Erol Mermer
Sinema ve basın dünyamızın sevilen ve sayılan isimlerinden senarist, yapımcı ve yönetmen Erol Mermer'in 7 Nisan 2015 Salı günü vefatı, sanat camiasını hüzne sevk etti. Dostları, Eyüp Sultan Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Eyüp Mezarlığı'nın tepesinde onu ebedi aleme yolcu ettiler. Aylardan beri amansız hastalıkla boğuşuyor, bunu çevresine hissettirmiyordu. Benim son yıllarda tanıdığım en hasbi, samimi ve ihlaslı kişilerdendi. Hakikaten gönül insanıydı. Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nde yönetim kurulu üyesi oldu, sanatalemi.net sitesini bir süre yönetti, yıllarca Babıali Sohbetleri'nin afişlerini yaptı. Kimseyi kırmayan, incitmeyen zarif, nahif bir yapısı vardı. Yunus'un deyişiyle o, dünyaya "gönüller yapmaya" gelmişti.
TGRT'de bir çok dizinin yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini yapan Mermer, 10 Ekim 1955 tarihinde Konya'nın Karabağ Kasabası'nda doğdu. İlk ve orta tahsilini Konya'da tamamladı. Bu dönemde tiyatro ile ilgilendi. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümü'nden mezun oldu. Görüntü yönetmeni Orhan Kapkı'nın yanında kamera asistanı olarak sinemaya başlamıştı. Bir yıl sonra reklam sektörüne döndü. 1989-1993 yıllarında Türkiye gazetesinde grafik servis şefi olarak çalıştı. 1993-2000 yılları arasında TGRT'de yönetmenlik, yapımcılık ve drama müdürlüğü yaptı. "Vefa" (1993), "Kimsesizler" (1994), "Sevginin Bittiği Yer" (1993) ve "Annemi İstiyorum" gibi film ve diziler, yönetmen ve yapımcı olarak emek verdiği eserlerden. 2000 yılında basın kadrosundan emekli oldu. BSF Akademi'de sinema ve grafik, ESKADER'de senaryo dersleri verdi. Evli ve Erdem adında oğlu bulunan Mermer, İstanbul 2010 Ajansı'nda danışman olarak bulunmuştu.
Arkadaşlıklar kolay kurulur, ama dostlukların temeli sağlam olsa gerek. Pek durmalı dostane münasebetler! Zira kısa, gelip geçici yakınlıkların hiçbir anlamı yok. Merhabalar içten, tebessümler yürekten olmalı. Kişi, dostundan her zaman emin olmalıdır. Merhum Erol Mermer de böyle sahici bir dost, hakiki bir gönül insanıydı. En sıkıntılı zamanlarında bile tebessümünü yüzünden eksik etmedi. Çünkü 'tebessümün mümine sadaka' olduğuna inanan bir iman eriydi. Vefatına hüzünlenen vefalı dostları, son yolculuğunda onu yalnız bırakmadı. Üstün İnanç, Şerif Aydemir, Mesut Uçakan, Ragıp Karadayı, Nazif Tunç, Mehmet Uyar, Mehmet Okyay, Bülent Ayanoğlu, Bestami Yazgan, Yusuf Dursun, Dursun Gürlek, Mustafa Nadir Önay, Abdurrahman Çapar, Halil Önür, İrfan Özfatura, Cafer Vayni, Muhsin Karabay, Mehmet Nuri Yardım, Murat Sevinç, Ahmet Sırrı Arvas, İhsan Kabil, Kemal Çiftçi, Hüseyin Sarıkoç, Muhsin Duran, Selman Demir, Serdar Üstündağ, Harun Nihat ve daha bir çok aşina yüzü Eyüp Sultan'da gördüm. Kadirbilir iyi insanlar, cenaze namazını kıldıktan sonra Eyüp Sultan Mezarlığı'na yöneldiler. Piyerloti Yokuşu'nu çıktılar. Derviş meşrepli çelebi adam, sevenlerinin omuzları üstünde ebedu00ee aleme doğru yola çıktı, sonra da aziz arkadaşları tarafından toprağa verildi. Mezarı başında Kur'an okundu, dualar edildi. Kalpler mahzun, gözler nemli, dudaklar dualıydı
Dünyanın faniliğinden, gelip geçiciliğinden her zaman dem vururuz. Yürekten inanır mıyız acaba buna? Ömrümüzü upuzun zannederiz ve ne fecidir ki kanarız bu aldatmacayau2026 Bir ara Babıali Sohbetleri'nde "Sinemamızda Dinu00ee Filmler"i anlatmıştı. Beyazıt Kitap Fuarı'ndaki sohbetinde ise muhafazakarların sinema macerasını dile getirmişti. Onu, Sanatalemi.net'te yazı yazmaya zorlamıştım. İlk köşe yazısı Tarık Buğra hakkındaydı ve orada hatıralarını nakletmişti. Harun Nihat'ın kendisiyle yaptığı ve Sanatalemi.net sitesinde yayımlanan röportajı, sinemaya ilgi duyanlara tavsiye ederim. Ne diyor ulu şairimiz Yahya Kemal: "Evvel giden ahbaba selam olsun erenler!" O mefkure sahibi ruh adamını, o güzel ağabeyi, o hakiki dostu hep mütebessim çehresiyle hatırlayacağız. Fakir hakkında kaleme aldığı bir yazıda, "Obenim can dostum, biricik dava arkadaşımdır. Ona 'hayır' demek asla mümkün değildir." demişti. Peki ya kendisi? O muhabbet ummanını unutmak kabil mi?
Başta sevgili oğlu Erdem Mermer ve muhterem eşine, bütün akrabalarına, dostlarına, sevenlerine, sinema, basın ve kültür camialarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. İnşallah dostları o tevekkül timsalini, o sabır abidesini, o mütevazı ve kalender adamı hiç bir zaman unutmayacak! Her zaman rahmet ve mağfiret dilekleri ve doyumsuz hatıralarla anacağız kendisini. Eyüp Sultan Hazretlerine komşu oldu ya, ümidimiz o ki inşallah, Hazret-i Peygamber'e de yakın ve yaran olacak. Kabri nur, sevap defteri açık, mekanı cennet olsun.