Esas mesele Doğu Akdeniz enerjisi
ABD’nin temel dış politikası, kendi dışında başka bir gücün ortaya çıkmasını engelleme siyaseti üzerine kuruludur. ABD’nin diğer tüm ülkelerle kurduğu ilişkilere baktığımızda, iki husus dikkatimizi çeker. Birincisi, o ülkenin kaynaklarından istifade etmek, ikincisi, o ülkeleri belli bir sınırda tutup bir güç olarak ortaya çıkmasını engellemektir.
Somut bir örnek vermek gerekirse, ABD’nin en yakın müttefiki Avrupa değil midir? ABD, yıllarca Avrupa’yı hem pazar olarak kullanıp kalkınmasını sağladı hem de Avrupa üzerinde Ortadoğu ve Afrika kaynaklarını sömürdü. Ama ne zaman Fransa Devlet Başkanı: ‘’Avrupa artık kendi ordusunu kurmalıdır’’ dedi Fransa’yı alt üst eden Sarı Yelekliler hareketiyle karşılaştı. Özellikle takip ediyorum şu an ‘’Avrupa ordusu’’ fikrinden söz eden yok. Avrupa kendi ordusunu kurmak fikrinden vazgeçmemiş olsa da şu aşamada zaman kazanmak için sustuklarını düşünüyorum. Burada vurgulamak istediğim husus; ABD kendi dışında başka bir gücün ortaya çıkmasına müsaade etmemesidir.
ABD’nin temel dış politika algısı anlaşılmadan Türk-ABD ilişkileri de anlaşılamaz. Dolaysıyla ABD’nin PKK uzantılarına verdiği silah desteği, 17/25 Aralık operasyonu, 15 Temmuz kanlı darbe sorumlusu olan tüm FETÖ’cüleri korumaya çalışmasının temelinde yukarıda belirtmeye çalıştığım hususla ilgilidir.
ABD, Türkiye’nin ortağı olduğu, parasını verip satın aldığı F-35 Savaş Uçaklarının Türkiye’ye vermemek için S-400’lerin alımını bahane ediyor.
ABD’deki Siyonist lobi ile Yunan asıllı Amerikalıların yaptıkları yoğun lobi faaliyetlerinin de etkisiyle dediler ki: ‘’Türkiye F-35 Savaş Uçaklarını alırsa muazzam hava üstünlüğünü sağlar bu da Doğu Akdeniz enerjisinin kullanımını tehlikeye sokar.’’ (The Jeruselam Post)
Daha önceki yazılarımda da belirtiğim gibi Doğu Akdeniz enerjinin çıkartılıp kullanılmasında Türkiye’yi denklem dışı bırakma çabalarına her gün yenisi ekleniyor. Geçen hafta Pazartesi günü İsrail, Yunanistan ve ABD’li bazı yetkililer Washington’da yeni bir toplantı yaptılar.(Ekathimerini gazetesi)
Türkiye’nin üretim potansiyelinin Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerjiyle buluşması hem Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına yardımcı olur hem de üretim maliyetlerinin düşmesine neden olur. Maliyetler düşünce üretim artar, üretim artınca da halkın refah seviyesi de artacaktır.
Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerjinin kullanımında Türkiye’yi denklem dışı bırakma çabalarına dikkat çekmek için önceki yazılarıma olumlu ve olumsuz birçok mesaj almıştım. Bir Profesörden aldığım mesajı ilginç bulduğum için paylaşmak isterim: ‘’Sayın Beyhan sonunda komplo teorilerinin cazibesine siz de kapıldınız’’ Sayın profesöre şöyle cevap vermiştim: ‘’Sayın hocam birçok NATO üyesi olan ülkelerde Ruslardan alınan S-300’ler sorun olmazken neden Türkiye S-400’leri alınca sorun oluyor? Bu soru üzerinde düşünmenizi öneriyorum.’’
Uluslararası ilişkiler uzmanı Amerikalı Profesör John Measheimer bir yazısında şöyle diyor: ‘’Amerika’nın en önemli amacı başka bir gücün ortaya çıkmasını engellemek olmalıdır’’ Dolaysıyla S-400’lerin, F-35 Savaş Uçaklarının Türkiye verilmemeye çalışılmasının temelinde Doğu Akdeniz’deki enerjinin kullanımında Türkiye’yi denklem dışı bırakma çabaları vardır. Türkiye’nin hakkı olan Doğu Akdeniz enerjisine ulaşmasını engelleme çabalarının temelindeyse ‘’Başka bir gücün ortaya çıkmasının engellemesi vardır.’’