Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 May 2024

Erdoğan'ın değişim mesajı

Ömer Hayyam'a göre “varlık denen şey ezelden beri değişim ve dönüşüm yoluyla zamanda yol alır."

31 Mart Yerel Seçimleri'nde Ak Parti'nin sandıktan 2'nci parti olarak çıkmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadrolarda "Değişim" sinyalini vermişti. Seçimlerin hemen ardından yapılan MYK toplantısında da “Başta ben olmak üzere bu masanın etrafındakilerin hepsi sorumlu” demişti.

Bu hafta içi düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Erdoğan köklü değişimin elzem olduğunu tekrar ifade etti. AK Partinin siyasal tarihinin önemli konuşmalarından birini yaptı.

"Yanlışta ısrar etmek kaybettirir. Partimizin geleceği kişisel hesapların ötesinde. Verilen emekleri kibirlerin boyunlarını aşan muhterislere kurban edemeyiz. 31 Mart seçim sonuçlarını partimiz ve davamız açısında hayra tebdil açısından ne varsa ele alacağız. Milletin sınıfta bıraktığını biz baş tacı edemeyiz. Yeni isimlerle yola devam edeceğiz" dedi.

2024 yılının bu ilk il başkanları toplantısında hem son 5 ayın muhasebesi yapıldı, hem de illerin adeta röntgeni çekildi. Son bir yılda yoğun seçim takvimden dolayı istişare toplantıları yapılmamıştı. Yeniden istişare ve kamp takvimleri belirlendi.

Milletvekilleriyle 7-8 Haziran tarihinde, belediye başkanlarıyla da 1-2 Temmuz tarihlerin de önümüzdeki döneme ait yol haritalarının şekilleneceği toplantıların planlanması yapıldı.

Yerel seçimler öncesinde, 7 Ekim 2023’te 4. Olağanüstü kongresini yaparak, parti kadrolarında kısmi değişikliğe gidilmişti ancak kapsamlı ve köklü değişikliklerin sonbaharda Ak partinin 8. Olağan Büyük Kongresinde yapılacağı ifade ediliyor.

AK Parti’de güçlü bir değişim beklentisi olduğu bir gerçek. Bunun geciktirilmeden yapılması gerekiyor.

Bu değişim süreci, AK Parti’nin gelecekteki stratejileri ve yönetim anlayışı üzerinde önemli etkiler yaratacak gibi görünüyor. Parti içindeki bu hareketlilik, siyaset arenasında da büyük yankı uyandırdı. AK Parti’nin yeni kadrosu ile kongre sürecine nasıl bir hazırlık yapacağı ve bu değişimlerin partiye nasıl yansıyacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

Ancak Erdoğan’ın iktidar politikalarında, değişime ilişkin somut bir mesaj vermemesi, parti içinde “değişimin seçim yenilgisinden sorumlu görülen isimlerden hesap sorulması” ile sınırlı kalacağı şeklinde yorumlanıyor.” Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler “Erdoğan’ın ifşa ettiği bu kimlikler değişimin neresinde olacaklar?

Belki de değişimin ilk adımı bunlarla gerçekleşmeli…

Erdoğan’ın bile öz eleştiri yapabildiği yerde bu muhterisler, burunları düşse eğilip almazlar.

Değişim ve dönüşümün adresi olarak önce kabineyi göstermek en kolayı, tek suçlu ve kabahatli olarak Genel Merkezi söylemek en bileneni. Bugüne kadar suçlular yanlış yerlerde arandı. Belki de ilk düğme hep yanlış ilikleniyor. Sonrası alıp başını gidiyor…

Köklü değişim, palyatif düşünce de kalırsa tekrar kaybeden Ak parti ve millet olur.

Köklü değişim, şart. Lakin köklü birleşim daha elzem. Parti içinde şekillenen; kliklerin, grupların, cemaatlerin, güç ve koltuk savaşı yapanların da değişimden nasiplenmeleri gerekir. Önemli olan değişimin nereden, nereye kadar olacağı. Bazı siyasi aktörlerden ve gölge kimliklerden vazgeçebilmeyi başarmak, ülkedeki normalleşmenin parametrelerinden biri olacaktır.

Türkiye siyasetinde değişimi bundan sonra daha çok konuşacağız, çünkü siyasette değişim ihtiyacı kolay bitmeyecek; belki de en geriden gelen değişim olacak. Yumuşama, normalleşme, siyasal sistem, kimlik ve yeni Anayasa tartışmaları da değişimin gücünü ortaya çıkaracak en önemli konu başlıklarından biri olacaktır.

Bu konularda, okumuş-okumamış, derdi ve derinliği olan herkes beklentilerini ve çözüm önerilerini içtenlikle dile getirmeli. Çünkü ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Yeni yüzyılda yeni bir medeniyetin inşasına öncülük etmek istiyorsak değişim ve dönüşüm olmadan bunu başarmak mümkün değildir.

Değişim hayatın yasasıdır. Zihinsel anlamda dönüşüm olmadan davranışlarda değişim olmaz. Bunu da özellikle belirtmek isterim.

Ezcümle: “Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez.” — Leo Tolstoy