Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2428.65
BIST 100
9742.87
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Ekim 2021

Eski Türkiye geride kaldı

TÜRKİYE’yi karanlık dehlizler içine sokup, kaybolup gitmesini isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Ne zaman ki, Recep Tayyip Erdoğan ülke yönetiminin başına geldi, Türkiye’nin mâkus talihi, ekseni yüzde yüz değişti. Erdoğan’la birlikte dış politikada, terörle mücadelede, yerli ve milli sanayide çok önemli mesafeler alındı. Erdoğan’dan önceki hiçbir lider, ne Avrupa’ya, ne Amerika’ya ne de İsrail’e meydan okuyordu… Çünkü cesaretleri yoktu.

Sıra Karayılan’a geldi

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, dün Hakkari’de konuşurken, ülkemizi eski yıllara çevirmek isteyenlerin başarılı olamayacaklarını söyledi. PKK’nın artık bitme noktasına geldiğini belirten Soylu, terör örgütünün sözle lideri Murat Karayılan’ın yakında paketlenebileceğini söyledi. Zaten son aylarda MİT ve TSK’nın başarılı operasyonlarıyla, PKK’nın sözde üst düzey yöneticileri birer birer ya etkisiz hale getirildiler ya da yakalandılar.

Soylu’nun, “Gözü alıyorsa Karayılan kendisi gelsin. Sıra ona da gelecek” sözleri, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığının bariz göstergesidir. Türkiye artık CESARETLİ BİR DEVLET haline gelmiştir.

Sayın Bakan ayrıca, “Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmeyeceğiz. Gelecek nesillerimize çok güzel bir zemin bırakacağız. Onlar bizim yaşadıklarımızı yaşamayacaklar. Bunu hep birlikte demokrasinin gücüyle sağlayacağız" diye konuştu.

Neler gördü bul ülke!

Evet, Türkiye artık eski Türkiye değil.

Peki eski Türkiye nasıldı, isterseniz şöyle geçmişte bir gezinti yapalım…

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Tercüman Gazetesinin patronu Kemal Ilıcak Aracılığıyla İLKSAN’a satılan Pendik’teki Ömerli Barajı’nın çevresindeki Sedat Çolak’a ait arazi için, “Verdimse ben verdim” demişti.

Ve aynı Süleyman Demirel, türbanlı öğrenciler için "İlle de başı bağlı olarak okumak isteyen varsa Suudi Arabistan'a gitsin" demişti.

Bu memleket, memur maaşlarını ödeyebilmek için Avrupa ülkelerinde kapı kapı dolaşıp para dilenen hükümet başkanları gördü.

Bu memleket, Macaristan’da bir oteldeki kumar masasında burnu kırıldığı iddia edilen parti lideri gördü.

Bu memleket, deprem yardımı için toplanan paraların, memur maaşlarına aktarıldığını gördü.

Bu memleket, saatlerce maaş kuyruklarında beklerken hayatını kaybeden emekliler gördü.

Bu memleket; hastane borcu yüzünden hastanede rehin alınan hastalar hatta cenazeler gördü.

Bu memleket, oğlunun askerlik yemin törenine bile başı örtülü olduğu için alınmayan analar gördü.

Bu memleket, namaz kılıyor diye subaylara soruşturma açtıran, hatta TSK’dan ihraç ettiren komutanlar gördü.

Bu memleket, çocukların namaz kılmasını irticai faaliyet olarak lanse eden gazeteciler gördü.

Bu memleket, MİT’in faaliyetini haber yaparak deşifre eden gazete ve bu habere ödül veren cemiyetler gördü.

Ve bu memleket, kendi ülkesi aleyhine halen daha hainlik yapanları görüyor.

Bu memleket sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden, “Memleket isterse bölünsün, isterse yıkılsın, yeter ki Erdoğan ve AK Parti gitsin” diyen vatan düşmanları görüyor.