Erdoğan'ın davası
Türkiye, tam 20 senedir kesintisiz bir şekilde Başkan Erdoğanlı AK Parti tarafından yönetiliyorsa, girdiği her seçimde ekonomi, demokratik standartlar, özgürlük ve güvenlik dengesi ve çıtası hangi seviyede olursa olsun AK Parti hep birinci parti çıkıyorsa bu başarı; “halkın Başkan Erdoğan’ın karizmatik liderliğine, yönetim tarzına, sırtını salt hakka ve halka dayaması ile cesur ve dik duruşuna duyduğu itimattandır.”
****
Türkiye’de
tam 20 senedir muhalefet partileri, AK Parti karşısında iktidara gelemiyorsa,
halktan yönetimi devralması için destek ve teveccüh göremiyorsa bu
başarısızlık; muhalefetin, yeminli Erdoğan düşmanlığı dışında bir yol ve yöntem
denememesinden, “Erdoğan gitsin de
varsın ülke batsın, ekonomi dibe vursun, darbe oluyorsa da olsun” gafletinden, özgüvensizliğinden,
pısırıklığından, ikircikli tavırlarından, cesaretsizlik ve çekinliğinden
kaynaklanıyor.
****
Muhalefet
partileri, İktidar’ın Suriye politikasını dahi en başından beri yerden yere
vurdular. Suriye’deki tüm olumsuz gelişmeleri, dökülen kanların, yitirilen
canların baş müsebbibi olarak AK Parti’yi gösterme gaflet ve yanlışına düştüler.
AK Parti’nin Suriye’ye ilişkin
politikaları olmasaydı sanki Suriye bugün Paris olacaktı, her şey dört dörtlük
olacaktı, İdlip ve Halep güllük gülistanlık olacaktı. El insaf! Amerika’yı
da AK Parti mi Suriye’ye çağırıp, yerleştirdi? Işid barbarlarını AK Parti mi
mücadele edilmesi gereken bir vahşet olarak Ortadoğu’ya soktu? Işid’i önleme
bahanesiyle, YPG ile iş tutan, Işid’i bir aparat olarak kullanıp, işgal
ettikleri yerleri YPG’ye teslim eden Amerika değil de AK Parti miydi?
****
AK Parti’nin Suriye politikaları yüzünden mi Amerika
YPG’ye binlerce tır silah teslim etti? AK Parti’nin Suriye politikaları yüzünden
mi Amerika sınırlarımızı YPG’ye teslim etti, Akdeniz’e uzanan bir terör
koridoru inşa etmeye çalıştı? AK Parti’nin Suriye politikaları yüzünden mi
YPG/PYD şeflerini Rusya Moskova’da ağırladı, alttan alta YPG’ye destek verdi,
dirsek temasında bulundu?
****
Başkan Erdoğan, Barış
Pınarı harekâtını başlatarak tüm bu hesapları alt üst etti.
Başkan Erdoğan, Barış
Pınarı harekâtını başlatarak, hem Amerika hem de Rusya ile mutabakat
imzalayarak askeri ve diplomatik büyük bir başarı elde etti.
Başkan Erdoğan, Hem
sahada hem de masada “biz de varız, bizi
terör sarmalı ve tehdidiyle kimse boğamaz”
diyerek büyük başarı elde etti.
Başkan Erdoğan, YPG’nin
Amerika destekli, Rusya gözetimli devletçik oluşturma hedefini tarihin çöp
sepetine fırlatıp, büyük başarı elde etti.
****
Tüm
bunlara rağmen muhalefet halen de “10
yıl önce Suriye ile her şey güllük gülistanlıktı, durumumuz daha kötüye gitti,
hiçbir kazancımız yok” falan filan diyor da başka hiçbir türkü söylemiyor. Bir kerecik olsun dahi Esad’ı savundukları
kadar Dünya’nın gözü önünde tarih yazan, emperyalist tuzakları bozan, ABD’nin
Suriye planlarını tarihin çöp sepetine atan kendi ülkelerinin Cumhurbaşkanı
olan Erdoğan’ı savunsalardı. Esad’a verdikleri desteğin binde birini Başkan
Erdoğan’a verselerdi. Hiç şerh koymadan, “tamam arkadaş bir seferlik de olsa biz yanıldık, hem ABD hem de
Rusya’yı masada anlaşmaya zorlamak büyük başarıdır, kahraman Mehmetçiğimizin
meydanda kazandığı başarıyla masada da kazandık” deselerdi. Kıyamet
kopmazdı ya “sonuç iyi oldu, Ey ABD, Ey
AB, Türkiye YPG’ye tercih edilecek bir ülke değil” deselerdi.
****
Muhalefet
partileri, ülkemizin geleceğini, bekasını, onur ve saygınlığını ilgilendiren
konularda tavrını artık ülke menfaatine değiştirmeli ve netleştirmeli. “Muhalefet olabiliriz ama biz de
Türkiye’yiz. İktidara Barış Pınarı Harekâtının başarısı için destek veriyoruz,
kredi açıyoruz ama bu desteğimiz ve kredimiz, iktidarın hatalarına ileride
muhalefet etmeyeceğimiz anlamına gelmez” demeleri dahi peşin kabulümüzdü.
Bu ülke 85 milyon olarak hepimizin, sadece iktidarın ülkesi değil. Sevinirsek
hep beraber sevineceğiz, üzülürsek hep beraber üzüleceğiz. Gün iktidar ve
muhalefetiyle bütün siyasi ve ideolojik sorun ve tartışmaları bir yana bırakıp,
başarıya ortak olma, Türkiye’nin moralini yükseltme günüdür. Niçin anlamamakta
ısrar ediyorsunuz, “Başkan Erdoğan’ın
davası Türkiye davasıdır. Vatan ve namus davasıdır.”