Ermenistan'ın Kuşak Yol zaferi
Geçtiğimiz hafta G7 zirvesinden Çin’in Kuşak ve Yol Girişimine karşı 2035 yılına kadar 40 trilyon dolarlık bir yatırım yapılacağı açıklamasıyla siyaseten bir ekonomik atom bombası atılmıştı.
2008 küresel
krizi yaşanırken kasasında bütçe fazlası 1 trilyon doları olan Çin, bir varlık
fonu kurarak kalkınmayı sürdürülebilir kılmak için bu kaynağı çevresini
harcamayı seçti.
Çok kısa
zamanda Kuşak ve Yol Girişimi’nin ilanı ve Asya Altyapı Kalkınma Bankasını
kurması atılan güçlü adımlar oldu.
Enerji
güvenliğini Malaka boğazının kaderine bırakmak istemeyen Çin, Myanmar üzerinden
kurduğu petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla önemli bir adım atmıştı.
Bu
yatırımını korumak için yönetiminin kendi kontrolünden çıkmasını önlemekten
geri durmayarak Myanmar’da askeri bir darbe yapılmasına imkân verdi.
Taa
milenyumun başından bu yana birçok raporla Çin’in yükselişi ABD yönetiminin dikkatine
sunuldu.
ABD’nin tam
serbest piyasa ilkesinin belirlendiği liberal bir yönetim olması onlarca yıldır
yaşadığı zenginliği beraberinde getirse de multi milyarder zenginlerin bu
sıralar ABD’nin kara belası da oldu.
Her yeni
seçilen başkan önlem alınması gereken birinci meselenin Çin olduğunu bilmesine
rağmen kara belalarının isteklerine boyun eğdiler.
Sanırım tam
bu aşamada ülkemizde yapılması planlanan bir düzenlemeye değinmekte fayda var.
Özel
sektörden fonlanarak seçime giden siyasi partilerin özgürlüklerini kaybetmeleri
seçim sonrasında da ülke menfaatine çok katkı sağlayamaz.
Şirket
fonlamasıyla halkın çıkarını koruyacak kararların alınmasını ne derece
zorlaştığı ABD’nin durumunda açıkça belli.
Hoş liberal
düzenin kurallarını kullanıp ucuz iş gücü ile fadakârlık yapan Çin’in bu
yükselişini “haksız” görmek ne kadar
adil olur bilinmez ama daha fazla kâr hırsıyla hareket eden burjuvaya tüm
kontrolün bırakılamayacağı kesin...
Piyasa
serbest olmalı ama her daim vatandaşı koruyan bir devlet de olmalı.
Şu an
Türkiye’de devletin etkin olduğu bir piyasa var.
Serbest
piyasanın tam işletilememesi dünya ile rekabette yeterli teknolojinin
geliştirilmesini engelliyor.
Bunu
aşmalıyız.
Neticede Çin
gibi Komünist tek parti yönetimine sahip bir devletin serbest piyasa ilkesi ile
neler başardığını iyi incelemek gerekiyor.
Aynı başarı
yolunu Güney Kore’deki darbe hükûmeti de yürütmüştü.
Darbecileri
övecek değilim.
Ama
askerlerin Güney Kore özel sektörünü serbest bırakmasının yanında ihracat için
baskı yapması piyasanın teknolojik dönüşümünü sağlamıştı.
Bu da Güney
Kore menşeli birçok malın dünyada boy göstermesini beraberinde getirdi.
Neyse
konudan sapmayalım.
Çin’i
elindeki fazla parayı akılcıl yatırıma yönlendirdi.
Türk
devletlerinin yanında Pakistan, Afganistan ve İran’ı birleştiren bir ekonomik
koridor kurdu.
Bu koridorun
ucu her koşulda Türkiye’ye çıksa da Bakü-Tiflis-Kars Tren yolu ile Gürcistan’ın
Anaklia limanı ve Türkmenistan üzerinden Tahran demiryolu bu ekonomik koridorda
birbiriyle rekabet halinde...
Tam bu
aşamada Ermeni işgali altındaki Karabağ’ın 44 günlük bir savaş sonrasında
Azerbaycan tarafından geri alınması süreci ortaya çıktı.
Ardında
Ermenistan; Zengezur’da Azerbaycan ile Nahçıvan arasında geçişi sağlayacak bir
demiryolu ve karayolu kurulmasına onay verdiği anlaşma yaptı.
Savaşın
konusu sadece Karabağ’ın kurtarılması iken ortaya çıkan bu sonucu daha iyi
anlamlandırmak için Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu’na sorduğumda “Ermeniler
de kazançlı çıkacak” yanıtını almıştım.
Karabağ’ın
geri alınması sonrasında karışıklık yaşayan Ermenistan’ı erken seçime götüren Nikol Paşinyan’ın partisi yüzde 53,92
oy alarak Rus yanlısı Robert Koçaryan’ı
yendi.
Ekranlarda
yapılan yorum ve analizlerin çok ötesinde bir duruşla Karabağ savaşının
zamanlamasına dikkat çekerek bu adımın Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir ayağı
olarak okunması gerektiğini söylemiştim.
Ermenistan
halkı kontrol ettiği toprakları kaybetmesine rağmen Paşinyan’ı destekleyerek
Ermenistan’ın Batı’ya açılması konusundaki isteğini yineledi.
Rusya’nın
İran’ı dışarıda bırakma çabası ile Ermenistan’ın gelişme arzusu örtüşüyor.
Uluslararası ticaretin bölgeyi iyileştireceğini hep birlikte göreceğiz.