Erdoğan'ın emeklerine yazık etmeyin

Dünyada hiçbir insan eş, dost, arkadaşlıklar anlamında yanında, yakınında bütünüyle temiz insanlar bulunduramaz. Buna ne insanın değişebilme kabiliyeti ne de şartlar imkân tanır.

Bir ticari ortaklık için, komşuluk veya kirvelik için insan seçmek ve seçtiğiniz bu insanların aradığınız niteliklere sahip olmaları (sizin istediğiniz gibi olmaları) mümkündür.

Keza cemaat için, vakıf ya da dernek için de siz tamamen kendi düşüncenize uygun insanları seçebilirsiniz. Her ne kadar seçtiğiniz insanların değişmeleri, daha doğrusu bozulmaları söz konusu olsa da ekseriyetle istediğiniz değerlere sahip arkadaşlar bulabilirsiniz.

Ancak,

Bir siyasi parti,

Ama bilhassa toplumun her kesiminin oylarına talip bir partinin, yönetici kadrosuna getirecekleri insanları belirlerken tercihlerinde yukarıda bahsettiğimiz cemaat ve dernekler gibi, kirvelik ve ticari ortaklıklar gibi seçici olmaları çok da olanaklı değil. Kaldı ki işin bir de referans boyutu var. Güvendiğiniz dostlarınızın, inandığınız çalışma arkadaşlarınızın refere ettiği kişileri tanıma imkânına sahip olamıyorsunuz. Bu sebeple referansı sağlam olan şahsiyetleri idareci olarak atadığınızda bazen defolu insanlarla çalıştığınızı fark ettiğinizde çok geç kalabiliyorsunuz.

Uzatmayayım,

AK Parti kitle partisidir,

İktidar partisidir,

Türkiye'nin geçmişten bugüne en büyük ve en uzun süre iktidarda kalan partisidir.

Bu vasıflara sahip bir partinin yönetici kadrosunda da,

İktidar partisi olarak atadığı bürokraside de,

Partinin il ve ilçe belediye ve teşkilat başkanlıklarında da ahlaki olarak sorunlu veya mesleki olarak yetersiz kalan insanların tercih edilmeleri söz konusu olabiliyor.

Lakin,

Bir birimin en tepesine atadığınız yöneticinin saydığımız zaafiyetlerden bir tanesine bile sahip olmaları ağır yaralara yol açabiliyor. Açılan bu yara, siyasi parti olunca hele hele düşmanı (rakibi değil) çok bir parti olunca zor kapanır.

Bu yüzden Sayın R. Tayyip Erdoğan’a götürüp yönetici olmalarını istediğimiz insanların minimum kusur sahibi olmalarına dikkat etmeliyiz. Öyle ki bu parti, “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” ithamına maruz kalmasın.

Allah için duyarlı olun!

Tamam, yine sizin referans olduğunuz adamlarınız bir yerlere gelsin. Fakat ne olur çevrenizde dürüst ve işin ehli olan insanları tercih ediniz. Yoksa layık olmayanları tercih edersiniz size ve liderinize yazık olacağı gibi, bu tür tercihlerle ülkenize deyazıketmiş olursunuz.

İşin bir de adab-ı muaşeret tarafı, milletin hassasiyetlerine dokunan yanı var:

Mesela Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bütün uyarılarına rağmen bir belediye başkanının iftarında 20 çeşit yemek ve salata bulunursa bunun adı gözü doymazlıktır,tebzir ve israftır.

Mesela bir Kadın ya da Gençlik Kolları Başkanının sahurunda 15-20 çeşit kahvaltı tabağı bulunursa ve bu yaptığı AK Parti’ye komplo değilse,bunun adı dünya görmemişliktir.

Mesela bir milletvekilinin, il ya da ilçe başkanının dostlarıyla iftarında enva-i çeşit et yemeği bulunuyorsa bunun adı sonradan görmüşlüktür.

Yazıktır, günahtır!..

Kendisinin ve ailesinin gövdesini tankların, kurşunların hedefi haline getirecek kadar ülkesine, garip-gurebaya, yetime, dula, kimsesize düşkün olan, onların hayat şartlarını biraz daha iyileştirmek için gecesini gündüzüne katan R. Tayyip Erdoğan’ın emeklerine yazık etmeyin.

Milletine bu kadar düşkün olan Recep Tayyip Erdoğan ile ona edilen duaların arasına girmeyin.

150 yıl sonra müstekbirlere karşı asil bir duruş sergileyen Sayın Erdoğan’ın emeklerinin üstünde tepinmeyin.

Sizin sofranız değilse bile gideceğiniz sofra ile ilgili bilgi alın. Uygun değilse gitmeyin ya da sofranın mütevazı olmasını sağlayın.

Lütfen yapmayın!

Sizin sebep olduğunuz küçük hatalar bile artık dağ gibi görülüyor.

Peki, bunun nedenini merak ediyor musunuz?

Olumlu bir siyasetiniz yoksa bari Cumhurbaşkanınızın ayaklarına bağ olmayın!

Gerçekten de yazık oluyor. Bunu sizler de fark ediyorsunuz. Eskisi gibi ilgigörmeyişinizin farkındasınız.

Yapmayın!

Gece-gündüz en ücra mezralara gidip bu partinin başarısıiçin mücadele eden gençlerin, kadınların çabalarını baltalamayın.

Mağdurlarınkavli ve fiili dualarının kabulüne engel olmayın!..

Lütfen bir dinlenin, kendinize gelin, dünyanın hep böyle kalmayacağını düşünün, kendinizin de.

Yapmayın!