Ermeni ihaneti!..
Rahmeti Esat Coşan Hocamız
anlatıyor:
“Yurt
dışındabir Ermeni ile konuşuyorduk…
‘Siz bizim atalarımızı kıtır kıtır
kestiniz!’ dedi.
‘Yok’
dedim, ‘Ben kesmedim, kim demiş?’
‘Hayır, kestiniz, işte biz de
buraya geldik.’ diye (kızarak) ısrar etti.
‘Ne zaman kesmişler ya?’
diye sordum.
‘İşte babalarımızı, dedelerimizi
kesmişler’ diye karşılık verdi.
‘Ne yapıyorlarmış (sizin
babalarınız, dedeleriniz) bizim memleketimizde?’
diye sordum,‘Babalarınızın dedelerinizin
ne işi varmış bizim memleketimizde?’
Ben
böyle sorunca daha da kızdı,
‘Asırlardır orada durmuşlar!”
dedi.
Bu,
tam da istediğimve beklediğim cevaptı.
‘Tamaaam...’
dedim,
‘Sizin dedelerinizi, bizim
dedelerimiz asırlarca kesmemişler de, en sonunda niye kesmişler?’dedim.
Soruyu
böyle sordum.
(Karşımdaki
Ermeni) Çuvalladı!
Ben
devam ettim:
“Ne
zamandır bizim memleketimizdesiniz?
Asırlardır.
Yedi
asır, sekiz asır.
Osmanlı
Kanuni dönemini yaşarken…
Sonra…
200
bin kişilik ordu ile Avusturya’ya giderken…
Osmanlı
o kadar kuvvetli iken, cihanı titretirken niye kesmemişiz sizi?”
Ermeni
cevap veremedi.
Devam
ettim:
“Ben
biliyorum bu sorunun cevabını:
‘Biz
asırlardır buraya hâkimken, size ses çıkartmadık. Kilisenize, namusunuza,
ticaretine dokunmadık. Askere almadık. Biz
öldük hudutlarda, siz ticaret yaptınız zengin oldunuz. Ankara’nın en güzel
köşkleri, Keçiören’de Ermeni köşklerdir. Bahçeli, havuzlu konaklardır, üç
katlı. (Biz savaşlarda öldük) Ermeniler zenginledi, ticaret yaptı, zenginledi,
mal biriktirdi. Biz size yedi asır boyunca bu kadar iyilik yaptık. Sizi
bakan yaptık, Saray’a aldık. Komşu dedik. Siz, biz kuvvetli iken bizim
nimetlerden istifade ettiniz. Bize Yunanlı saldırdığı, Sırp saldırdığı zaman,
Rus saldırdığı zaman, onlarla birlik oldunuz, fırsat saydınız! Saldırdınız bize
ve bizi kestiniz! Evet, siz kestiniz!Siz katliam yaptınız, suikast yaptınız!
Padişahımıza bile Cuma Namazı çıkışında suikast yaptınız! Komite kurdunuz.
Başka şehirlerde silahlandınız, mahallelerinizi tahkim ettiniz ve Ruslar
Erzurum’a vesaireye gelirken, onlara yol gösterdiniz. Katliamlar yaptınız.
Köylülerimizi katlettiniz. Mahvettiniz! Siz başlattınız. Ondan sonra, Allah
bizim mazlumluğumuza acıdı, bize düşmanları memleketimizden dışarıya atmayı
nasip etti. Biz de sizin yaptığınız katliamların hesabını sorduk! Sormuşlar
dedelerimiz!’ dedim.
‘Haklı mıyız, haksız mıyız?’
diye sordum.
Karşımdaki
Ermeni, ‘Haklısınız’ dedi.
Biz,
kimseyi, sen Yunansın, sen Yahudisin, sen Sırpsın, Sen Ermenisin diye
öldürmedik!”
*
Rahmetli Esat Coşan Hocamız
meseleyi özetlemiş.
Biz
kimseyi kesmedik.
Güvenlik
için göç ettirdik.
Katliama
uğrayan da bizdik.
Mesele
bu, ama…
Uzun
yıllardır hem içeriden hem dışarıdan saldırıyorlar Memleketime…
En
acısı da, Meclisimizin göbeğinden gelen saldırı!
HDP
vekilinin“Ermeni Soykırımının Kabul
Edilmesi” yönündeki “berbat” Kanun Teklifini biliyorsunuz.
Sayın
Ömer Çelik’in “ahlâksız teklif”
dediği…
Tam
mânâsıyla “provokatif” bir hareket.
Bunu
yapan da memleketimin milletvekili!
Söylenecek
çok şey var…
Memleketin
Cumhurbaşkanı HDP için “Parti görünümlü
terör örgütü payandası” diyor.
Milyonlarca
vatandaş böyle diyor.
Geride
onbinlerce şehidimiz, yüzbinlerce gazimiz var.
