Erdoğan'I 'Nah' Yargılarsın
Bugün 19 Mayıs, Neşe Doluyor insan. Tüm yurtda coşku ile kutlamalar. Ve Yavru vatanda da elbet.
Gün geçtikçe ortalık iyice kızışıyor. Bu kızışma senin anladığın türden değil anam!
Hele konu, senin müsait olup olmadığınla da hiç ilgili değil!
Neye, nasıl saldıracağına şaşırmış, psişik ruh hali içinde, fetişist depreşik eylimler olarak, okuyun meseleyi, cancağızım.
Neymiş, Cumhurbaşkanını yargılayacaklarmış!
Anayasanın 105. Maddesiyle sınırlı, bunun dışında herhangi bir yasa, kanun yok! Var da biz mi bilmiyoruz!
He, birara iç hizmet kanunu 35. madde vardı değil mi teşneciler. Hadi yine iyisiniz. Bak, sert, haşin, gaddar bilakis çok kibarım. İyi dans eder, ısrar ederim... Yoksa,sizin için darbeciler, seçkinciler, demokrasi karşıtları, üst akılcılar, cemaatçiler, vesayetçiler, maklubeciler falan da diyebilirdim!
Ne yani, Selahattin yakışıklı diye oy istemiyorlar mı! Yine, Kemal Paşa sarı saçlı, mavi gözlü 'salon erkeği' mesela, Samsun'dan çıkıp memleketi kurtarmış olması bu gerçeği değiştiriyor mu!
Sadece kibar değil, biz de güzeliz kendimizce. Bizim de alıcımız var icabında!
Tabii bunların makbu00fblu, istedikleri cumhurbaşkanı falan değil, bildiğin şamar oğlanı. Anasına, avradına, kızına küfredeceksin. Hırsız diyeceksin ama özellikle de Diktatör diyeceksin!
Şöyle bir el ense çeksin, ensesine şaplak atabilsin mesela. Hiç olmazsa kırmızı ışıkda dursun, alışverişde sıraya girsin. Fileyi de kendin taşıyacaksın ha, Reis!
Ancak farklı prensiplere dayalı dogmalardan uzak olması da şart ha! Mesela Kemal Paşa için şeraitin geçerliliğini böyle değerlendiriniz! Zira yeryüzüne de sığmaz O. 'Sen ki Atam, gönderilen Elçi, Adı konmamış bir Peygambersin!'
Açıktır, hiçbir ihtimal olmamasına rağmen, zamanında anayasa yapmaktan kaçanlar, Cumhubaşkanının görev tanımını belirsiz gösterip siyasi manevra sebebi olarak kullanma isteğinin geldiği noktada, insanları kendi yalanlarına inandırmak için, güya seçimi kazanıyorlar ve sonra da Erdoğan'ı vatana hıyanetten yargılıyorlar!
Hoş, belirsizlik ifadesi de kendi palavralarıdır. Tıpkı, seçimi kazanırlarsa, Cumhurbaşkanını yargılayabilcekleri iddiası gibi!
Onlar, bu senaryoda, isteseler de Erdoğan'ı yargılama yetkisine sahip olamazlar. Şu kadar ki, hiçbir makam yahut mahkemenin böyle bir yetkisi yoktur! Gelin görün, Erdoğan'ın Meclis'i 104. Madde uyarınca istediği an ve istediği gerekçeyle feshetme yetkisi vardır! Uyandirayım!
Hani Mustafa Kemal 1930'da feshetmişti ya, heh işte o yetki!
Cahil, eğitimsiz halk, bu işlerden anlamaz. Keşke Kemal Paşa olsa çünkü Osmanlı'da değil de uzayda yetişen Paşa, gökten zembille inmişti, tam da 96 yıl önce bugünu2026
***
Kaderin üstünde kader var Dostum. Masivada karar verilse ne gam, hüküm Sahibinin kudretinde bilcümle enam.
Yazarımız Yakup Köse'nin yanındayız.
@yusufserce twitter.com/yusufserce
