Esed bunu haketti
ABD Başkanı iki tweet attı, ortalık karıştı. Tüm dünyayı endişeye sevk eden yazılan iki tweet değildi tabii ki... O tweetlerin akabinde ABD'nin USS Harry Truman uçak gemisi ile 7 savaş gemisini Virginia'daki Norfolk deniz üssünden Akdeniz'e doğru yola çıkarmasıydı. Alman fırkateynleri ve İngiliz denizaltıları da Doğu Akdeniz'eyöneldi. Akşamında da Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak konuyu istişare etti.
İki tweetten sonra Suriye rejimi tüm uçaklarını Lazkiye bölgesindeRusya'nın kontrolündeki Humeymim Hava Üssü'ne topladı. Şam ve Humus'taki askeri üsleri de boşaltmaya başladı. Rus savaş gemileri Suriye'deki Tartus üssünden ayrılıp, bir füze saldırısına karşı açık denizlerde savaş konumuna geçtiler.
ABD Başkanı ve Savunma Bakanı hafta sonu gezisini iptal etti. İngiliz ve Fransız Hükümetleri, ABD ile birlikte Suriye'ye karşı operasyon yapmak için onay verdi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi toplandı. Tramp'un "Kendi halkını öldüren hayvan" diye tanımladığı Esed'e karşı bir operasyon enine boyuna konuşuldu, sadece tarihi açıklanmadı. Hedefte ise öncelikle Esed'in hava üsleri ve kimyasal silah depoları var.
***
Suriye'nin katil diktatörü Esed, sivillere karşı zehirli gaz kullanmayı alışkanlık haline getirdi. Geçtiğimiz 7 Nisan'da Şam'ın Doğu Guta bölgesine yapılan kimyasal saldırıda 78 sivil öldü. 2013 yılında Esed rejimi aynı yerdeyine kimyasal silah kullanmış, aralarında kadın ve çocukların da olduğu 1.300 sivili katletmişti.
Esed'in sivillere yönelik bu zulmü karşısında Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından beri Doğu Guta'yı elinde tutan muhalifler ve sivil halk, gruplar halinde buradan ayrılmaya başladı. İdlib, El Bab ve Cerablus'a doğru akın akın göçüyorlar. Esed'in Doğu Guta'yı kontrol edeceğim diye asırlardır orada yaşayan insanları yerinden yurdundan etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Şam'ın yakın çevresindeki Doğu Guta ve Al Kadem yerleşim birimlerinden Suriye'nin kuzeybatısına geçenlerin sayısı Birleşmiş Milletler Ofisi'nin tespitlerine göre 100 bine yaklaştı. Suriye'nin yarısı, Suriye dışında yaşıyor. Türkiye, son dönemde makul bir yöntemle artık Suriye'den göçleri Suriye içerisinde çözüme kavuşturmaya başladı. Kontrol ettiği bölgelerde yeni şehirler kurmaya da başlıyor. Taaa en başından beri savunduğu "güvenli bölgeler" tezinikendisi tek başına uyguluyor.
***
ABD'nin Türkiye aleyhine tüm uygulamalarına karşı Türkiye'nin ABD ile diyaloğu sürdürmesi, asırlara dayalı Türk devlet geleneğinin bir yansımasıdır. Türkiye, DEAŞ'la mücadele konusunda açık açık gel birlikte hareket edelim demesine karşı, ABD, El Bab örneği ortada iken Türkiye yerine YPG'yi tercih etti. DEAŞ ya da İŞİD kelimesinin baş harflerini teşkil ettiği "Irak Şam İslam Devleti" mefhumu bittiği haldeABD hala YPG ile dans etmeye devam ediyor. YPG ile işbirliğini sürdürdüğü sürece Türkiye ile sağlıklı bir ilişkisinin olamayacağının da farkındau2026
Suriye'nin geleceğinde elbette Suriye'deki Kürtlerin de söz hakkı olacaktır. Ama Türkiye masada olduğu sürece Kürtlerin temsilcisinin bir terör örgütü olan PKK / PYD / YPG olmayacağı açıktır.
ABD'nin, acilen Türkiye'nin çekincelerini dikkate alan bir politika değişikliğine gitmesi şart. Türkiye'nin dengeleyici siyasetini, artık içine sindirmeli, bunu kabullenerek hareket etmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile Putin arasında fiili olarak arabuluculuk yapıyor. Türkiye bu dengeleyici politikalarını devam ettirdiği sürece kazançlı çıkacaktır. Ancak Esed'in zulmünün de karşılıksız kalmaması, en kısa sürede sivilleri katleden bu caniye hak ettiği ders verilmelidir!Zira istatistikler, Esed'in katlettiği Suriyelilerin sayısının İsrail'in katlettiği Filistinli sayısını geçtiğini gösteriyor.