Ethem Erdoğan'dan "Modernite ve Beyaz Bayrak"
“Şiir bir merdiven nefis nefise
Devletten terek evlatlık bize
Eski töre ve ekmeğin gereği”
Ethem Erdoğan’ın son şiir kitabı olan “Modernite ve Beyaz Bayrak” geçtiğimiz Nisan ayında Çıra Yayınlarından çıktı. Şairin, “Şiir yolculuğumun otuz yılından bir kesit.” ifadesiyle duyurduğu ve 100 sahiden oluşan kitapta birbirinden güzel 39 şiir bulunmakta. Kitap orijinal kapağı ile dikkatleri çekiyor. Bir gemi dümenini andıran ancak daha çok antika bir saate benzeyen kapak resminin Ethem Bey’in kızına ait olduğunu da küçük bir anekdot olarak vurgulayalım… Kitabın editörlüğünü ise Şakir Kurtulmuş hocamız yapmış.
Şairin, “Kitap artık okurun. Şiir, yazanın değil okuyanındır.” dediği gibi biz de bu güzel kitabı kendi zaviyemizden tanıtmaya çalışacağız.
Ethem Erdoğan şiirinde gerçekten başarılı bir üst dil oluşturmuş. Bu yüzden şiirler okunurken tam bir dikkat istiyor. Zira kendinizi şiire veremediğinizde mısralar ve hatta kelimeler gözünüzden kaçıp gidiyor. Bu yüzden ruhen iki dizinizi kırıp kitabı pür dikkat okumanız gerekiyor.
Ethem Erdoğan, Sunullah Gaybî ve Niyazi Mısrî gibi büyük mutasavvıfların tıpkı bir çini ustası edasıyla havasını, suyunu, irfanını manevi bir maya ile şekillendirdiği, gizemli bir şehir olan Kütahya’da doğmuş.
“Kütahya şehri şiire dâhil olmaktan ziyade bizatihi şiirdir. Anlamları imgeye yüklenmiştir. Herkes bu anlamlara ulaşamaz. O sebeple Kütahya'da bir sebeple bir süre de olsa bulunanlar ya tamamen yerleşir ya da nefret eder. İmgeleri çözenler bu şehirde kalır ve bu şehre mahsus huzuru, sükûnu yaşar. Hayatta en çok istenen şeydir huzur. O da bu şehirde vardır.” diyen Ethem Erdoğan da bu sırrı çözmüş olacak ki bu huzur şehrinde yaşıyor.
Böylesine sırların hercümerç olduğu bir atmosferde Ahmet Dai, Ahmedi, Arifi, Gaybi, Abdülbaki Dede, Şeyhi gibi önemli şairlerden günümüze tevarüs eden bu mücerred şiir damarının son halkalarından olan Ethem Erdoğan, şehrin bu gizemini ve sırlarını şiirlerine yansıtmayı başarmış bir şairdir.
Şairin de dediği gibi günümüzde şiire dair enflasyon derecesinde bir hayli metin var. Hatta okurundan çok yazanı var şiirin. Gerçek şiiri bulmak ise tonlarca istiridye kabuğunun içinden bir gramlık elması aramak kadar meşakkatli, bulmak da biraz şans eseri bir durum sanırım. Bu nedrete rağmen Ethem Erdoğan günümüz şiirinin en müstesna şairlerinden birisi olduğunu elimizdeki kitabında okuruna hissettiriyor.
Yine onun ifadeleriyle şiirin son tahlilde bir imgelem olduğu gerçeğinden hareketle; onun şiirlerinde esas unsurun imgeler olduğunu söyleyebiliriz. Onun şiirlerinde geleneğe dair güçlü ifadelerin ve çağrışımların yanında postmodern sayılabilecek üslup ve şekil denemeleri de mevcut. Şiirlerinde çok katmanlı bir anlam dünyası inşa eden şair, bilindik mısra düzenini kendine özgü bir biçimde bazen bir ifadeyi bazen de bir kelimeyi bölerek kimi zaman yatay kimi zaman da dikey bir düzlemde bir mısra düzeni kurarak ifadelerinde bu şekle bağlı yepyeni bir anlam zaviyesi gerçekleştirmiş. Bu yüzden şiirlerin tam bir şuur halinde okunması, özümlenmesi gerekiyor.
Şiirlerinde bizi kendi dünyasına cezbeden o kadar çok güzel ifadeler var ki… Kitaba isim olan “Modernite ve Beyaz Bayrak” şiirinden başlayarak bunlardan birkaç örnek verip gerisini kitabın müstakbel okurlarına bırakacağız.
“Beyaz/ sevdiğimiz diğer renklerden/ kendimizi seyreltmek içindi/ o yüzden her ölüye/ yakıştı beyaz” (7)
“Akıl ağlamayı ışıklara sarılı tılsım sayar/mevsimi geçmiş segâh yerinedir gazeller” (7)
“Dil ebkem ülke müphem, söz ayna/söylenir ehline sır” (13)
“Gün eş gecenin kirini siliyor hayal ve hayat beziyle/bir fincan telvesi artık kalıtsal mutsuzluklar” (20)
“Şairler bilir bunu yalnız, sen de bil, toprak aşkın nurudur/ çölde yansı serap, gözde yaş, kalpte yas suyun ruhudur” (22)
“Suçlu âdem değil/elmayı bilmeyen biz” (23)
“Şiir kuramlarından kaçıyor sokak kedileri” (27)
“Ağlamayı ve gülmeyi gözlerinde yıkayan insan/ sadrımızı yakı belleyen şer, bizim” (27)
“İnsansızlıktır, boyuna/ korkudan sızan ıssızlık” (29)
“Yalnız aynalarda ufalıyor insan/ aynalar da ufalıyor” (44)
“Sebebi aşk değilse/ intihar, intihardır” (44)
“Ağlarken yağmuru kendini de/toprağa kat/ ıslansın hilkat” (45)
“Dünya bir sarnıç: bulanık bir su insan/ pörsümüş kendi içinde yalnızları şehrin” (50)
“Hep kırık aynalarda göründü suretimiz/ türkülere tuttuk yüzümüzü diye” (52)
“Hayatı hep başkasının sevgisi başlatır” (58)
“Yüzleşiriz ümmet yetimi zemherilerle/ buzdan heyula korkunun yahudisi” (69)
“Aşk yerden göğe öfkedir” (70)
“Şiir yazılırsa kurtulur vatan/aşk sancağı açılır arşı âlâdan” (96)
Ethem Erdoğan’a şiir yolculuğunda başarılar diliyorum. Bunun yanında itiraf etmeliyim ki Ethem Erdoğan’ı ve şiirini anlatmak zor iş. Sürçü lisan ettiysek affola.