Etrafa biraz bakmak lazım...
Değerli okurlarım, bugün önemli iki Zaferi içinde barındıran bir haftaya başlamış durumdayız.
Efendim bu Zaferlerin biri: Anadolu'nun kapılarını bize açan, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi dir.
Bir diğeride: Anadolu'nun kapılarını ardından iyice kilitleyen, 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Zaferi dir.
Aslında etrafa biraz baktığınızda, bu iki Zaferin kıymetini daha iyi anlıyorsunuz. Tabi bunu yaptığınızda da, geçmişte bu iki Zafer yaşanmasaydı, acaba şimdi halimiz nice olurdu? sorusunu sormadan edemiyorsunuz.
Sözün daha doğrusu... Filistinlilerin, Iraklıların ve Suriyelilerin durumları bize Vatansızlığın ne demek olduğunu net bir biçimde anlatmasıdır.
İşte görüyorsunuz... Kendine ait bir Vatanınız bulunmuyorsa; Sizde yok hükmündesiniz. Bu statünüz gereği de oradan oraya bir eşya gibi sürülüyorsunuz.
Bana iyi bir servet mi istersin yoksa Vatan mı? diye sorulsa... Hiç tereddüt etmeden Vatan derim...
Çünkü... Vatansızlık bazen kira evinde oturmak gibidir. Bazen de misafir hayatı yaşamak... Bunların en kötüsü ise: Sokaklarda yaşayan "evsizler" gibi olmaktır.
Şimdi anladınız mı niçin Vatan istediğimi? Hem Vatansız servetide adama güle güle yedirmezler.
Rahmetli Babaannem, -"Allah dirliğimizi düzenimizi bozmasın" diye çok sık dua ederdi. Zafer Haftamız kutlu olsun...