Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2971.52
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Kasım 2021

Erken seçim kriptoları

Joe Biden'in ABD başkanlığına seçilmesinin ardından, Türkiye'de erken seçim tartışmaları bir türlü gündemden düşmüyor. Muhalefetin en önemli seçim gerekçesi ise, Türkiye'nin yönetilemediği, ekonominin mahv olduğu, faizlerin yüksekliğine rağmen doların alıp başını gittiği, enflasyonun hayatı yaşanmaz hale getirdiği söylemleri. İç kamuoyunda karşılık bulan söylemlerin dış kamuoyu için fazlaca bir ehemmiyeti olmadığını Kemal Kılıçdaroğlu da görmüş olmalı ki, Büyükelçilere Kanal İstanbul, mektubu yazarak kendilerini desteklemeleri halinde Türkiye'nin batının kontrolünden çıkmayacağı garantisini veriyor.

5 müteahhit söylemleriyle Çanakkale köprüsünü de durduramayan Kılıçdaroğlu'nun batılılara teahhüdü sadece Kanal İstanbul'u engellemekten mi ibaret. Mesela Nükleer santralleri yaptırmama, Milli Muharip Uçak projesine taş koyma. İHA-SİHA projelerini askıya alma. S-400'ü kurdurmama, Hava Savunma Sistemi geliştirme projelerini durdurma, Milli Tank projesini çöpe atma, Suriye-Irak'tan asker çekme, Azerbaycan'a destek vermeme, Türk Dünyası ile batı kontrollü irtibat için Türk konseyini işlevsiz kılma, Libya-Afrika'da ABD ve Fransa ile ortak politika uygulayarak Mavi Vatanı silme, Akdeniz'de Batı-İsrail çıkarlarıyla çatışmamak için enerji arama faaliyetlerine son verme, Kerkük'ü özel statüsünden çıkartıp peşmergeye teslim etme.... say sayabildiğin kadar. Ünal Çeviköz, Kılıçdaroğlu, CHP ve kuyruğundaki muhalefetin sözcülerinin beyanlarını sıralayın sıralayabildiğiniz kadar.

Bu adamlara hain demesek bile, Türkiye'nin çıkarlarının Batı ekseninde olduğuna, batı ile çıkar kavgasına girildiğinde her şeyimizi kaybedeceğimize inandırılmışlar bir kere, teslimiyetçilik zehabıyla batıya hizmet girdabında çırpınıp duruyorlar.

Millet ittifakının argümanlarını haklı kılabilmek için dünyanın her yerinde olduğu gibi sosyal medya platformlarının muhalefetin ana omurgasını oluşturduğu bir başka gerçek. Küba Dışişleri Bakanlığı, bu gerçeği görmüş olmalı ki, çoğunluğu ABD topraklarında yaşadığı bilinen kişilerin muhalifleri organize ettiğini belirterek, "Facebook platformunda kurulan özel gruplar, sadece yasal bir bakış açısıyla yasa dışı faaliyetler yürütmekle kalmıyor, logaritmaları değiştiriyor, coğrafi konum mekanizmasını değiştirerek devasa mevcudiyet alanları canlandırıyor." ifadesiyle ABD'nin kontrol altına almak istediği ülkelerdeki sosyal medya muhalefetine dikkat çekiyor.

İş sadece bununla da kalmıyor. Geçtiğimiz gün, İsrailli N.O ve M.O. adlı iki İsrailli, bir Türk'ün rehberliğinde, Erdoğan'ın evinin, çalışma ofisleri hakkında bilgi toplarken enselendi.

2030 yılında ete kemiğe bürünmesi beklenen Atlantik-Pasifik çatışmasında kontrol altına girmiş, İsrail güdümlü terör devleti, şişirme Ermenistan ve hormonlu Yunanistan ile çevrelenmiş bir Türkiye'yi kontrollerinde tutabileceklerini hesap ediyorlar. Bunun için de kontrol edilmesi kolay olan batı yanlısı muhalefeti iktidara getirebilmek için canhıraş olarak çalışıyorlar.

Kılıçdaroğlu'nun mezhebi ve annesinin etnitesi dolayısıyla iyi bir alternatif olamayacağını hesap eden üst akıl, bir Akşener rüzgarı estirip duruyor. Her gittiği yerde ekibiyle provakatif olay çıkartmakta mahir Akşener ile ilgili eski Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı'nın ortaya attığı iddialar da, İP ile CHP-HDP'nin niçin ortak bir politikada buluştuğunun ipuçlarını veriyor bizlere.

Bingöl'de şehit yakınına küfreden Türkkan'a sahip çıkan Akşener'in Şırnak gezisinde bir gençle diyaloğunu hatırlatıyor Toptancı. Bu diyalogda Akşener, "Babamın ailesi Yunanistan'a Diyarbakır'dan gitme. Burada Küçükkadı köy ile Büyükkadı köyü var, oradan gitme. Babamın tarafı buralıdır" diyor. Bu sözler üzerine Toptancı, Osmanlının Diyarbakır'dan Selanik'e sadece Ermenileri sürdüğünün bilindiğine göre, siz de tıpkı APO gibi, FETÖ gibi kripto ermenilerdenmisiz sorusunu soruyor. Cevabını bütün seçmenler gibi biz de merak ediyoruz?

Doların yükselmesiyle ekonomimiz çıkmaza mı giriyor diye sorarsanız, çarklar dönüyor cevabını alırsınız. Pandemi nedeniyle üretimi yavaşlatan Çin'in boşalttığı alana Türk ekseninin girmesinden başka dünyayı kurtaracak çözüm yok. Türkiye bu oyunda da yine başrolde. Bir süre daha yüksek kur, yüksek enflasyon ve düşürmekte zorlandığınız faizlerle yaşamaya devam edeceğiz.

Türkiye'nin 2023, 2053,2071 hedeflerine ulaşmaması için içerden ve dışardan birçok engelle daha karşılaşacağımız sır değil. Bu süreçte önemli olan, ideolojik saikleriniz, siyasi argümanlarınızdan çok büyük hesaplaşmada sizin hangi tarafa hizmet ediyor olduğunuzdur. vesselam...