Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2959.93
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2016

Erdoğan'ın sınırları aşan liderliği

Türkiye'de, yerli köklere sahip olan, milli damardan beslenenlerle, ülkeye ve millete gizli, açık husumet içinde olan "gavurlar" arasındaki mücadele son günlerde iyice gün yüzüne çıktı.

Anadolu insanı "Gavurluğu" dini anlamda değil zihniyet anlamında kullanır. Etnik olarak Türk olup da zihinsel anlamda "gavur" olan yok mu? Özellikle 28 Şubat sürecinde milletin inancına, örfüne, ananesine açıktan düşmanlık eden çok "gavur" zihniyetinde insan gördük.

Türkiye son yıllarda, ayrım yapmaksızın dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların, adaletsizliğe, haksızlığa uğrayan herkesin temsilcisi olmak için uğraşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin sadece Türkiye'deki siyasi partiler ve liderleri arasında geçen polemiklerden ibaret olmadığını, özellikle uluslararası konulara bir dünya lideri hassasiyetiyle yaklaşımında hep gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasetin, CHP-MHP-HDP üçgeninin dışında ABD-Rusya, AB, İngiltere, Almanya, Çin gibi devletlerle yürütülen ilişkiler olduğunu devletin 1 Numarası olarak dosta-düşmana hissettiriyor.

***

Dün yapılan "Türk Siyasi Tarihinde Yerli ve Milli İrade Programı"nda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde iyice zıvanadan çıkan Kılıçdaroğlu hakkında çarpıcı tespitler yaptı. Medya da bu konuya geniş yer ayırdı.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında AB, BM, terör ve mazlumlar konusunda da çok önemli noktalara temas etti.

"Eğer mazlumların hakkını savunmazsak bu millet, bu ümmet bize hakkını helal etmez" diyen Erdoğan, bunun için Türkiye'nin böğrüne hançer saplamaya çalışan terör örgütlerine karşı tavizsiz bir mücadele yürüttüğünü, en küçük bir tereddüde dahi kapılmadan Suriye, Irak, Karabağ, Kırım, Türkistan'daki insanların yanında yer aldığını, hiç çekinmeden, geri adım atmadan "Dünya 5'ten büyüktür" diye haykırdığını ifade etti.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesine, dünyadaki 195 ülkenin kaderinin terk edilemeyeceğine dikkati çekerek, "Şu anda 1 milyar 700 milyon Müslümanın bir temsilcisinin olmadığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin adil karar alacağına ben inanmıyorum. Nitekim, bugüne kadar da bunu göremedik. 5 ülkenin 5'i de Hristiyan. Sadece Asya, Avrupa, Amerika'nın temsil edildiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu 5 daimi üyesi dünyayı temsil edebilir mi? Birinci Dünya Savaşı şartları içerisinde oluşmuş böyle bir yapıyı kabule mecbur değiliz, reforme edilmesi lazım ve bunun yeniden ele alınması gerekir. Tüm dünya ülkelerinin temsil edildiği bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine ihtiyaç var şiddetle. İnşallah bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda daha önce de yaptığım konuşmalarda dile getirdiğim gibi bu yıl çok daha farklı bir şekilde bunu dile getireceğim, tekrar konuşacağım, tekrar anlatacağım" dedi.

***

İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'nde de bu konuyu gündeme getirdiğini belirten Erdoğan, "Bunları konuşacağız. Bu, konuşmadan olmaz. Anlatacağız. Ağlamayan bebeğe süt vermiyorlar. Bunu unutmayalım" diyerek bir kez daha İslam dünyası için, mazlum coğrafyalar için uluslararası kamuoyunun, diplomasinin ne denli önemli olduğunun altını çizdi.

Erdoğan ayrıca dünyanın gözleri önünde İslam alimlerini bir bir idam eden Bangladeş'teki adaletsizliğe de dikkat çekerek "Biz, milletimiz ve İslam dünyasında, Türk dünyasında umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimiz için mücadele ettikçe, karşımıza türlü engeller çıkıyor, çıkartılıyor" dedi.

Erdoğan, Bangladeş'te idam edilen Rahman Nizami için idamlara karşı olduğunu iddia eden AB'den bir ses gelmediğini belirterek "Hani idama karşıydınız? Dünyada idamlara karşı olduğunu söyleyen ülkelerden bir ses çıkmadı. Niye? Çünkü idam edilen bir Müslüman ve bir alim. 45 yıl önceki bir davanın kararı bunlar tarafından maalesef adil olmayan bir şekilde veriliyor. Bu ikiyüzlülüktür" ifadesini kullandı.

Bu sene BM Genel Kurulu'ndaki oturum dünya kamuoyunun dikkatini daha çok çekecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaderini BM'nin iki dudağı arasında kalmış hisseden milyonlarca sessizin sesi olmaya devam edecek.