Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
35.99
Gram Altın
3014.03
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Haziran 2021

Erken seçim naraları…

Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir demokrasi. Demokrasilerde yol seçimdir. Cumhuriyet döneminde tek parti yılları hariç seçimlerle idareler, hükümetler belirlendi ve ülkenin yönetimi siyasilerin eliyle yürütüldü. Zaman zaman buna müdahaleler de oldu. Darbeler, postmodern darbeler, darbe kalkışmaları gibi hareketlerin dışında seçimle gelen hükümetlerin değişimi yine seçimle halk tarafından oldu.

Ülke siyasetinin son kırk yılını yaşayarak gördük. Ondan öncesini ise okuduk veya büyüklerimizden dinledik. Hele hele son yirmi yılını ise içinde yaşayarak takip ettik. Ortalama bir buçuk yıla denk gelen seçimleri de biliyoruz. Sıkıntılı yönetimler sonucu erken seçimleri çok gördük. Ancak son yirmi yıldır seçimler zamanında yapılır oldu.

Son günlerde muhalefetin ağzında sakız haline gelen erken seçim naraları beni son yirmi yılın seçimlerini, seçim çağrılarını ve seçim sonuçlarını değerlendirmeye sevk etti. Hemen hemen her konuşmasında acilen erken seçim diyen muhalefet ve liderlerinin bundan önceki seçim karneleri nasıl, bir hatırlamak gerekir.

Yirmi sene önce ülkeyi çıkmaza sürükleyen koalisyon hükümetinin ortakları da erken seçim naraları ile birbirlerini suçlayarak siyaset yapıyorlardı. Ancak 2002 yılında yapılan seçimlerde halk hepsini meclisin dışında bıraktı ve dinlenmeye aldı. Daha yeni kurulmuş AK Parti’yi %39.28 ile tek başına iktidara getirdi. İkinci parti CHP’yi ise % 19.39 ile muhalefette bıraktı. O gün bu gündür bu aziz millet AK Parti ile yoluna devam etmektedir. Bu zaman zarfında muhalefet aynı naraları atmaya devam etti ama halk hiç birine kulak asmadı ve her defasında AK Parti’yi güçlendirerek seçimleri sonuçlandırdı.

Sıkıntılı günlerden geçti ülkemiz. Bozulmuş kurumlar, kirlenmiş siyaset, batık bankalar, müflis tüccarlar, kokuşmuş hastaneler, pörsümüş okullar ve daha neler ve neleri geride bıraktı bu ülke. Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan ülkede erken seçim naraları ve demokratik yolların dışındaki yollar hep denendi ama rağbet görmedi.

2004 yerel seçimlerinden AK Parti %41.67 ile çıktı. % 18.25 te kalan CHP ilk fırsatta yine sandık çağrıları yapmaya başladı. 2007 genel seçimlerinde bu sefer millet AK Parti’yi % 46.58’e taşıdı. CHP ise % 20.87 ye çıkabildi. 2009 yerel seçimlerde %38.39’luk bir oranla yine ipi göğüsleyen AK Parti yereldeki başarısını devam ettirirken CHP % 23.08’lik oy oranı ile çeyrek dilimin altında kalarak sürdürdüğü yanlış siyasetin karşılığını böyle alıyordu. 2011 genel seçimleri ise AK Parti’nin zirve yaptığı seçim olmuştu. % 49.83’lük oy oranı milletin teveccühünün nasıl ve nereye olduğunun göstergesiydi. %25.98 olan oy oranı ile CHP yine arzu ettiği sonucu alamamış değişen lideri ile değişimi yakalayamamıştı. Yeni lider CHP’nin siyasi yapısında da çok önemli değişiklikler yaptı ama milletiyle birlik ve beraberliği yakalayamadı. Çünkü milletin değerleri ile örtüşmeyen siyasi söylem ve fiilleri vardı.

2014 yerel seçimlerinde AK Parti % 42.87, CHP 26.34. 2015 genel seçimlerinde Ak Parti % 40.87, CHP ise % 24.75. Tek başına hükümet kurulamayınca gidilen erken seçimlerde millet yine AK Parti’ye yetki verdi ve oyunu % 49.50 çıkarırken CHP’yi % 25.12 de bıraktı. 2018 genel seçimlerinde AK Parti % 42.56 alırken CHP 22.65 te kaldı. En son yerel seçimlerde ise Cumhur İttifakı % 51.64 alırken Millet İttifakı %37.57 de kaldı. Bu arada yapılan üç referandum ve iki Cumhurbaşkanlığı seçimini de AK Parti hep önde bitirdi.

Bu kadar yenilgiden sonra hâlâ erken seçim naraları atan muhalefete söylenecek tek bir söz vardır. O da “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” dır ama bunların pehlivana benzer bir yanları yok ki!