Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
35.99
Gram Altın
3006.46
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Kasım 2021

Eski gelecek

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” der Ziya Paşa. İnsanın aynası işidir, lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi, yaptığı işte görünür. İnsan, aklına her geleni söyleyebilir. Yapamayacağı şeyleri yapma iddiasında bulunabilir; fakat önemli olan bu değildir. Onun neler yapabileceğini sözlerinden ziyade yaptıklarından anlayabiliriz.

Atalarımız “Lâfla peynir gemisi yürümez.” demiş. İnsan, aklına her geleni söyleyebilir. Dilin kemiği yok ya… Yapamayacağı şeyleri yapma iddiasında bulunabilir; fakat önemli olan bu değildir. Önemli olan söylediklerini fiile dökebiliyorsa buna itibar edilir.

Güzel konuşmak elbette önemlidir. Çünkü söz de kişinin aynasıdır, onu yansıtır. Çünkü yine atalarımız “Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.” demişlerdir. Kişinin sözü onun karakterini, aklını, zekâsını, başarısını, yapabileceklerini ele verir ancak kişiyi önemli olan bir iş başında görebilmektir. O zaman işin aslı anlaşılabilir. Verdiği sözü yerine getirebiliyor mu, vaatlerini gerçekleştirebiliyor mu, sözüne sadık kalabiliyor mu?

Ziya Paşa da konuşmaya, lâfa fazla itibar etmiyor. Yapılan işin önemli olduğunu, sözün ise yapılan iş ile geçerli olduğunu söylüyor. Kişinin mahareti iş ile ve iş başında, işi yaparken ölçülebilir. Hâsılı insanın özü ve sözü bir olmalı diyor Ziya paşa.

Mehmet Âkif Ersoy da Ziya Paşa’nınkine benzer bir ifade ile diyor ki: “İhtiyar amcanı dinler misin oğlum Nevruz? / Ne çok söyle, ne büyük söyle; yiğit işte gerek. / Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme. / Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.”

İnsan inandığı şekilde yaşar. Kişinin inanç, görüş ve fikirleri davranışlarına, sözlerine ve tutumlarına yansır. Sözleriyle doğru ve güvenilir olduğundan bahseden bir kişinin özünde de doğru ve güvenilir olması gerekmez mi? Yaptıkları veya davranışları o kişinin aslında inancının şekillenmiş halidir.

Nasıl inanıyorsa ona göre hareket eder. Ameli insanın inancının, imanının şekillenmiş halidir. İmanı düzgün olan kişilerin amelleri de düzgün ve güzel olur. Kişinin hakkında söylenenler o kişinin çok iyi veya çok kötü olduğunu göstermez. Yapmış olduğu işler yani ameller o kişinin kalitesini ortaya koyar.

Siyasi arenada her hafta liderlerin gruplarda konuşmalarını dinliyoruz. Ülkenin durumundan, dünyanın haline, döviz kurundan, altın fiyatlarına, domatesten bibere, iktidardan muhalefete kadar her şeyi konuşuyor ve değerlendiriyorlar. Yaşı müsait olanlar, yani ellinin üzerindeki kişiler bu söylenenlerin hangilerinin yapıldığını, hangilerinin ise sadece sözde kaldığını yaşayarak görmüşlerdir.

İktidarı değerlendirebilmek için yaptıklarını bir dönemle veya bir liderle karşılaştırmak gerekir. Yirmi yıla yakındır iktidarda olan AK Parti’yi kıyaslayacağımız bir başka dönemi yoktur. Kesintisiz devam eden iktidarında yaptıklarına baktığımızda yapacaklarını anlamamız zor değildir. Yollardan okullara, hastanelerden spor salonlarına, üniversitelerden akademik personele, gençlik merkezlerinden öğrenci yurtlarına, havaalanlarından tersanelere, köprülerden kulelere, millet bahçelerinden tarımsal desteklere, ormanlardan enerjiye, restore edilen eserlerden yenilenen eserlere, savunma sanayiinden yerli otomobile kadar her alandaki atılım ve gelişmelere baktığımızda daha nelere imza atılacağını kavramak zor değildir.

Diğer yandan muhalefetin söylemlerine baktığımızda ve onları geçmişteki yaptıkları ile karşılaştırdığımızda söylemlerin boş ve yalan olduğunu anlamak zor değildir. Yoksulluk ve yolsuzluk ile dolu, ekonomik hüsran ile çökmüş, siyasi belirsizlik ile dağınık, terör ile yıkık, faili meçhullerle belirsiz, içi boşaltılmış bankalar ile çökük, kişilik haklarını çiğnemesiyle mütecaviz bir idare şeklinden gelmiş ve şimdilerde sadece süslü ama içi boş söylemlerle güzel günler vaat eden bir anlayışın bu ülkeye getireceği olsa olsa eski yeni olabilir. Yani eskiyi yeniden getirmenin ötesinde gelecekleri ve getirecekleri bir şey olamaz.

Bu millet tarihinden ders alan ve o hatalara bir daha düşmeyecek kadar basiretli, tarihini mahvedenleri tekrar iş başına getirmeyecek kadar da akildir.