Dolar (USD)
35.28
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2979.70
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Eylül 2013

Ev kadınlığına iade-i itibar

Kazanmanın mutlak gereklilik yahut mutluluk sebebi olarak ilan ettiğinden beri hayatın dengesi değişmiş durumdadır. Amacın değil sonucun, tecrübenin değil kazancın değerlendirilir kabul edilmesi insanın öncelik sırasını değiştirmiştir.

Kazanmanın nihai hedef olarak tanımlanması bu yola sarf edilecekleri de artırmıştır. Kazancın ise salt kapitalle ölçülmesi başarmak ve üretmekten kast edilenin somut, görünen ve paraya dönüştürülebilen nitelikte olmasını zorunlu kılmıştır.

Kazanma ve üretme algısının para ile eş anlama gelmesi dünyanın değerler silsilesinde bir aşınmaya yol açan değişimi de beraberinde getirmiştir. Bu, manevi üretimin ve paraya dönüşmeyen her artı değerin itibarsızlaştırılması anlamına gelmektedir.

Maddi değerler ve üretim kapsamına girmeyen unsurların lüzumsuz veya önemsiz olarak kabul edilmesi maddi üretimi ön plana çıkarırken bu yönde üretenlere itibar ve prestij sağlamanın da yolunu açıyordu kuşkusuz.

Gelişmişliği dahi attığı çöpün büyüklüğüyle orantılı gören zihniyetin bu tutumu nedense toplumlarda direnç görmedi. Karşı çıkanların çağdışı olmakla yaftalanacak olması ihtimali bile, bunu mazur gösterecek önemli bir gerekçeydi ne de olsa!

Kapitalizmin felsefesi, her ne kadar üretmek olarak gözükse de düşüncenin temelinde tüketime teşvik ve özendirme bulunur. Üretimi önemsiyormuş gibi yaparak insanların ürettiklerinden çok tüketmeleri amacı perdelenmeye çalışılır.

En çok kazanan, harcayan en başarılı; en çok tüketen bilinçli, medeni birey kabul edilir. Doğası, maddenin önem kazanmasıyla ters orantılı şekillenmiş manevinin, değerler manzumesinde gerilere düşmesi doğal sonuçtur. En büyük ve afili diplomaya sahip olan, pahalı alışkanlıklar edinen ve bu harcamayı sağlayabilecek parayı kazananın en itibarlı olduğu bir düzeneğe hakimiyet alanı sağlamıştır söz konusu anlayış.

Eskinin/inancın/geleneğin vsu2026 soyut ve ulvi anlamlar yüklediği her bir değer unsuru da köhne ve itibarsız kategorisine dahil edilmeye başlanmıştır. Sistem, çarkı içerisine aldığı her maddeye karşı benzer bir acımasızlık göstermiştir.

Zihniyet, kadın ya da erkek arasında da bir ayrım yapmamıştır. Yaş veya cinsiyete özgü hususiyetleri birer zenginlik ve kabul edilebilirlik olmaktan çıkarırken her yaş ve cinsiyet için ortak kriterler benimsemiştir. Çalışabilir ve üretebilir olmak muteber kabul edilmenin ön koşulu olmuştur.

Örneğin eskinin, yaşı arttıkça bilgeliği artığı onaylı insanlarını bunamış/akli melekelerini yitirmiş kategorisine dahil ederken onları evin otoritesi ve daimi üyesi olmaktan da çıkarmıştır.

Evdeki yaşlı birey, ancak çalışan kadına yardımcı olabildiği ölçüde önemli ve gerekli görülürken bunu ifa etmediği yahut kendisine ihtiyaç duyulmadığı hallerde işe yaramaz insanların ölünü beklemeleri için inşa edilmiş barınaklara gönderilmiştir.

Benzer şekilde ev dışında başka bir işte çalışmayan kadınlar için "ev kadını" denilen sosyal itibarı olmayan, bir tür işe yaramaz, tüketici olarak görülen sınıf tesis edilmiştir. Ev kadını kategorisine girenlerin insan neslinin devamı, aile müessesinin muhafazası için ne önem arz ettiğine dikkat edilmeden salt "hazır yiyici, hazıra konucu" olarak addedilmişlerdir.

Anne ve eş olmaları, gönüllü iş, eğitim yaşamına sahip olmaları da konumlarını değiştirmeye yetecek unsurlardan değildir. Az da olsa para kazanmaya başladıkları zaman çalışan kadın mertebesine terfi eden çoğu kadın için çalışmak, kimlik bulmayla aynı anlama gelebilmektedir.

Akşama kadar sıkıcı, tekdüze ev işleriyle uğraşmak, çocuklarıyla ilgilenip statüsüz ve kimliksiz (!) yaşamak yerine asgari ücret karşılığı daha zor işleri yapmayı tercih eden kadınların sayısı gittikçe artmaktadır.

Böyle kadınlar kendi egolarını tatmin etmek bir yana kazandığı birey ve üreten kişi pozisyonuna sıkı sıkı sarılır. Piyasanın ucuz işgücü ve kişisel heveslerine hizmet edeceğine çok da aldırmadan çoğu kez niteliksiz eleman olarak evinde yapmayı ret ettiği işleri gönüllüce yapar. Modern dünya alt üst ettiği, dağıttığı toplumlardan önce itibarsızlaştığı ev kadınlarından özür dilemeli, iade-i itibarda bulunmalı aslında, hem de acilenu2026

twitter.com/sabihadogann