Milyarlarca
değil, trilyonlarca dolarlık ekonomik kaybımız var.
Ve
bugün bile…
“Hâlâ”..
“Kapatmak çözüm değil, kapattık da
ne oldu, kapatınca yenileri kuruldu, daha da büyüdüler!”
lâflarını işitiyoruz.
En
mühim makamlarda bulunanlardan, ‘çaresizlik’
yüklü cümleler sadır oluyor.
Teröre
sırtını dayadığını ilân eden partinin baraj
sorunu yok.
Yüzde
7’lik değil, yüzde 10’luk baraj varken bile sorunu yoktu zaten!
Bir
vakitler Milli Görüş’ün kaleleri olan Güneydoğu diyarlarında HDP epeyce önde.
Biz,
‘Eğitim ve kültür alanlarındaki
başarısızlıktan’ bahsediyoruz.
Sadece
biz değil, Devletimizin en tepesindekiler de bunu söylüyor.
Bu
iki alanda da “başarısızlık” olunca…
Karşımıza
çıkan sonuçlardan biri de, HDP’nin “tırmanışı” oluyor!
Tepemize
çıkışı!
Sınır
ötesindeki ve içerideki dağlarda ‘teröriste’ göz açtırılmıyor ama…
Sayın
Cumhurbaşkanı’nın “Parti görünümlü terör örgütü payandası” olarak
nitelendirdiği partinin baraj sorunu yok!..
Bu işler nasıl oldu da buralara
geldi. Bir vakitler taş çatlasa yüzde 6 alabilen zihniyet, nasıl oldu da
oylarını katladı?
Topu
“taca” atmadan cevap vermek gerek.
Üzerinde
“tefekkür” gerek!
*
İşin
sıkıntılı taraflarından biri…
Altılı
Masa İttifakı’nın “hedefine”
ulaşabilmesi, HDP’nin oylarına bağlı.
HDP’linin
Soykırım Teklifi’ne o tarafın bazı unsurlarından“göstermelik”tepkiler gelse de…
El
mahkûm!
Yüzde
50 artı 1 için HDP lâzım Altılı Masa İttifakı’na.
‘Lâzım’dan
da fazla aslında…
Şart,
olmazsa olmaz!
Bundan
dolayı da…
Görüyorsunuz,
bir CHP Milletvekili, 24 Nisan 1915’i “kötülüğün
miladı” olarak nitelendiriyor!..
Ve,
arşivlerini dünyadaki bütün tarihçilere açan, dünyaya “hodri meydan” diyen
Türkiye’ye “tarihiyle yüzleşmesini”
tavsiye ediyor!..
HDP’yi
“idare etme” görevi, “Masadaki 6’lının” en büyük partisi CHP’ye mi düşüyor!
Atatürk’ün
Partisi CHP’ye!
*
Rahmetli Esat Coşan Hocamız,
konuştuğu Ermeni Soykırımcısı’na, uzun yıllar evvel bir güzel had bildirmiş.
Bugünkü
tablo farklı.
O
gün yenilgiyi kabul etmek zorunda kalan Ermeni, eğer yaşıyorsa çok daha
cüretkâr olmuştur.
İçeriden,
dışarıdan bu kadar büyük destekler ve içeride de gittikçe yaygınlaştırılan
“soykırım” iftirası!..
Ve
berbat kanun teklifi!
Meclis
Başkanı Sayın Mustafa Şentop’unbu berbat teklifi geldiği gibi geri postalaması
güzel de…
İşler
nereye gidiyor, biliyor musunuz?
Self
Determinasyon!
BM
İkiz Sözleşmeler…
Adres
BM!..
“Kendi kaderini
tayin hakkı!..”
“BM Kararı!”
Günün
birinde, olmaz mı?
Neler
olmadı ki?
Kuzey Irak’taki The Kurdish Globe Gazetesi, “self determinasyon” meselesine dikkat çekmiş ve “Türkiye’deki Kürtlerin siyasi statüsü
Kuzey Irak’taki Kürtlerin siyasi statüsüne yükseltilmelidir!” talebini
ifade etmişti!
Üzerinde tefekkür!..
Her Ermeni Aynı Değil!..
“Ermeni, Ermeni” diyoruz ya…
Kast ettiğimiz
bütün “Ermeniler” değil elbette.
Hepsini aynı
kefeye koymak hata olur.
Bazı Ermeniler,
“Müslüman Türkler bize soykırım uygulamamıştır. Bu çok
büyük bir iftiradır!” diyorlar
Mesela, İnternet GazetecisiBurak Bayırlı.
Şöyle yazmış:
“Ermeniyim. Atalarım Türk Milleti’ni sırtından
hançerlemiş. Türkleri ve Kürtleri katliama tabi tutmuş. Van’da 30 bin Müslüman Türk ve Kürt’ü
katletmiştir. Türk asla bize soykırım yapmadı, soykırımı devlet kurma hayaliyle
atalarım yaptı!”