylemiyor!
Bu psikopat, şeref yoksunu herif bunları 2001 tarihinde söylüyordu. Ve bu
soykırımcı zihniyet ilhamını tahrif edilmiş Tevrat’tan aldığını söylüyor.
Bakalım kutsal kitapları bu konuda ne diyor?
“Ey Kenan,
Filistinliler diyarı, Rabbin sözü size karşıdır; seni yok edeceğim, öyle ki
artık sende oturan kimse olmayacak." (Tsefenya, bab 2, ayet 5, s 887)
"Onları kasaplık
koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla." (Yeremya, bab
12, ayet 3, s 736)
Yavruları gözleri
önünde parçalanacak, Evleri yağmalanacak." (Yeşaya 13:13-16)
“Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavimlerin
şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın.”
“Onların her
şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme. Erkekten kadına, çocuktan emzikte
olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür. (1. Samuel böl. Ayet 3)
O yüzdendir ki bugün Gazze’yi yerle bir ediyorlar. Cibaliye
Mülteci Kampına iki günde üç saldırı düzenleyerek yüzlerce insanın ölümüne neden
oluyorlar.
Bu devlet, hastane
bombalıyor, hamile kadınları ve çocuklarını acımasızca öldürüyor. Yani katliam
yapıyor, soykırım uyguluyor.
Bu vahşete karşı olan Siyonizm karşıtı Ortodoks Yahudilere
bile şiddet uyguluyor? Neden? Sırf kutsal kitapları öyle diyor diye mi?
Bakınız bu devlet,
iki bin yıldır vaat edilmiş topraklara dönüş için bekleyen Yahudi diasporasının
eskatolojik özlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla 1948 yılında Filistin'de
kuruldu.
Yahudi eskatoloji, Yahudilerin seçilmiş olduğuna ve Mesih'in
gelip Yahudilerin dünyayı yöneteceği ahir zamandaki özel rollerine olan inanca
dayanmaktadır.
Üçüncü Tapınağın
inşası ve Mesih’in gelişini hızlandırmak. Bu, İsrail eskatolojisinin
mantığıdır. Bu fikir, hem İsrail'deki hem de diasporadaki Yahudilerin önemli
bir yüzdesini oluşturan dindar Siyonistlerin çoğunluğu tarafından benimseniyor.
Modern İsrail, Mesih’in gelişine hazırlanmış bir devlet
olarak kurgulanmıştır ve eğer bu işlev olmazsa onun varlığı tamamen anlamını
yitirecektir.
Buna Evangelistler desek daha doğru olur. Zira bu eskotoloji büyük oranda Evangelistlere
aittir ve İsrail’i kuran güç de bunlardır.
Evangelion” kelimesi de zaten “müjde” anlamına geliyor.
Karşımızda, kendilerinin Tanrı
tarafından seçilmiş üstün bir ırk olduklarına inanan bir avuç sapkın, psikopat
var ve bunlar bugün 90 ülkeyi ele geçirerek tek bir dünya devleti kurmayı
düşünüyor.
Ama İYİ Parti Genel Başkanı Hamas’ı terörist olarak görüyor!
Oysa asıl tehlike, kehanetlere dayalı olarak ortaya
koydukları kanlı bir işgal senaryosudur.
Türkiye ise bu sapkın
ve tehlikeli projenin tam merkezinde kilit bir ülke konumundadır. Hedefte
öncelikle Türk milletinin köleleştirilmesi vardır.
Bakınız Rahmetli Aytunç Altındal’ın da sıklıkla altını
çizdiği gibi, tek taraflı olarak Sevr'i
biz reddettik. Ama Sevr Anlaşması'na taraf olan ülkeler, şuana kadar imzalarını
geri çekmiş değiller. Dolayısı ile onlar için Sevr halen yürürlüktedir.
Bugüne kadar ülkeyi yöneten kadroların büyük bir kısmını
belirli vazifelerle donatarak seçenler bunlar değil miydi?
Ezoterik örgütlerin,
uluslararası derin yapıların, finans oligarkların merkezinde ve hedefinde olan
bir ülke olduğumuzu bilmemiz lazım? Siyasetçiler buraya odaklanmalıdır.
Gazze’de yaşananlar bir başlangıç, onu diyorum!