Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2963.22
BIST 100
9670.93
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Kasım 2019

Erzurum’dan Yükselen Türkçe Sevgisi

Türkçe sevdası için Erzurum’dayız. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği 6. İstişare Toplantısı Erzurum Şubesi’nin ev sahipliğinde başladı. Perşembe akşamından başlayan Türkçe sevdalılarının buluşması 08.11.2019 Cuma günü Atatürk Üniversitesinde devam etti.

Açılışta konuşan Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, “Erzurum hudut şehridir, hudut şehrinin tüm özelliklerini yansıtır. Doğu medeniyetine açılan kapıdır” diyerek kısa ve anlamlı bir konuşma yaptı. Kusursuz ev sahipliği ve Türkçe sevdası için kendisini tebrik ediyoruz.

Atatürk Üniv. Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı da söz alarak, “Cengiz Dağcı, ‘dilimiz öz vatanımızdır.’ demiştir. Biz de dilimiz için gösterilen her gayreti destekliyoruz.” dedi.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de Türkçe hassasiyeti üzerinde durduğu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son bir asırdır güzel Türkçemizi bozmak istediler. Yabancı kelimelerin istilası başladı. Bir vatanı bölmek için dili bozmak yetiyor. Dilimizi bu sebeple korumak ve geliştirmek zorundayız. Yeni buluş ve icatlar yaparak bu kelimelerin dünya kamuoyunda yer bulmasını sağlamalıyız. Belediyeler kültür hizmeti de yapmak zorunda. Aydınların çoğu değerlerimize sahip çıkmıyor. Bizler, kültür adamları yetiştirmek için gayret ediyoruz. Şehirlerimizde yabancı tabelalar görüyoruz, bunların gönül rızası ile Türkçeleştirilmesini sağlıyoruz.”

Anlamlı mesajlar veren bir başka konuşmacı da Erzurum Milletvekili Selami Altınok idi. Altınok konuşmasında: “Dil faaliyeti için yüreğinizde bir derdinizin olması gerekir. Maddi bir beklenti içerisinde olmadan bu mücadeleyi gösterenleri kutluyorum. Erzurum; edebiyat, dil ve sözlü kültür bakımından zengin bir şehir. Erzurum, uzun kış gecelerinde âşık kahvehanelerinde sözlü sanatımızın canlı yaşandığı şehrimizdir” dedi.

Son konuşmacı Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Ekrem Erdem idi. Türkçe sevdasıyla yıllardır il il gezerek bilinç oluşturan Genel Başkan Erdem’in konuşmasından bölümler:

“Şanlı tarihimizin müstesna şehrindeyiz. Erzurum Kongresi’nin 100.yılındayız. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Dilimiz başta olmak üzere medeniyetimize yapılan saldırıları püskürtmek üzere Erzurum’dan sesleniyoruz. Türkçenin karşı karşıya bulunduğu problemlere çözüm önerisi getiriyoruz. Türkçemiz de değişime ve dönüşüme uğramış ve bugüne gelmiş. Farklı coğrafyalarda bulunduğumuzdan kelime alış verişimiz olmuş. Türkçe hem etkilemiş hem de etkilenmiş. Türkçemiz güçlü yapısıyla ayakta kalmıştır. Allah, namaz, abdest, şehir gibi kelimeler Türkçeyi zenginleştirmiştir. Anadolu’ya 11. yüzyılda gelen Türkler, zengin bir kültür ile iç içe yaşamış ve dilimiz güçlenmiştir.

Dil Tartışmaları

Osmanlı’da Tanzimat ile başlayan dil tartışmaları Cumhuriyet’te de sürmüştür.

1932’de kurulan TDK dilde sadeleştirmeye girmiştir. 1935’te Türkçe Sözlük hazırlanmış. Güneş Dil Teorisi ile Türk dilinin eskiliği, Arapça Farsça kelimelerin artık Türkçeleştiği kabul edilmiştir. Falih Rıfkı bile dilde özleşmeyi 60’larda reddetmiştir.

Dedelerinin dilini anlamayan bir nesil yetişti. İstanbul’u turist gibi geziyoruz. Cami, çeşme ve tarihi yapılardaki kitabeleri okuyamıyoruz. Dil tahribatını içselleştirdik. Yabancı kelimesiz cümle kuramaz olduk. Harflerimizi bile İngilizce telaffuz ediyoruz.

Türkçe çığlığı!

Benimki bir çığlık. Türkiye’nin en yüksek rakımlı şehrinden sesleniyorum. Plaza dili konuşuyoruz. Dilde, kültürde sömürgeleştirildik. Kendi değerlerine hoyrat bakan aydınlarımız var. Milletler, varlıklarını kendi dil, kültür ve dinleriyle korur.

Konfüçyüs, bir milleti yıkmak için dilini bozun, demiştir.

Sömürge aydınları duyarsız!

Aydınlar bunları görmüyor. Kendi ürettiklerimize bile Türkçe isim vermiyoruz. Silkinip kendimize gelmemiz lazım. Galibiyet kültürle olur. Moğollar savaşı kazandı ama burada tutunamadılar, kültürleri yoktu. Burada var olanlar Müslüman Türklerdir. Türkçe işlek bir dildir. Ek yapımız buna uygun. Türkçe hep devlet dili olmuştur. Türkçe, dünyanın her tarafında konuşuluyor. Avustralya’nın küçük bir adasında bile Türkçe konuşanlar var. Türkçe ilim dilidir. Kutadgu Bilig buna örnektir.

Dernek faaliyetlerimiz

Derneğimizde Arapça, Farsça, güzel hat, yazarlık vb. kurslarımız var. Liseler arası ödüllü yarışmalar yapıyoruz. F klavyenin de yerleşmesi için çalışmalarımız var. Dilde yozlaşmanın başında yabancı tabela var. Derneğimiz, yön ve tabelalar konusunda kurullarımız için standartlar oluşturdu.

Belediyelerden Türkçe olmayan tabelalar için on katı vergi alınsın.

Yasaların ve kamunun dili Türkçe olmalı.

Millet parkı yerine, millet bahçesi; cafe yerine, kıraathane denilmesi bunun adımıdır.

Bir problem de isimlerimizde. İlk insan Âdem ismi yerine “Adem” diyerek yok sayıyoruz.

Yunus, Yunis; Mehmet, Memet gibi yanlışlıkların da düzeltilmesi gerekir.

Veren kitapları okumak lazım

Bize medeniyet, bilim, düşünce, kültür yönüyle bir şeyler veren kitapları okumak gerekir. Yüksek seviyede kültür diline sahip olmalıyız. Türkçenin yabancı etkilerden kurtulması için duyarlık gerekiyor. Sömürge aydınları dilimizi kirletiyor. Lokasyon, lansman gibi kelimelere gerek yok.”

Erzurum’dan yükselen Türkçe sevdası dalga dalga tüm Türk yurtlarında yankılanacaktır. Program, dernek çalışmalarının sunumu, âşıklar gecesi ve cumartesi akşamı da “5. Sarı Salkım Şiir Akşamları” ile son bulacak. Bizleri ağırlayan şair-yazar ve TDE Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş’a ve tüm Türkçe sevdalılarına teşekkür ediyoruz. Türkçe vatandır! Vesselam.