Eski Algılarla Yeni Olguları Anlamak Zordur
Algı; insanın duygusal olarak uyarılma sonucunda çevresindeki nesnelerle ilgili kavrayışa verdiği isimdir. Olgu; var olan veya herkesin gördüğü ve hiç kimsenin ret edemeyeceği, üzerinde tartışamayacağı şeylerin tümüdür. Ancak algı ve olguların oluşmasını sağlayan olaylardır. Olay ise; olup biten, dikkat çeken, sebep sonuç ilişkisi içinde her türlü değişim ve etkinliklerdir.
Dış politika
konuları olay, olgu ve algı üçgenin oluşturduğu zemin üzerinden anlaşılmaya çalışıldığından
dolayı bu kavramları kısaca hatırlatmak istedim. Zira insan aklı gelişmeleri
sahip olduğu algılara göre yorumlama eğilimindedir. Ancak tarihin ana eksenini
değişim ve süreklilik arasındaki diyalektik ilişkisi oluşturur.
Bu anlamda olaylar
ve olgular sürekli bir değişim halindedir. Değişen şartlara bağlı olarak
devletlerin risk ve fırsatları da değişmektedir. Eskiden karşı kutuplarda yer
alan bazı ülkeler şimdi aynı uluslararası örgütlerde yer almaktadır.
Çok merkezli dünya
sisteminin ruhu, değişen olay ve olguların atmosferinde şekilleneceği
anlaşılmaktadır. Bu ruh ekonomik ve güvenlik konuları başta olmak üzere bütün
alanların yeniden yapılanmasının itici gücü olacaktır.
Büyük olayların içinde
kaybolmamak için, geleceğin tehdit ve fırsatlarının neler olacağını, ne tür
değişimlerin bizleri beklediğini anlamak zorundayız. Bu anlamda insanlık tarihi
olay ve olguların sürekli değiştiğinin hikâyeleriyle doludur. Milat’tan önce
yaşamış Herakleitos’a atfedilen: ‘’Değişmeyen
tek şey değişimin kendisidir’’ ifadesi ile hayatın değişmez kuralının
değişim olduğunu bize söylemektedir.
Uluslararası
ortamdaki güç kaymaları, savaşlar, ekonomik krizler, Korona Virüs gibi küresel
felaketler, teknolojik ataklar değişimi tetikleyen bugünün önemli olayları, yarının
olgularıdır.
Bu gün olayların ve
olguların birden fazla değişkeni mevcuttur. Siyasetten ekonomiye, diplomasiden
güvenliğe, bilgiden propagandaya kadar tüm alanları dikkate alarak hangi olayla
hangi olguları oluşturmak istediklerini iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Sürekli değişen
olay, olguya paralel olarak algılarımızı yeni şartları göz önünde bulundurarak
zaman zaman revize etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira eski algılarla yeni
olguları anlamak zor olacaktır.
2021 yılı tüm insanlığa hayır getirmesini
diliyorum.
Zor bir yılı geride
bıraktık. Yeni yılın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar
getirmesini diliyorum. Özellikle bu köşeyi düzenli takip eden dostlarımın yeni
yılını tebrik ederken, gönderdikleri öneri ve eleştirilerle beni motive
ettiklerini söylemeliyim. Sosyal medya ortamlarında yazılarımı paylaşan tüm
dostlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
Bazı
üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim üyeliği yapan ve
kendileriyle daha önce şahsen tanışmadığım hâlde gönderdikleri e-maillerle hem
beni motive ettiklerini hem de önerileriyle ufkumu açtıklarını özellikle
belirtmeliyim. Kendilerinden izin almadığım için isimlerini zikretmediğim güzel
yürekli bu hocalarımızın yeni yılını tebrik eder saygıyla selamlıyorum.
Fikirlerimize değer
verip konuk eden Akit Tv’ye, Tv net’e, Kanl5’e, Tv 5’e
teşekkür eder, yeni yılda daha başarılı bir yayın geçirmelerini diliyorum.
Ayrıca yazılarımızı seslendirerek ruh katan Sesli Makale yönetiminin yeni
yılını tebrik eder başarılarının devamını diliyorum.
Medeniyet
değerlerimize uygun yayın yapan, milletimizin teveccühünü günden güne artırarak
yoluna devam eden, kendi gazetem olan MİLAT ailesinin yeni yılını tebrik eder,
başarılarının devamını diliyorum.