Eşcinsel fenomene sevgi gösterilerini izlerken!
Örtülü- örtüsüz şahısların, ismini büyük ihtimalle ilk defa duyduğunuz eşcinsel fenomenin salona girişi sırasındaki coşkun sevgi gösterilerini izlemişsinizdir.
Bu vahim
tabloyu izlerken, Ak Parti’nin başörtüsü serbestisini Anayasa teminatı altına almak için Meclis’e
sunduğu düzenleme geldi aklıma.
O
düzenlemenin “Evlilik Birliği” kısmı
özellikle.
Ak
Partililer, “28 Şubat Zihniyeti”nin “günün birinde başörtüsünü yasaklamaya kalkışmasından
endişe ettikleri için” böyle bir adıma ihtiyaç olduğunu belirtiyor ya…
Düzenlemenin
“Evlilik Birliği” kısmındaki “Yalnızca kadın ve erkek olmak üzere iki
farklı cinsiyetten bireylerin birbiriyle evlenerek evlilik birliğini
oluşturabileceği” vurgusu acaba hangi endişenin ürünü?
Başörtüsünün, iktidar değiştiğinde yasaklanacağını düşünen AK
Parti, dahası Cumhur İttifakı, günün birinde “Eşcinsel Evliliklerinin” legalleşme ihtimalini de göz önünde
bulunduruyor, evet.
O endişesini
de şöyle ifade ediyor:
(Bu
düzenlemeyle) “Aile ve evlilik
kurumunun her türlü tehlike, tehdit ve saldırılar ile sapkın akımların
dayatmalarına karşı korunması amaçlanmaktadır."
Soralım:
Bu endişeler
ve alınan tedbirler yerinde mi?
Doğrusu…
Eşcinselliğin
çok farklı siyasi görüşlere yakın duran televizyon kanalları tarafından
böylesine teşvik edildiği, “legal” eşcinseller kulübünün bin türlü destekle alan genişlettiği
bir ortamdayken…
Ve yazının
giriş cümlesinde ifade ettiğimiz gibi, o hallerdeki eşcinsel fenomenin örtülü, örtüsüz şahısların coşkun sevgi
gösterileri arasında salona girişini izlemişken, bu türden endişelere
kapılmaktan alamıyorsunuz kendinizi!
İki hususta
endişe var, evet:
1-Günün birinde başörtüsü yeniden yasaklı hale gelebilir,
2-Günün birinde eşcinseller arasındaki birliktelikler “evlilik cüzdanı” ile
ödüllendirilebilir!..
*
“Başörtüsü mücadelesini vermiş
milyonlarca vatan evlâdı ve onların evlâtları başörtüsünün yeniden yasaklı hale
gelmesine, şartlar değiştiğinde engel olamayabilir!”
demek birincisi.
Öteki ise,
büsbütün vahim!
Bu güzelim
Anadolu’da bir erkekle bir erkeğin, bir
kadınla bir kadının birlikteliklerini ödüllendirmek için “evlilik cüzdanı” tahsis edilebilir mi yani?
Nikah Memuru
günün birinde, “Siz Sayın Çetin
Tatlısukabağınıpişmişseveroğlu, Sayın Tanju Öztop ile hiçbir baskı altında kalmadan, hür iradenizle
evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” sorusunu yöneltebilir...
Ve
şahitlerin tasdikiyle ikisini “legal
eşler” ilân edebilir öyle mi?
Tedbir,
bunun tedbiri.
Başörtüsünün
tekrar yasaklı hale gelmesini Anayasa teminatını bağlamak isteyen Siyasi
İktidar, eşcinsel ilişkilerin ilişkilerin günün birinde “legalleşmemesi” için alıyor tedbiri!
*
Bir
vakitler, birisine “Eşcinsel
evliliklerden yana mısın?” diye sormak cesaret isterdi!
Böyle bir
soru sorduğunuzda büyük ihtimalle, “Ağzından
çıkanı kulağın duysun, bana sapkın mı demek istiyorsun!” yollu karşılıklar
alırdınız.
Bunlar artık
”gayet normal” kabul edilir oldu!
“Kimse kimsenin cinsel tercihine karışmamalı”
kalıbını çocuklardan bile işitir hale geldik!
Televizyonlardan
bahsettik ya, birçok programın bir yerlerine mutlaka “şirinleştirilmiş” bir eşcinsel tiplemesi yerleştiriliyor.
İzlettirile
izlettirile “kanıksatılıyor” bu
türden mevzular…
Normalleştiriyor
yani!..
Alt yapı
böyle böyle hazırlanıyor.
“Cinsel yönelim”, “toplumsal cinsiyet eşitliği”, “cinsel
tercihlere saygı” gibi “süslü” lâflarla özendiriliyor!...
Bir de “homofobik” lâfı var, kullanımda, “antisemitist” lâfı gibi!
Alt yapı
hazır yani!
Bu işin bir
yönü…
Bir de
birçok siyasi eğilimden, görüşten insanın...
“Kadın
ise erkek, erkek ise kadın gibi”
davranmaya, giyinmeye çalıştıklarını görüyoruz.
Öyle acayip
tavırlar…
Adeta “ortada buluşturma projesi” gibi!..
*
Şimdilerde “günün birinde olur da başörtüsü yeniden
yasaklı hale getirilirse” diye
endişe ediyoruz.
Yetmiyor…Günün
birinde, olur da “Eşcinsel ilişkiler
‘evlilik cüzdanı’ ile ödüllendirilirse?” diyoruz.
“Hele bir denemeye kalksınlar…
Milyonlarca vatan evlâdı böyle
şeylere asla ve kat’a izin vermez!..” diyemiyoruz.
Günün
birinde başörtüsünü yasaklı hale getirebilirler.
Günün
birinde Kur’an kurslarının kapısına kilit vurabilirler.
Günün
birinde, katsayı haksızlığını geri getirebilirler.
“Endişeli Muhafazakârlar” listesini uzattıkça
uzatalım…
Son madde
olarak da şunu koyalım:
Günün
birinde eşcinsel birliktelikleri “evlilik
cüzdanı” ile ödüllendirebilirler!..
Bunu bile
yapabilirler…
Ve…
“Bu eğitim sisteminin yetiştirdiği
milyonlar” seyreder
öylece…
Öyle mi?