Erdoğan'ın safındayız
Ekonomi konusundaki eleştiriler ne kadar tedbir alınırsa alınsın hükümeti belli bir noktada sıkıştırıyor. Dövizdeki yükselişin önü alınamıyor. Kur yükseldikçe de maliyetler yükseliyor. Yükselen maliyetler de zam olarak çarşı pazara yansıyor, vatandaşın cebini zorluyor. Ancak her şeye rağmen halen de seçmenin çok ciddi bir bölümü umudu, heyecanı ve kurtuluşu muhalefette değil Başkan Erdoğan’da görüyor. Tüm soru işaretleri ve sorunlara rağmen, “sorunları çözerse yine başkan Erdoğan çözer, muhalefetin ekonomi konusunda somut çözüm projesi yok”diyor. Zaten kararsız seçmenin doğrudan muhalefete kaymaması da bunun açık bir göstergesi. Bununla beraber AK Parti’ye oy ve destek veren seçmenlerin ciddi bir kesimi AK Parti’nin daha iyi olmasını istiyor. Ama belli ki ters giden, kötü işleyen, seçmenin kafasını kurcalayan, hatta kimi zaman öfkesine ve tepkisine muhatap olan sorun, sıkıntılar ve şahıslar var.
****
Muhalefetin dezavantajlı olduğu
noktalar AK Parti için avantaja dönüşüyor. Sağ-muhafazakâr
seçmenin sandık tercihlerinde hâlâ en belirleyici faktörler milli-manevi
değerler, başörtüsü gibi kazanımlar ve beka meselesi… “Gerekirse kuru soğan yerim ama CHP’ye yine de oy vermem” diyen
kemik bir seçmen kitlesinin olduğu çok aşikâr. Adam kızgın, küskün ve hatta isyankâr
dahi olsa sandık günü, sandığın başına gittiğinde yine de eli Başkan
Erdoğan’dan başkasına oy vermeye gitmiyor. Kürtlerin büyük bir kesimininde
sandık tercihinde, “AK Parti zamanında
elde ettikleri demokratik kazanımlar, temel hak ve hürriyetler, zorunlu ve
mutsuz vatandaşlıktan, gönüllü ve mutlu vatandaşlığın hazına ve tadına varma”
gibi meseleler ve CHP’nin bu konulardaki geçmiş olumsuz karnesi AK Parti için
avantaja dönüşüyor. Ancak 20 yıldır AK Parti’ye oy veren, gidişattan rahatsız
olan ve bu rahatsızlığını da sert bir şekilde dışa yansıtan, içi de çok yanan
ayrı bir kesim var. Bu kesim de şimdiye kadar AK Parti’ye oy ve Sayın Erdoğan’a
gönül vermiş bir kesim. Yani düşman değil dost bir kesim. Ancak umudunu ve
heyecanını giderekten kaybeden bir kesim. AK Parti’den kopma eşiğinde olan bir
kesim. Bunları da tümden yok saymak, duymazlıktan gelmek veya eleştirel gözle
bakmak yerine dinleyip, anlamak lazım. Derdiyle dertleşmek, itirazlarına da
kulak kabartması lazım AK Parti’nin.
****
Erdoğanlı AK Parti 20 yıllık iktidarında çok
badireler atlattı. Çok çetin savaşlar verdi. E-Muhtıralar, kapatma davaları,
PKK, FETÖ, darbe girişimleri, ekonomik terör saldırıları vb. Hepsini atlattı AK
Parti. Tabi ki bunda Başkan Erdoğan’ın cesaretli, azimli
ve dirayetli liderliğinin etkisi çok büyük. Yoksa o da diğer geçmiş liderler
gibi tehditler karşısında sinip, şapkasını alıp gitseydi, ülkenin hali nice
olurdu. AK Parti’nin gerçekten 20 yılın sonunda
yaşadığı tüm sorunlara rağmen en büyük avantajı sahaya çıktığında seçim
sonuçlarına doğrudan etki eden, seçmenin güven ve sevgisini kazanan; sokağın
nabzını çok iyi dinleyen bir karizmatik liderinin yani Cumhurbaşkanı Sayın
Erdoğan’ın olmasıdır. Gerçekten bu
zorlu 20 yılda başkan Erdoğan’a yanlış yapanlar, yarı yolda bırakanlar, yan
çizenler çok oldu. Özelikle FETO
operasyonları, yargı darbeleri ve 15 Temmuz ihanet gecesine kadar “
Erdoğan gidecek, devran bitecek” düşüncesiyle FETO’ya selam çakan çok insan
oldu. Ama hepsinin sonu bir hiç oldu. Erdoğan birçok kişiye hayalinde
göremeyeceği makam ve sorumlulukları verdi ama onlar da en zor ve en çok
ihtiyaç duyulan zamanda terk edip gittiler. Kimileri sindi, kimileri de saf
değiştirdi.
****
Baskılara boyun eğmeyen Başkan Erdoğan zor dönemeçten geçiyor. Muhakkak ki güzel günler de zorlu duraklardan geçiyor. İnanıyorum ki Başkan Erdoğanlı Türkiye bu zorlu durakları da geçecektir. Bu zorlu patika yolda bizim gibi dava adamlarına düşen de nefsimizi bir kenara bırakıp, bu zor zamanda Başkan Erdoğan’ı desteklemektir. Dost en zor zamanda belli olur. Dostunun yanında dim dik durur. Biz de AK Parti iktidarında belki çok mağdur olduk ama asla ihanet içinde olmadık, üzüntümüzü içimize atıp önce ülkem dedik. Şunu açıklıkla dile getirebilirim ki “bu can bu bedende olduğu sürece ve Başkan Erdoğan da yaşadığı sürece kazansa da iktidardan düşse de biz Erdoğan’ın yanında ve safındayız.” Umuyorum ki bu zorlu süreç de geçecek. Bu ülke ve lideri 15 Temmuz ihanet gecesini atlatmışsa bunu da Allah’ın izniyle birlik ve beraberlik içerisinde atlatacaktır.