Erdoğan'ı istiyorlar bizden!
Yani Türkiye'yi, vatanımızı, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, onur, şeref ve haysiyetimizi istiyorlar. 1923'ten beri küresel baronlara verilen sözden caymanın bedelini ödetiyorlar bize! Yıllar sonra, dağılan siyasi birliği yeniden tesis ederek Türkiye'yi tarihiyle buluşturan, ortak bir dil geliştiren, millete özgüven aşılayan yerli bir liderin gittikçe İslam coğrafyasında bir umut olarak belirmeye başlamasından endişe ediyorlar. Tüm terör örgütlerini devreye sokarak ülkenin kontrolünü yeniden ele almak istemeleri bu yüzden. Erdoğan'ı devirmeden de bu ülkenin teslim alınamayacağını çok iyi biliyorlar. Ankara'nın göbeğinde, Türkiye'nin kalbinde peş peşe düzenlenen ölümcül terör saldırılarının arkasında yatan neden budur.
Sivil, masum insanların öldürüldüğü bu tür saldırılarının hemen akabinde FETÖ'nün kadrolu ajanlarının sevinç çığlıkları atmalarının nedeni budur! İçerideki ihanet şebekesinin hep bir ağızdan 'Erdoğan istifa' şeklinde höykürmelerinin nedeni budur! Hasan Cemal'in "Erdoğan'la istikrar da olmaz barış da olmaz" demesinin nedeni budur! Ahmet Altan'ın Erdoğan'dan çıldırmışçasına nefret etmesinin nedeni budur. Çünkü bu saldırılar Erdoğan'a ve onun hedeflerine dönük yapılan saldırılardır. Meselenin İslam coğrafyasının birliği, dirliği ve istikrarı ile yakından bir alakası vardır. Bu operasyonları Türkiye'nin bölgede etkili, eli güçlü bir aktör olarak belirmesiyle ilişkili okumalıyız. Bu yüzdendir ki kapsamlı bir bahar operasyonuyla, ölümcül kanlı saldırılarıyla Erdoğan'ı devirip ülkeyi teslim almak istiyorlar.
HDPKK'nın yayın organı, 35 kişinin hayatını yitirdiği bir terör saldırısını meydan okurcasına 'Nevruz'un ayak sesleri! Baharı erteleyemezsin" şeklinde bir manşetle cevap verdi. Bir gün sonra Sözcü paçavrasıyla aynı manşeti attılar. Evet, Türkiye'de oluyor bu! Bereket versin soruşturma açıldı. Terörü cesaretlendiren bu denli alçak yazar, aydın ve siyasetçinin barınabildiği bir başka ülke var mıdır acaba! Neden bunlardan hesap sormuyoruz? Her terör saldırısı Türkiye'yi diz çöktürmek ve bilhassa Ortadoğu'dan el etek çektirmek için yapılıyor. Ülkenin bağımsızlığına dönük yapılıyor bu saldırılar. Yerli ve milli duruş sergileyen insanlar böyle zamanlarda daha çok kenetlenirken ve ülkelerine sahip çıkarken onlar terör örgütlerinin yayın organlarında boy gösteriyor, faili belli olan bir saldırıyı bile kınamadan başkanlık, yeni anayasa, Suriye'deki hatalar diyerek "Erdoğan'ı istifaya" çağırıyorlar ama hiçbiri bağımsız bir Türkiye diyemiyor! Çünkü bu coğrafyanın insanı değiller, küresel baronların uşaklığını yapan, her saldırıdan sonra algısını üreten aşağılık insanlar bunlar! Hangi onurlu insan ülkesinin düştüğü bu duruma sevinebilir ki! Tek şey istiyorlar bizdenu2026 Erdoğan'ı verin, kurtulun diyorlar!
Bu aşağılık insanlara ve ağababalarına vereceğimiz cevap şudur; Size ne Erdoğan'ı vereceğiz, ne ülkeyi teslim edeceğiz ne de Ortadoğu'daki hedeflerimizden vazgeçeceğiz!
Türkiye, Yüksekova ve Nusaybin'de 20 bin asker ve polisin katılacağı büyük bir operasyon hazırlığı içindeydi. Bu yerler aynı zamanda terör örgütünün uyuşturucudan gelen finans kaynaklarının kapıları konumunda. Ankara saldırısıyla küresel baronlar PKK'yı desteklemeye devam edeceklerini bir kez daha gösterdi. Türkiye elbette bu mücadeleden zerre taviz vermedi ve geniş kapsamlı bir operasyon başlatıldı. 26 İslam ülkesinden 200 bin askerin katılımıyla gerçekleşen Ra'du'ş Şimal
(Kuzeyin Gök Gürültüsü) adlı büyük tatbikat bitti. Bizler tatbikatın görüntülerini internet ortamına paylaşırken Ankara saldırısı gerçekleştirildi. Diğer taraftan FETÖ ne zaman dara düşse ABD'den peş peşe açıklamalar gelir. ABD eski büyükelçileri Morton Abramowitz ile Eric Edelman'ın Erdoğan'ı istifaya çağıran o hadsiz açıklamalarına Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, hakkaniyetli bir cevap verdi. Yeni Türkiye gerçeğini ve kararlılığını bir kez daha hatırlatmış oldu.
10 terör örgütünün bir araya gelmesi, AYM kararı, ülkücü hareketi sokağa çekme çabaları, AK Parti içindeki Erdoğan karşıtlarının cesaretlendirilmesi, bir kısım yazar, aydın ve siyasetçinin kışkırtıcı rol oynaması, Zaman'dan boşalan yeri bütünüyle Cumhuriyet'in alması ve kuşkusuz başlı başına FETÖu2026 Tüm bunlar küresel güçlerin Türkiye'de Erdoğan'ı tasfiye etmek için yeniden kollarını sıvadığını göstermektedir. Bugün ABD Büyükelçileri dahil PKK, FETÖ, muhalefet ve bir kısım hain medya organları evet hepsi aynı şeyi söylüyor; Erdoğan'ı devireceğiz diyorlar!
Bu vakitten sonra teröre destek veren her kim olursa olsun asla ama asla müsamaha gösterilmemelidir. Muhafazakar medya organlarında dahi HDP'li milletvekillerini koruyup kollayan yazarların barındırılması durumun ne denli vahim olduğunu gözler önüne sermektedir. Düşünün, Erdoğan'ın bu konudaki ısrarcı tavrına rağmen kaç zamandır dokunulmazlıkların kaldırılmasının sakıncalarını anlatıyor bu insanlar! Ve bunlar hala itibar görüyor! Bu vakitten sonra teröre destek veren her kim olursa olsun gereken yaptırım uygulanmalıdır. Hilal Kaplan'ın dediği gibi; biz hazırız. Türkiye, bağımsız bir ülke olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
@sivildemokrat